Kendini güçlü ve bağımsız gören insanın iradesiyle, güçsüz ve bağımsız insanın iradesi elbette aynı boyutta düşünülemez. Sorunların aslen hepsinin temelini felsefi boyut oluşturmaktadır ki çözümsellikte danışılan her zaman mantelizmdir. Kültürel ve sosyal bağlamda yaşamındaki olağan ve olağandışı şeyleri muhakemesinde kendini bir köşeye çekerek sorgulayanımız epeyce de azınlıktadır.
Farkında olalım veya olmayalım uğraştığımız çoğunda felsefik bulgular yatmaktadır. Çözümsüzlükmüş gibi bizlere yansıtılan zoraki sorunların üstesinden gelebilmemiz irademiz ve özgüvenimizin altında yatmaktadır. Anlamlaştıramadıklarımızı istişare ettiğimizde çıkan bulgular ne kadar bizlere acayipmişçesine gelse de hayatın dayattıklarından ibarettir.
Farklı insanlarla yaptığımız dialogların çeşitliliğiyle kendimizi kişisel geliştirebilmemize fırsatlar oluşturacaktır. Herkesin kendi anlayışıyla bakış açısının zenginliği de bizlerin organil ilişkiler kurabilmemize imkan sağlayacaktır. Yani insanı bütünlüğüyle kabullenerek, insanlarla uğraşırken ilgili bir konuları irdeleyebilme erdemliliğiyle seviyeli tartışarak sonuca ulaşabilmektir.
Sorunların boyutunu anlamaya çalışırken yaşanılan huzursuzluğu, mutsuzlulukları da empatiksel olarak yoğun hissedebilmemiz gerekir. Karşımızdaki bireyin kabullenemeyeceklerini subliminal pozitif anlamlaştırarak bilinçaltı anlayabilmesine yardımcı olmalıyızdır. Mamafih ergenlerde daha fazla görülen tepkisel davranışların büyük sebebidir.
Karşımızdakilerin eğitim, sosyal, kültürel konumu göz önüne alınarak kaldırabileceği kadarını vererek zamana bırakmak ihtiyacını doğurur. Her şeyin ansızın anlam kazanamayacağını belli bir zaman alacağını ve zaman aşımında sabır ve anlayışın önemini kavrayabilmektir. Başkalarının düşünce ve davranışlarına önem ve özen verebilmektir.
Entellektüel açıdan kendimizden başlayarak sorunları her yönüyle analiz ederken söylenmeye değmeyecek derece basite alınmış bilinen gerçekler acıdır. Kendisi hakkında yaşamındaki olumsuzlukları kabul edici ve cesurca dışavurma iradesine gelebilenler, sorunları her boyutuyla üstesinden gelebileceğidir. Bu insanlar çözümsüzlüğü kabullenmediği gibi vazgeçmeyerek sürekli direnirler.
Her problemin doğmasına sebep verecek şeyler vardır ki o seviyeye gelmesine müsaade etmeden santranç misali sonraki adımlarımızı bilinçli atmamız gerekmektedir. Kararlılıklarımızla yaşamımızı sürdürürken verilen fedakarlıkların bedeli olacağını bilmeliyizdir. Zamanın bizlere ne getireceğini bilmeksizin daim teyakkuzda bulunarak kendimize iyilik yapalım. Hayatı anlamak pahalıya mal olabilir.
Fedakarlıklarımız kaldırabileceğimizden fazlası olmamalı. Sonrasında pişmanlık ve kuşku için geri dönüşü olmayan sürece kendimizi sokmayarak ruhsal rahatsızlığımıza sebep olmayasın. Sorunlardan kendini nasıl kurtaracağını yaşadıklarımızdan öğrenirken başkalarından da sorumlu olduğumuz kanaatiyle kararlarımızı kati almalıyızdır.