Ârif isen hal diline
Eğer agâh isen gönle
Söyleşirsin lâl isen de
Yetmiş iki millet ile
Bilmez isen; "hal dili ne?"
Ağyâr isen hal ehline
Anlamazsın hiç kimseyi
Yetmiş iki dil bilsen de!
Gönül ehli sevgi ile
Söyleşir gönül diliyle
Kalpten kalbe yol var derler
Sohbet ile muhabbetle
Hâl olmadan kâl neyleye
Gönül dili kâl eyleye
Söz gümüşse sükût altın
Hâlden bilenler söyleye
Bilmeyenler harf ve hece
Söyleşir kendi dilince
Uzaklıklar engel değil
Allah için sevenlere
Derûnî bilirim deme
İncitme, acı söyleme
Kem söz kemlik alâmeti
Kalp diliyle kelâm eyle
Hâl ehline selâm eyle!
Derûnî
--------------------------------------
Agâh: Bilen, bilgili.
Lâl: Dilsiz, konuşamayan.
Ağyâr: Yabancı, başkaları.
Ehl-i dîl: Gönül ehli.
Hâl: Durum, yaşantı.
Kâl: Söz, kelâm. Dille ifade etme.