İzzet SARI

Algıcı Hikmet ve yerel basın…

İzzet SARI

  • 2142

En son yazdığım makalede, CHP Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin'i, AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci'yi eleştirmiştim…

Hikmet Erbilgin'i, Kastamonu Belediyesindeki Ülkü Ocakları geçmişi olan gençleri 'mobing' uygulayarak istifaya zorladığını, devamında da belediyenin kadrolu işçisine özel aracını yıkattırdığı bilgisini kamuoyu ile paylaştım.

AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci'yi ise hiçbir icraat yapmadan koskoca bir yılı boş boş geçirdikleri için ve de bazı grupların! kontrolünde olduklarını iddia etmiştim.

Halil Uluay ve Serap Ekmekci'den hiçbir şekilde olumlu yada olumsuz cevap gelmedi. Sessiz kalmayı tercih ettiler.

Hastam olduğu için 10 gündür Ankara'daydım. Şehirdeki gelişmelerden sosyal medya ve gazeteci arkadaşlarımdan iki gün önce haberim oldu.

CHP'nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan genel kurulunda Belediye Başkanı Hasan Baltacı ve yeniden il başkanlığına seçilen İlke Karabacak ağız birliği yapmışçasına "Hikmet Erbilgin'i yedirmeyiz, arkasındayız." şeklinde partililerinin önünde haykırdılar.

Ben Hasan Baltacı, İlke Karabacak ve Hikmet Erbilgin'in siyaseten yaptıkları konuşmalara cevap verecek değilim. Onlara siyasi rakipleri veya muhatapları cevap vermiştir veya verecektir.

hikmet erbilgin

Hikmet Efendi, olumlu hiçbir icraat yapmadan! (Hasan Baltacı’nın arkasını toplama bahanesiyle) icraat yapıyormuş gibi davranarak! Kısaca algıyla kontrol altında tuttuğu kitleyi ikna etmeye çalışıyor! Belediyede yaptıkları, iş ahlakına, etik olmayan ve kanunsuz davranışlarını yerel basına ve İzzet Sarı'ya saldırarak gizlemeye çalışıyor!

Şimdi CHP İl Genel Kurulu'nda Hikmet Erbilgin yerel basına ve benim şahsımda neler demiş onu hatırlayalım.

Açıksöz ve İstiklal gazetelerine sallamış kendi haberlerine yer vermedikleri için… Bende bundan 30 yıl önce bir kooperatif kurarak rant elde etmişim!

Öyle diyor CHP’nin Parti Meclis Üyesi.

Kastamonu’daki tüm resmi internet sitelerinin ve yerel basının (Hasan Baltacı, İlke Karabacak ve Kastamonu Belediyesi hariç) Sadece ve sadece Hikmet Erbilgin'e karşı birlikte hareket edilmesinden rahatsız olmuş olmalı ki Hikmet Efendi, şahsının haberlerini kullanmayan Açıksöz ve İstiklal gazetelerinin kurumsal isimlerini açık açık deklare ederek etki altında tuttuğu partililerine şikayet etti.

Hikmet Efendi bunu ilk defa yapmıyor ki; önceki yıllarda Kastamonu Sözcü, Doğrusöz ve Açıksöz gazetelerine de yapmıştı bu tür eylemlerini…

Dahası 31 Mart seçimlerinden birkaç gün önce Tv366'da kendisine sorulan soruları beğenmediği için programa çıkmayarak şov yapmıştı adeta.

Geçmişte Evrensel Gazetesi'nde gazetecilik yaptığını iddia eden Hikmet Efendi bu tür eylemlerden beslenen bir kişiliğe sahip.

Okuduğu 3-4 marjinal kitaptan ezberlediği siyaset dilinin doğru olduğu ve Kastamonu'daki CHP'nin seçimleri de bu dille kazandıklarını parti yönetimlerini ikna etmiş…

Peki Hikmet Efendi, bana (İzzet Sarı'ya) neden sallıyor?

-Çünkü karşı mahallede düşünen, sorgulayan ve eleştiren tek yorumcu ben olduğum için…

-Kendisini şak-şaklamadığım için…

-Seçim sürecinde kendisini en ağır şekilde eleştirdiğim için…

Ne diyor bana; "İzzet Sarı bana iftira atıyor. (Nasıl bir iftira olduğunu açıklamıyor.)

Ben, Hikmet Efendi Belediyede mobing yapıyor diye yazdım. Yok böyle bir şey demiyor! Biliyor ki benim karşı bir hamle ile Yunus Abayoğlu'nun neden istifa ettiğini yazacağımı.

Başka ne diyor Hikmet Efendi "Kastamonu’da köşe yazarlığı adı altında kalem oynatanlar bizlere her türlü iftirayı atmaya devam ediyorlar. Gazeteciler Cemiyeti Başkanlık döneminde (30 yıl önce) Gazeteciler için tahsis edilen arsayı kendileri için rant kapısına çevirenler bizleri eleştirme meşrusuna sahip değildir! Kendisi sarı, kartı sarı, tutumu sarı olanlarla biz görüşümüzü söylemeye devam edeceğiz."

Hikmet Erbilgin okuduğu marjinal sosyoloji kitaplarının etkisi altında kalmış olmalı ki yerel basının altına dinamit koymak istiyor! Ama başaramazsın… Bunu senden önceki siyasiler başaramadı ki sen başaracaksın.

Bu çıkışıyla aklı sıra yerel basının aldığı birliktelik kararını bozmaya çalıştığı gün gibi aşikardır.

Şimdi beni iyi dinle Hikmet Efendi; "Yerel basının içindeki güvercinlerin size aktardığı haberler eksik olmuş.

İstersen ben tamamlayayım…

Ben asla ve asla kalem oynatmam.

Önceki dönemlerde nasıl ki Tahsin Babaş'ın ve Galip Vidinlioğlu'nun seçim kazanma şımarıklıklarını kamuoyuna aktardıysam bu günde senin ve arkadaşlarının şımarıklıklarını kamuoyu ile paylaşacağım. (Bunun adı sizin mahallede kalem oynatma olarak görülüyorsa) evet kalem oynatıyorum.

Devamında dün Galip Vidinlioğlu için yazdıklarımı bugün senin veya belediyenin resmi yönetimi için yazamayacağımı mı sanıyorsun. Bu tür hamlelerinle o küçücük aklınla bunun önüne mi geçebileceğini sanıyorsun.

-Gelelim benim 30 yıl önce kurduğum bir kooperatif olayına.

Bak Hikmet Efendi biz 30 yıl önce bu topraklarda sadece ve sadece 5 gazeteciydik. Yani size bugün kitabın ortasından aktarım yapanlar o yıllarda henüz kısa don giyiyorlardı. Onlar bu işleri bilmezler. Kayıtlar devletin arşivlerinde duruyor.

Kuzeykent’in hemen hemen tamamının kooperatifler vasıtasıyla kurulduğu yıllar. Senin Afyon’da devletin aleyhine duvarlara sloganlar yazdığın yıllar o yıllar.

Ben ve 5 arkadaşım sadece gazeteciler değil dışarıdan da 5 eşrafın bulunduğu bir kooperatif kurduk bu doğru. Lakin ben bu kooperatifin kuruluşundan kısa bir süre sonra hissemi devrederek ayrıldım. Benden sonra kooperatif üyesi 10 kişi de bu işten bırakın rant elde etmeyi zarar ettikleri devletin kayıtlarında belgelidir! Yani senin güvercinlerin sana eksik anlatmışlar! Bu konuda istediğin sosyal medya, televizyon ve gazetecilerin huzurunda elimizdeki belgelerle ispatlamaya hazırız… Senle bu konuyu istediğin ortamda tartışırım. Öyle çamur at izi kalsın taktiğin bana sökmez.

Güvercinlerinin yalan yanlış ve eksik  aktarımlarıyla kamuoyunu yanıltamazsın.

Hani genel kurulda partililerinin huzurunda diyorsun ya "Rant elde edenler bizi eleştirme hakkına sahip değildir." diye…

Evet konuşmanın tamamındaki en doğru söz işte budur.

Elleri kirli olanlar temiz eller operasyonu yapamazlar. Yapsa yapsa sadece algı operasyonu yaparlar o'da bir yere kadar tutar.

-Bozkurt sel afetini bahane ederek 81 vilayetin CHP il ve ilçe teşkilatlarına eşiniz Senem Erbilgin’in iban numarasını vererek kendi özel hesabına para toplayanlar…

- 31 Mart'a kadar Hasan Baltacı’nın danışmanı olan eşiniz Senem Erbilgin üzerinden (işe gitmeden) TBMM'den çuval dolusu kazanç elde edenler…

Benden ve yerel basından hesap soramaz! Bir taraftan akçeli işlere bulaşacaksın. Diğer taraftan ranttan bahsedeceksin. Yok öyle yağma Hikmet Efendi.

Bunu ama bugün ama yarın peşinizden koşanlar sizlere soracaktır. Sormalıdır.

Bir sonraki makalemizde  gerçek gündemi değerlendirmek üzere hoşçakalın efendim…

NOT: Kastamonu yerel basının Hikmet Erbilgin için alacağa her türlü karara destek olacağımı ve katılacağımı buradan deklare ediyorum.

GÜNÜN SÖZÜ:

"Elleri sürekli kirli gezenler, temizlikten bahsedemezler…"

Yorumlar 13
ŞÜKRÜ ERÇEVİK 03 Haziran 2024 17:59

Sayın jurnalist bey, sizin güzellemeler düzdüğünüz kişiler kaybediyor, sizin ıftira, kötülemede bulunduğunuz kişiler kazanıyor. Ya bu halkta birşey var. İşte istemediğiniz, korktuğunuz sonuç ortada. Demekki iftira ile, video ile, kötüleme ile bu işler olmuyor. Olana razı ol, millet iradesi diye haykırdığınız iradeye saygı göster. Objektif bilgi ve belgelerle ortaya çıkki inandırıcı ol. Yoksa, yazdıkların ve söylediklerinin mahalle kıraathanelerinin akşamüstü sessizlik ve ıssyzlığında dedikocu emekli amcaların yaptığı dırdırdan öte geçmez.

Dep 02 Haziran 2024 21:07

Hak edene hakkını veren adam izzet sarı

İsmail Yusuf Tokatlı 02 Haziran 2024 12:27

Eski Emep'liler CHP yi ele geçirmiş! Hakikatli hikmet efendi de bunlardan birisi. Onlar için ülkücü olmuş, sosyal demokrat olmuş yada muhafazakar olmuş hiç fark etmez. O kafa yapisina sahip kişiler eleştiriye asla gelemezler! Dün EMEP liler ne yapıyordu , devletin aleyhine sloganlar atıp devleti ve bu milleti bölmeye çalışıyordu.Aynı zihniyet şimdilerde CHP çatisi altında güncelleyerek yapıyor bunları.CHP de 4 tane gruplaşma var.Kuyudan çıkana kadar bu 4 grup sırt sırta vermiş durumda. Günün sonunda tüm CHP li belediyeler sosyal belediyecilik diyecekler ,hak,hukuk ve adalet diyerek 2028'e gönüllere girerek hazirlanacaklar. Asıl zihinkerini gizleyerek hareket edecekler. Batı dan İstanbul belediyesi için alınan milyon dolarlık kredilerle yapacaklar bunları. Reis Efendi'nin yillarca yaptığı hatalari 2028'den sonra hedefe ulaştıktan sonra bunlar yapacak. Tabiki bizler o gün geldiğinde hiç bir şey hatırlamayacağız.Çünku dijital teknoloji bizlere 3/5 gün sonra unutturacak bunları. İnşallah bu necip millet için gerçekten samimi, karşılık beklemeden seven liderler ve siyasetçileri çıkarır bağrından.

Serpil Dikmenli 02 Haziran 2024 10:31

Baltacı Hasan Paşa iyi polis, Hakikatli Hikmet kötü ve hırçın polisi oynuyor! bunların görev dağılımı böyle. Adamı kullanır, kullanır sonrada kapı önüne koyuverirler. Ömrünü belediyeye adayan bizim amcayı işten atmış Baltacı Hasan Paşa. İmarda çalisan (Şiirden Adam) artık Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin Kurbanı! İleri de daha da hırçınlaşacaklar. Bakın görün...

ŞÜKRÜ ERÇEVİK 02 Haziran 2024 04:14

yorum yapmak korku işi değildir. Adını yazmaktan korkan yorumunu kendisine saklasın.

Sarı Otobüs 01 Haziran 2024 23:39

Bakalım bu Savaşı "Hırsızlar dışarı" diye bağıran Afyon CHP Belediye Başkanı Burcu Köksal mı yoksa hizmet efendi ile Baltacı hasan paşa mi kazanacak. ha bu arada kastamonu halkı sarı otobüsleri bekliyor...

Cemil Bıyıklı 01 Haziran 2024 23:33

Hikmet Erbilgin'i yakinen tanıyorum. Hikmette inanılmaz bir öz güven var.Hatta bir öz güven patlaması yaşıyor diyebilirim.Adam gariban yokluktan gelmiş.Hayati yokluklarla geçtigi için CHP yi ve Kastamonu yu gelir kapısı olarak görüyor. ama bu sefer sanırım sert kayaya tosladı. CHP ye dev-sol kültürünü yerleştirmek istiyor.Bakalim bunu başarabilecek mi?

Ahmet Tosyalı 01 Haziran 2024 23:28

Hikmet Erbilgin kişilik olarak gerginlikten beslen bir kişilik. Daha bir kaç gün önce İstiklal Gazetesi'de çalisan bir arkadaşım anlattı.hikmet erbilgin bizim gazetede çalışan muhabiri tartaklamis.Mikrafonu kırmis ve salondan atmış.hikmet erbilgin işte böyle birisi.Surekli gerginlikten beslenen bir yapıya sahip. Erbilgin in derdi sadece İzzet Sarı degilki.Yerel basına sürekli kızıyor , dövüyor ve hakaret ediyor.

Kastamonulu 01 Haziran 2024 22:50

Bu tartışmayı İzzet Sarı baslatmadı herkes bilsin. Bu tartışmayı başlatan Sayın Hikmet Erbilgin oldu. İstiklal gazetesinin muhabirini İzzet Sarı dövmedi(!)toplantıdan da yaka paça sayın sarı atmadı...Hikmet Erbilgin sürekli gazetecilere saldıran bir kişilik! Erbilgin Önce Açıksöz ve Doğrusöz'ü canlı yayında atti. Daha sonra İstiklal'i hedef aldı. Adam zaten İzzet Sarı yı sevmiyor. Bakalım Erbilgin ve yerel basın savaşı nereye varacak.

Ahmet 01 Haziran 2024 21:56

Algıcı baltacı ve chp iş yapın iş sağa sola saldırmayın

Fikret Pirahmetoğlu 01 Haziran 2024 21:06

İzzet işin gücün yok mu senin. Mahalle karıları gibi dedikodu yapmayı gazetecilik mi sanıyorsun. Yapılan yapılmayan yapılması gerekenlere bak dedikoduyu bırak

İsimsiz 01 Haziran 2024 19:28

Bizim Memlekette, Maalesef dedikodu yüzünden bir adım ileriye gidemiyor! Gündemi değiştirmek isteyenler, Memlekete hizmet etmek istemeyenler belediyenin borcunu onu bunu bahane ediyor. Sağa, Sola saldırıyor. Maksat Belediyenin Borcu var o yüzden biz verdiğimiz sözleri tutamıyoruz. 31 Mart Seçiminden önce bilmiyor muydunuz Belediyenin borcunu? Maalesef ki Kastamonu 5 yıl Galip Vidinlioğlu ile kaybetti. Ama Galip Bey’in başkanlığında bile hiç şikayetçi olunmadı! Bak seyreyle Kastamonulu CHP bizim Hasan’a oy veren Kardeşim iş yapmak bahane üretmek değil, çözüm üretmektir. Korkarım ki Kastamonu 5 yıl daha kaybetti! Vaadlerin başında olan sarı otobüslerin bile Hayal olduğunu kendi gözlerinle gör.

İsimsiz 01 Haziran 2024 17:15

İzzet bey mobbing diyorsunuz da soruyorum size temizlik işlerinde çalışan arkadaşlarımız ayıp bı iş mi yapıyorlar da Yunus beyin zoruna gitmiş önceki makamında gerçekten liyakat sahibi olduğu için mi göreve gelmiş mobbing dediğiniz şey çalışmak mı oluyor çalışmak istemeyenler masa başında oturmak isteyenler önlerinde hizmet edilmesini isteyenler iş beğenmiyor eski ülkü ocakları başkanı olması bı işçinin çalışması gerekmiyor sadece gariban işçiler mi çalışsın önceki dönemlerde olduğu gibi herkes arkasını bı partinin siyasetcisine güvenip yatsın dayısı olmayanlar onların arkasini mi toplasın zaten insanlar bunlar olmasın deyi Hasan Baltacı yi başkan yapmadimi

Yazarın Diğer Yazıları