Yıldırım: 'MHP'den Ahde Vefa Duygusu Bekliyoruz'
CHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mehmet Yıldırım, CHP'li seçmenin bugüne kadar MHP'ye desteklediğini fakat artık MHP'den bu ahde vefa duygusunu beklediklerini söyledi.
CHP KASTAMONU BELEDİYE BAŞKAN ADAYI MEHMET YILDIRIM:
“MHP’DEN AHDE VEFA DUYGUSU BEKLİYORUZ”
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
CHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mehmet Yıldırım, CHP’li seçmenin bugüne kadar MHP’ye desteklediğini fakat artık MHP’den bu ahde vefa duygusunu beklediklerini söyledi.
İzbeli Çiftliği’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Yıldırım, gündemi değerlendirdi. Toplantıda, CHP Kastamonu İl Başkanı Mehmet Salih Karasalihoğlu, CHP Merkez İlçe Başkanı Muzaffer Bıyıklı, Belediye Başkan Adayı Mehmet Yıldırım, il ve ilçe yöneticileri, Belediye Meclis ve İl Genel Meclisi üyeleri ile basın mensupları katıldı.
Kastamonu Belediyesi’ni kazandıklarında Kastamonu için halkla el ele vereceklerini belirten CHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mehmet Yıldırım, sadece yapabilecekleri hizmetleri ancak vaat ettiklerini söyledi. Yıldırım, “Bizler yapabileceğimiz vaatler veririz. Sadece o koltuğa oturmak için halka yalan beyanlarda bulunmayız, çakma projeler ile gözlerini boyamaya çalışmayız. Birilerini zengin etmeye yönelik çabanın içerisinde olmayız. Kastamonu halkını iyi tanıyoruz. Kastamonu’yu Türkiye ve dünyaya layıkıyla tanıtacak, halkımızın refah ve mutluluğu için gerekenleri yapacağız. Çalışma ahlakımızla laf değil hizmet üreteceğiz. Kastamonu’yu hak ettiği yere getirmek için yola çıktık. Sorunları biliyoruz, çözümünü de biliyoruz” dedi.
“KADROMUZDA KASTAMONU HALKININ KENDİSİ VAR”
Yaklaşık 3 aydır çalıştıklarını ve halkın sorunlarını dinlediklerini, çözüm yollarını anlattıklarını ifade eden Mehmet Yıldırım, 30 Mart’ta Kastamonu’nun geleceğini oylayacağını vurguladı. 30 Mart’tan sonra Kastamonu’da her şeyin değişeceğine işaret eden Mehmet Yıldırım, “Kastamonu bu seçimlerde geleceğini oylayacak. Ya böyle geldi ya böyle gidecek diyecek ya da Kastamonu değişimi isteyecek. Kastamonu halkının vereceği karara saygı göstereceğiz. Biz, Kastamonu’nun bütün meslek guruplarını içerisine alan bir ekip oluşturduk. Bu kadroda mühendis, mimar, şehir plancısı, öğretmen, işçi, emekli, ev hanımı, esnaf daha doğrusu Kastamonu halkının kendisi var. Kadromuzu oluştururken yatırımı, işi, istihdamı ön planda tuttuk. Kastamonu için yapacağımız yatırımlarda 3 şeye dikkat ettik. Bunlar estetik, kalite ve ekonomidir. İlk defa Kastamonu’da bu seçimlerle beraber sağlık, istihdam ve turizm olmak üzere 3 şey öne çıkmıştır. Bunlardan en önemlisi sağlıktır. Biz sağlık konusunu gündemimize aldıktan sonra herkes sağlık konusunu ele almaya başladı. Hastane konusu gündemde yokken ihalesinin yapılacağı konuşulur oldu. 20 aydan beri atıl durumda bırakılan Özel Uğurlu Hastanesi’nin durumu konuşulmazken bizimle beraber herkes hastanenin açılışını sahiplenir duruma geldi. Başbakan Kastamonu’ya geldiğinde hastanenin açılışı için gerekli krediyi vereceğini ilan ediyorlar. Hastanenin açılışına destek vermeyen, alkışlamayan namerttir. Ama bir şeyi merak ediyorum. 20 aydan beri neredeydiniz? Biz söyledikten sonra mı kıymete bindi yoksa hastane üzerinde farklı hesaplar mı peşindesiniz? Uzayda mı yaşıyorsunuz?” diye konuştu.
“DEVLETİN İMKANLARI SEÇİM İSTİSMARI OLARAK KULLANILIYOR”
Belediye başkan adayları arasında adeta yarış haline gelen afiş asma olayına da tepki gösteren Yıldırım, seçimlerin asılan afişlerle kazanılamayacağını belirterek, şöyle konuştu: “Adayları izliyoruz. Ama sanki yarışın afişlere bakıldığında yerel iktidar ve genel iktidar arasında geçiyormuş gibi algı oluşturulmaya çalışılıyor. Adayların afiş yarışı ticari işletmelere kadar uzatılıyor. Ticari işletmelere her görüşe sahip insan geliyor. Bazı insanlar afişlerden rahatsızlık duyduğu için ya o mekan girmek istemiyor ya da ağır eleştirilerde bulunuyor. Umuma açık ticari işletmeler siyasetin tarafı olamaz, olmaması gerekir. Adayların afişlerinin olması etik olarak doğru değil. Birisi yerel yönetim sopasını kullanıyor, birisi de genel iktidarın sopasını kullanıyor. Ticari işletmeler teşvik alabileyim diye genel iktidarın yanında olduğunu göstermeye çalışıyor. Otellerimiz resim asma yarışmasına girmiş, yıldız arttırma yarışına girmişler. Yıldız almak böyle olmaz, şartları vardır. Otelin on numara olması gerekiyor. Tahsin Babaş’ın, Hayati Hamzaoğlu’nun resmini asmakla yıldız alınmaz. Devletin imkanları, devletin kaynakları seçim istismarı olarak kullanılıyor. Afiş yarışı araba yarışı ile devam ediyor. İki aday yan yana art arda arabasını geçiş güzergahlarına, yaya kaldırımlarına çekiyor. Araçların, yayaların güvenliğini düşünmeyenler belediye başkanlığı yapamazlar”
“YAPBOZLARLA KASTAMONU’YU YÖNETECEKLERİNİ ZANNEDİYORLAR”
AK Parti’nin adayı Tahsin Babaş’ın her fırsatta Fen İşleri Müdürlüğü’nü dile getirmesine de tepki gösteren Mehmet Yıldırım, “Fen İşleri Müdürü olması tamamen bir kayırmadır. Teknik eleman olmayan birisi fen işleri müdürlüğü yapabilir mi? Attığı imza bile yasal değil. Attığı imzanın bile yasal olmadığı bir belediye başkan adayı her fırsatta müdür olduğunu iddia etmesi ve yapılan her işte emeğinin olduğunu söylemesi manidardır. Bunları duyan birisi de sanki belediye başka hiç yardımcı personel yokmuş da bütün işleri tek başına yaptığını zanneder. Belediyecilik benim işim diye dillendiriyor. Peki, bende soruyorum, şimdiye kadar kaç km asfalt yaptın? Ne kadar asfalt malzemesi kullandın? Malzemeleri kimden ve kaça aldın? Ne kadar bütüm kullandın? İşçilere ne kadar para ödedin? Görev alanında olmadığı halde nereye ne kadar parke döşettirdin? Nerede ne kadar hafriyat yaptın? Ne kadar akaryakıt kullandın? Bunların hesabını vermesi gerekir. Tahsin Babaş tarihi yapılar konusunda hassa olduğunu ve tarihi yapılar konusunda da projeler hazırladığını ifade ediyor. Projeden çok iyi anladığını, belediyeciliği çok iyi bildiğini iddia eden Tahsin Bey’e sormak istiyorum. Cebrail Mahallesi’nde yaptığın tuvaleti neden yıktın. Kim talimat verdi? Kim oraya yaptırdı? Anıtlar Yüksek Kurulu orayı sana neden yıktırdı? Günah değil mi milletin parasına? Teknik bilgin olsa zaten oraya o tuvaleti yapmazdın. Belediyecilik benim işim diyor ancak tarihi bir yapının üstüne bir yapı yapılamayacağını bilmiyor. Şehircilik dersi almayanlar Kastamonu’nun kaynaklarını savurmayı çok iyi biliyor. Yapbozlarla Kastamonu’yu yöneteceklerini zannediyorlar. Kastamonu’nun yapbozlara harcayacak parası da yok kaynağı da yok” diye konuştu.
“30 YIL ÖNCE KONUŞULAN SORUNLAR HALA KONUŞULUYOR”
20 yıldan beri yönetimde olan yerel iktidarı da imar konusunda sert bir dille eleştiren Yıldırım, “Yerel iktidar 20 yıldan beri Kastamonu’yu yönetiyor. Koltuklar güzel ve kimse koltuğundan kalmak istemiyor. Yerel yönetime de sormak istiyorum 20 yıl boyunca ne kadar otopark parası aldınız? Emlak vergilerinden kültür varlılarını korumak için ne kadar para topladınız? Kaç tane tarihi konak onardınız? Konakları onarmadıysanız topladığınız paraları ne yaptınız? Yıkılma tehlikesi var diye levha asmakla olmuyor. Bize yakışmayan bu anlayışı değiştirmekte kararlıyız. En kısa zamanda Tarihi Kentler Birliği’ne üye olarak, hibe desteklerle finansmanını da sağlayarak 5 yıl içerisinde emanet sistemle, kendi ekibimizle konakların onarımını sağlayacağız ve yakılmasına, yıkılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunu başarabildiğimiz zaman 1 milyon turist hedefine ulaşabiliriz. Bakırcılar Çarşısı’nın durumunu 30 yıl önce konuşuyorduk ama ne yazık ki yapılan bir şey olmadığını gibi hala aynı şeyleri konuşmaya devam ediyoruz. Kastamonu’nun kaynakları, belediyenin malları yandaşlara değerinin altında peşkeş çekildi. Ali Köse’nin gayretleri ile belediyeye kazandırılan birçok arsanın akıbeti belli değil? 20 yılda ne kadar arsa sattınız? Ne kadar borcunuz var? Ali Köse’nin ve rahmetli Muhammet Demircioğlu Kuzeykent’te büyük bir miras bırakmıştı. Ulu Cami bölgesinde bir yeşil alanı satmışlar. Önce kültür, sağlık merkezi yapmışlar 500 bin metrekarelik alanı, daha sonra konut yapmışlar. Bunun dışında da emsal değiştirerek kat arttırmışlar. Bunlar işi biliyor. Aklıma farklı şeyler geliyor. Acaba bir çorba mı içtiler, yoksa cüzdanı mı şişirdiler” şeklinde konuştu.
“RAYLI SİSTEM GELECEĞİN PROJESİ OLACAK”
Kastamonu’nun otopark sorununu ve trafik sorununu çözecek ekibi kurduklarını ifade eden Yıldırım, “Basit bir projeyle bu sorunu çözeceğiz. Maliyeti yüksek olmayan bu projede stadyum köprüsünden başlayıp, DSİ kavşağında yer altına girip, çıkan ama girdiği yer altı miktarı sadece kırmızı kotuyla sınırlı olan bir tünel geçidi olacak. Bütün çağdaş dünyada olduğu gibi bir sistem olacak. Bu üniversiteye ve havaalanına kadar gidecek. Bu projenin parasını İller Bankası, AB Fonu ve DSİ’den alacağız. Ayrıca Kastamonu’daki konaklama sorununa da formül geliştireceğiz. Bunu KASTO ile beraber yapacağız. 49 yıllığına devredeceğiz araziyi. Genç işadamları Doğa Kültür Köyü’ne sahip olmuşlar, ancak vali vermemiş. Şimdi Vali Bey hazır olsun. Belediye başkanı olduğumda Doğa Kültür Köyü Kastamonu Belediyesinin olacak. Askerler ve aileleri sokaktaydı. Ancak konaklayacak yer yok ve fiyatlar iki takı. Bu ayıp bir durum ve Kastamonu’ya yakışmıyor. Bu durumdayken neden kimse Kastamonu’ya gelmiyor demeye hakkımız yok” ifadelerini kullandı.
“MHP’NİN DESTEKLENMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Ayrıca Yıldırım, son günlerde MHP’liler tarafından ev ziyaretlerinin yapıldığını ve CHP’den geldiklerini belirterek, oy istedikleri yönünde bilgileri olduğunu ifade ederek, “Bu çok ayıp ve yanlış bir davranıştır. Ayrıca etikte değildir. Bu konuda MHP’nin adayı Hayati Hamzaoğlu’nu da arayıp uyarıda bulundum. Kapı kapı gezip, bizim tanıtım kataloglarımızın içerisine Hayati Hamzaoğlu’nun tanıtım broşürlerini koyuyorlar. Bunlar çok yanlış ve çirkin işler. Biz, zaten şimdiye kadar üzerimize düşen görevi yaptık. Daha önce bazı talihsiz olaylar yaşandı ve bu yüzden MHP’yi desteklemek zorunda kaldık. Fakat bu sefer, ahde vefa duygusundan bahseden MHP’lilerin CHP’yi desteklemesini bekliyoruz. Bir daha MHP’nin desteklenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Ayrıca buna benzer söylemler üretiliyor. Bunların hepsi yalan ve dedikodudan ibarettir. Bunlara hiç kimse itibar etmesin. Kadın kollarımızın evleri gezip MHP’ye oy istediği yönünde yine dedikodular çıktı. Bunlar yanlış işler” dedi.
Ayrıca Yıldırım, bir büyük olarak seçimin tansiyonunu düşürmek adına bir törende Hayati Hamzaoğlu’nun elini tuttuğunu fakat bunu farklı şekilde kamuoyuna yansıttığı belirterek, “Geçtiğimiz günlerde de bir açılışta AK Partili aday Tahsin Babaş’ın boynuna kaşkolumu attım. Şimdi AK Parti’yi mi ya da MHP’yi mi desteklemiş oldum. Hayır. Bir ağabey olarak seçimin tansiyonun düşürmek için bu tür şakalar yapıyorum. Ama yeri geldiğinde de eleştirimi yaparım” dedi.