Hayat herkes için artık derin değişiklikler istiyor. Yaşanılan dönemde var olan ne varsa yüksek nitelikli ve bağımsız zamanla ince ince körelir. Koşullarla karşı karşıya gelip uzlaşmak istemiyormuşçasına direniyoruz yaşananlara.. Kültürel, sosyal farklılıklar gösteren bireylerin aynı kuşak döneminde beraberliklerinde bütünlük arayışı müdanasızlaşmayı benimsemekle iletişim erezyona uğramaktadır.
Bilinenlerin aksine geçmişi irdelemeden geleceğe kural koymaya çalışanlar kendi iradelerinin dışında gelişen olaylara müdahale edilemeyeceğini acıyla öğrenirler. Geleceğe kural konamaz bilinciyle hayatımızı şekillendirirken imkanlar nispetinde yol haritamızı belirleyerek hayal kırıklıklarına da hazırlıklı olmalıyızdır. Yaşanılan hayal kırıklıklarının üstesinden gelerek duygularımızı kontrol altında tutabilmeliyizdir.
Geçmişte atılan adımların geleceğimizi kontrol altına almak babında düşünülse de bilinmezliğinden sebep daim olası yanılmalara hazırlıklı olunmalıdır. İnsan daima yaşadığı dünyayı, evreni ve hayatı anlamlaştırma çabası içerisinde olmuştur ki yaşamı anlamlandırmada sürekli bir öğrenme ve bilgi edinebilme gayesiyle kendi ihtiyaçlarının peşinden koşmuştur. Yeryüzünde yaşamı kolaylaştırmada gösterilen emeklerin zamane değişkenlik gösterdiği görülse de anlayış farklılık gösterir.
İnsan özgüveninin verdiği inançla bütün problemleri çözebileceğini düşünerek yaptığı bir çok girişimin aslen umduğu gibi olamayacağını ancak zamanla yaşayarak öğrenebilmektedir. Sorulmayan hiçbir şeyin cevabı bulunmadığı gibi yaşanılmayanların ancak tecrübeyle süregeleceğidir. Önemli olan süreç ve sonuçları amaçlarının dışında da olasılıklarıyla da değerlendirebilmektir. Beklentiler, yaşanmışlıkların verdiği tecrübe ve deneyimle umulur.
Öğrenmek, ortaya çıkarmak veya geliştirmekle geleceğe uyarlanılması düşünülerek hayati projelerimizi kurgularken yapılanların topluma katkıları da göz önüne alınılmalıdır. Herhangi bir umulan hedefi kararlaştırırken kişisel her türlü kaynaklarımızın seviyesince uyumluluğunun bilincinde olmalıyızdır. Bilgi alınacak kaynaklardan istifade edilirken verilecek fedakarlıkların yeterliliği her yönüyle kanaat edinilmelidir.
Uygulanması ve planlanması yardım gerektiren uzun süreçli hedefler üzerinde yoğun irade gerektirdiği gibi uzmanlarca psikolojik destekle gerekebilir. Tutum ve davranışların önemi bu zaman aşımında ciddiyet kazanacaktır. Hayatın her zaman bizlerin istediği gibi olmayacağını, ruh sağlığımızın da bunda etkili olabileceği bilinciyle yönümüzü belirleyebilmemiz gerekir. Hedeflerimizin bizler için özel ve değerli olduğu, onlar için gücümüzün yettiğince fedakarlıklar yapacağımızdır.