Gazi Murat Esgin’in sosyal medyada CHP’lilere nasıl linç ettirildiğine geçmeden önce kısa bir hikaye ile başlayalım makalemize…
Yıllar önce Ballıdağ Hastanesinin atıl vaziyetten kurtarılması için program yapmak için Kastamonu’ya gelmişti merhum Tayfun Talipoğlu. Bizzat kendisinden dinlemiştim 'dişi deve hikayesini.' İsteyen YouTube’dan tekrar izleyebilir.
Hikaye tamda bugünü anlatıyor…
Adamın biri erkek devesiyle Şam’a geliyor, Şamlının birisi adama diyor ki bu dişi deve benim diyor. Devenin asıl sahibi baksana bey bu deve dişi değil erkek diye karşı cevap veriyor. Kavga gürültü derken olay kadıya ve Muaviye yansıyor.
Şam ahalisi toplanmış devede en yüksek yere çıkartılmış şaşkın şaşkın bakıyor ahaliye…
Muaviye (Vali) diyor ki, 'ey Şam halkı bu dişi deve Şamlınındır değil mi?' diye soruyor. Halk hep bir ağızdan dişi deve Şamlınındır diye bağırıyor!
Adamın erkek devesini bağırta bağırta Şamlıya veriyorlar. Çağırıyor Muaviye yanına devenin asıl sahibini diyor ki; aslında bu devenin erkek olduğunu ve senin olduğunu ikimizde biliyoruz. Ama niye yaptım biliyormusun git kadıya söyle, deki "Muaviyenin erkek deve ile dişi devesini ayırt edemeyen 10 bin ahali arkasındadır! Bundan sonra ayağını denk alsın." İşte Türkiye’nin halini en güzel şekilde anlatır bu hikaye…
Gelelim Gazi Murat Esgin’in CHP seçmeni tarafından linç edilmesine…
Güneydoğu'da terör gazisi olan Murat Esgin ile ilgili bayramda "Bu ayıp bize yeter" başlıklı bir makale kaleme almıştım.
Bu makaleden sonra AK Parti İl yönetimi gazinin evine ziyarete gitti ve gazinin arkasındayız diyerek bir açıklama yaptı.
Bu açıklamadan sonra Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı karşı bir basın açıklaması yaparak Gazi Murat Esgin’in tam tamına 798 gün! iş yerine gitmediğini açıkladı. 'Kanunen 10 gün işe gitmeyen bir işçinin sözleşmesi fesh edilir.' olmasına rağmen.
Hatta kanunen yasak olmasına rağmen Murat Esgin’in özlük dosyasının içeriğini kamuoyunun önüne attı.
Buraya kadar her şey normalmiş gözükse de aslında normal olmayan şeyler de vardı.
Birincisi Murat Esgin AK Parti teşkilatını ziyaret etmemişti! (Hasan Baltacı etti diyor!) Yanlış, partililerine karşı algı yapıyor.
Doğrusu, benim makaleden sonra AK Partililer gaziyi evinde ziyaret etmişlerdi.
Diğer en önemli konu işe Gazi Murat Esgin işe gitmemezlik yapmamıştı. Pandemi döneminde tüm resmi kurumlarında olduğu gibi devlet kanser hastalarına ve ağır hasta ve sakatlara idari izin vermişti.
Hasan Baltacı açıklamasında Gazi Murat Esgin pandemi döneminde idari izinli sayılmış ve işe gelmemiş deseydi algıyı nasıl yapacaktı o zaman öyle değil mi?
Aslında buradaki söz konusu Murat Esgin değildi. Asıl söz konusu olan bu ülke için her şeyini veren bir gazinin, 31 Mart seçimlerinde aldığı 30 bin oya güvenerek sosyal medyada o gaziyi partililerine linç ettirmiş olmasıydı.
Muaviye dedi diye erkek deveyi dişi deve diye bağıran Şam halkının hikayesinde olduğu gibi Hasan Baltacı açıkladı diye gaziye işe gitmeyen asalak bir vatan haini yerine konulmasıdır asıl mesele.
-HANİ CHP SANATIN VE SANATÇININ YANINDAYDI!
'Kamuoyunda şöyle bir düşünce hakimdir. CHP sanata ve sanatçıya her daim sahip çıkmıştır.'
Tabi ki bu düşünce Kastamonu’da CHP’li Hasan Baltacı için geçerli değil.
Geçmişte bende bir makale yazmıştım kadın kooperatifi ile ilgili.
Kadın kooperatiflerimiz güzel işler yapıyorlar. Hepsine destek olunması gerekiyor. Serpil Durgut’un başkanlığını yaptığı Kastamonu Sanat İşleyen Eller ve Yöresel Lezzetler Kadın Kooperatifi önceki hafta belediyeye ait Atabey Konağı’ndan çıkartıldı.
İçerisinde yaşayan olmadığı zaman tarihi ahşap konaklar çürümeye terk edilir. Bunun içindir ki önceki dönemlerdeki belediye yönetimleri Atabay Konağı’nı uygun bir bedelle sanata ve sanatçıya destek olmak için Serpil Durgut’un başkanı olduğu Kastamonu Sanat İşleyen Eller ve Yöresel Lezzetler Kadın Koperatifi’ne tahsis etmişlerdi.
Ne var ki; Hasan Baltacı bu kadın kooperatifine konağı boşaltın diye tebligat yaptı. Gerekçede 'bu konağı çocuklarımız için kreş yapacağız' oldu.
Sayın Hasan Baltacı siz hiç eski ahşap konakta yaşadınız mı? Bu konakta kreş olur mu hiç. Ahşap konağın bakımı zordur. Her daim toz çıkar. Bu tozun içinde 4-5 yaşındaki çocuklar ne yapacak hiç düşünmediniz mi?
Tabi ki asıl mesele kreş değildi. Asıl mesele kendi siyasi görüşünüzden olmayanları birer birer belediyeye ait yerlerden çıkartmaktı. Bunun da bir kılıfı olmalıydı tabi ki, kreş yapacağız! Öyle değil mi?
Allah tez vakit size akıl fikir versin başkada bir şey demiyorum.
-TÜRK’ÜN SİMGESİ BOZKURTTUR…
Almanya’da devam eden Euro2024 finallerinde tarih yazan A-Milli Futbol Takımımız en son Avusturya’yı 2-1 yenerek büyük bir zafere imza attı.
Bu maçta iki gol atarak maçın adamı seçilen Merih Demiray’ın yaptığı Bozkurt işareti maça damgasını vurduğu gibi günlerce Dünya medyasında gündem olmaya devam ediyor.
Merih’in yaptığı Bozkurt işaretinin ırkçılık göstergesi olduğu için UEFA soruşturma açmıştı. İşte olan oldu bu soruşturmadan sonra.
Başta Türkiye olmak üzere bütün Türk Dünyası ayağa kalktı.
Sanırım UEFA Bozkurt işaretini Türkiye’de sadece MHP’nin kullandığını sanıyor.
Bilmedikleri en önemli şey ise Bozkurt’un Ergenekon Destanı’ndan bugüne kadar tüm Türkler tarafından kullanılmasıdır.
Fransa’da siyahi oyunculara organize bir şekilde tribünlerden muz atılmasını.
Her maça çıkarken Hristiyan oyuncuların haç işareti yapmasını.
Dahası pek çok ünlü futbolcunun vücudunun her yerine ırkçılık dövmeleri yaptırarak ve bunu gollerden sonra göstermelerini hiçe sayarak görmezden gelerek Türklerin asırlar boyu simgesi olan Bozkurt’u yaptığı için Merih Demiray’a soruşturma açması hangi mantıkla ve akılla izah edilebilir ki?
Peki, cumartesi akşamı çeyrek finalde karşılaşacağımız Hollanda maçında 50 bin Türk taraftarı hep birlikte ellerini havaya kaldırarak Bozkurt yaparsa ne yapacaksınız?
GÜNÜN SÖZÜ
"Ne Mutlu Türk’üm diyene…"