Hayatımızda yaşanmışlıklarımızı edebiyat yapmayı bir kenara bırakarak her fikrin manasını söyleyeceğiz. Elbet etik itibarsızlaştırmadan karşımızdakilerle empatiksel olarak yapmalıyızdır. Her şeyden önce şunu özellikle ve önemle ifade etmek gerekirse fiziksel ve zihinsel olarak zarar verici husumetlerden uzak bir yaşam biçimini kendimize kabullendirerek münasebetlerimizi devam ettirmeliyizdir. Olası kayde değmeyecek şeyleri kafaya takaraktan kendimize eziyet etmeyi bırakarak iyi tarafından yorumlayarak pozitif duygularımıza sahip çıkabilmeyi öğrenmeliyizdir.
İnsanın kendine değer biçerek, başkalarının sizin üzerinde hükmetmesine müsaade etmemekle başlanılmalıdır. Her ne pahasına olursa oldun değerlerimizi ve kimliğimizi korumanın gerekliliğinin farkına vararak, görüp duyduğumuz şahit olduğumuz şeylerin tecrübesiyle sinirsel tepkimelerimize müdahale edebilmeyi bilmeliyizdir. Negatif olguların geri dönüşümünde zihninizde beliren muzır düşüncelere kavramlara ne kadar müdahale edebilme erdemliliğine varabilirsek kendi öz irademize de o derece sahip çıkabiliriz.
Kendisinden başka kimseye bir şey ifade etmeyen karmaşık düşüncelerle psikolojik travmalara sebep olan her yaşanmışlıkları geride bırakamayarak geleceğe taşıyan bireylerin kalıcı rahatsızlıklara sebebiyet verdiği bilimsel kanıtlanmıştır. Üzerinizde kalıcı hasarlar bırakmaması için bireyin kendince hobilerini genişletmesinin yanında rahatlatıcı motive edici aktivelerde bulunması gerekir. Kendisini inciten değer yargılarını üzerinden atarak özgün iradesini keşfedebilenler daima hayata pozitif bakmışlardır.
Aslen yaşamışlıklarda hiç kafaya takmama diye bir şey olamaz, burada kendimize sormamız gereken neyi kafaya takmayı seçiyoruz kendimizce..? Yani hiçbir şeyi de kafaya takmamak da bir şeyi kafaya takmaktır düşününce.. İster kabullenelim ister kabullenmeyelim, yaşadıklarımızda bizlerin rolü büyüktür ve de her olayı anlamlaştırmaya kafa yorarız. Yani tepki göstermemekte tepki göstermenin şeklidir.
Kafaya takılması gerekenleri kendimiz ayrıştırarak seviyeli muhakemesini edebiliyorsak, yeni bakış açıları benimseyerek başkalarıyla duygudaşlık kurabiliyorsak sağlıklı bir yol izliyoruzdur. Her şeyi iyi tarafından görebilmek, en azından negatif duyguları inkar ederekten derin ve daha uzun olumsuz düşüncelere kapı açmamak gerekir. Her şeyin kendince başlangıcı olduğu gibi sonu da olduğunun bilinciyle mantıksal kararlar verebilmektir.
Hayattaki sorunlarımız kaçınılmazsa eğer kendimize nasıl bu sıkıntımın üstesinden gelebilirim diye düşünerek çözüm yollarını araştırmamız olmazsa istişarelerle sonuca ulaşmamız gerekir. Her insan hayat boyu problemlerle karşılaşacaktır. Sizin suçunuz değildir yaşadıklarınız toplumun her kesiminin dönemsel farkındalıklı olarak rol alması gerekenlerdir yaşananlar.