Öğretmenler huzursuzdu, AYM’nin, ÖMK ile ilgili verdiği kararla iyice huzursuz oldu.
ÖMK’nın iptal istemini ele alan mahkeme, Millî Eğitim Bakanlığı ile en yüksek üyeye sahip 3 sendikanın açıklamalarını sözlü olarak dinlemeye karar verdi.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bakanlığın ve sendikaların açıklamalarını dinledikten sonra belirlenecek bir günde ÖMK’nın iptal istemini esastan görüşerek karara bağlayacak.
Öğretmenler şimdi ne yapacak?
Uzman öğretmen, başöğretmen olabilmek için, gece gündüz sınava mı hazırlanacak; yoksa “AYM nasıl olsa ÖMK’yi iptal eder” diyerek, sınava hazırlanmayacak mı?
2004’te öğretmenlere “uzman” ve “başöğretmen” unvanı verilebilmesi için 5204 sayılı yasa ile Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu’nda değişikliğe gidilmişti.
Bu değişikliğe, Eğitim-Sen ve CHP şiddetle karşı çıktı.
Çünkü zaten 1739 Milli Eğitim Temel kanuna göre öğretmenlik bir “uzmanlık mesleği” idi ve bu kanuna göre her öğretmen uzmandı.
CHP, bu gerekçelerle 5204 sayılı yasanın yürütmesinin durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesine dava açtı.
Anayasa Mahkemesi ise 2008/107 sayılı kararıyla ölçütlerle ilgili bazı maddeleri iptal etti.
AYM, bu kararı sınavdan sonra verdiği için, bakanlık bu kararı uygulamadı.
Yazık ki ne yazık…
Aradan geçen on altı yılda değişen bir şey olmadı…
Yine öğretmenlerin önüne ÖMK adı altında sınav dayatıldı.
Millî Eğitim Bakanlığı, 1739 Milli Eğitim Temel Kanunu, öğretmeni alanında uzman kabul ediyor.
Yanlış duymadınız…
Öğretmenlik mesleğini icra eden her kişi alanında uzmandır.
Yasalar, yönetmelikler bunu söylüyor…
Bir çelişki yok mu bu işte…
Öğretmenlerin morali, motivasyonu sıfır…
Yıllardır, çektikleri ekonomik sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de buna sınav stresi eklendi.
Okullarda öğretmenler mutlu değil.
Kendi içlerinde ayrıştılar…
Çalışma barışı kalmadı.
Daha nereye kadar gidecek bu iş!
Bir an önce Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğretmenin moral, motivasyonunu düzeltecek bir şey yapmalıdır.
Öğretmenler arasında ayrışmaya neden olan bu sınavı derhal iptal etmelidir.
ÖMK, yeniden ele alınıp, muhataplarıyla istişare edilerek, öğretmenleri memnun edecek bir şekilde kanunlaşmalıdır.
Öğretmenler hem ekonomik hem özlük haklar noktasında Avrupa standartlarına getirilmelidir.
Bir mesleğin toplumdaki yerini, o mesleğin toplumdaki itibarı belirler.
Sosyal haklar, özlük haklar, ekonomik gelir önemlidir…
Bahsettiğim konularda yapılan iyileştirmeler, öğretmenleri mutlu edecek, böylelikle öğretmenlerin sorunları çözülmüş olacak…
Bu kadar basit…
Öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen ayrımı, ayrıştırır…
Öğretmenlerin çalışma barışını bozar…
Eğitimin kalitesini düşürür…
Yazık ki ne yazık!
Şimdi AYM ne karar verecek? Ne zaman karar verecek?
AYM’nin net bir karar vermemesi, işi sürüncemede bırakması öğretmenleri bunalıma soktu.
Öğretmenlerin kulağı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den gelecek iyi bir haberde.