Geçtiğimiz haftanın önemli haberlerinden biri de Kastamonu Milli Eğitim Müdürümüz sayın Cengiz Bahçacıoğlu'nun bakanlık nezdinde tayinin yapıldığı, yerine de Safranbolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Hasan Gümüş atanmış olmasıydı.
Şimdi burada duralım!.. Merkezi otoritenin Kastamonu’ya değer vermediği ve şaşı baktığı gerçeği önceden de olduğu gibi halen devam etmektedir.
Safranbolu 70 bin nüfuslu bir ilçe. Kastamonu ise iki misli nüfusa sahip 20 ilçesi ve bine yakın köyü olan bir il. Bürokratik ilerlemede her zaman için adım adım atamalar yükseltilerek (başarılı olanlar için) ilerleme sağlanır. Genel temayül ve doğrusu da budur.
Bunun harici mutlaka olağanüstü başarı veya arkasında bir siyasinin oluşu sayesinde olur. Ben de ikinci kanaati taşımaktayım.
Kastamonu’ya atanan İl Milli Eğitim Müdürü bizim muadilimiz bir il müdürü olmalıydı.
Nedense şöyle bir deyişimiz meşhurdur. Bir yere hak etmediği kişiye görev verilirse; "Acemi nalbant gavur eşeğinde öğrenir" misali Kastamonu deneme tahtası olarak kullanılmaktadır.
İşte ispatı, son dört atanan sayın valilerimiz vali değil, vali adayı idi, burada VALİ oldular. Sayın Erdoğan Bektaş en son Muş Valisi iken gelmiş, ondan sonraki dört vali ataması adaylardan yapılmıştır. Kendilerini tenzih ederim, başarılarına bir sözüm yok ama gerçeği vurgulamak için bunu da yazmam gerek!
23.09.2022 tarihindeki yazımın başlığı da 'Hiçbir değerin yok Kastamonu' idi. İlk kez Uluslararası TRADEF fuarı açılmış, açılışa bir BAKAN gelmemişti!
Bu gibi bürokratik atamalarda ve değerlendirmelerde ne yazık ki Kastamonu deney vilayetlerden biri olarak düşünülmektedir.
Siz "Şerife Bacının torunları, Kastamonu’dan Üsküdar’a kadar büyük vilayettik" diye övün dur.
Bize reva görülen bu davranışı şahsen kabullenemiyorum. Daha ne kadar 'emriniz olur' diyeceğiz bilemiyorum.
Waldyr Pereira (DİDİ)
Brezilya futbolunun efsanesi, 1972-75 yıllarında Fenerbahçe’de hocalık yapmış, tüm ülkenin sevgilisi olmuştu. İsminin ilginçliği nedeniyle bir çok kişiye 'DİDİ' lakabı takılmıştı.
Bunlardan Kastamonu’lu olanı, yani bu lakabı taşıyan çok değerli, sevdiğimiz, takdir ettiğimiz, insani hasletleri çok yüksek olan dostum, kardeşim Burhan Kapucuoğlu’nun vefat haberini gazeteci dostum Mustafa Afacan’ın yazısından öğrendim. (21 Temmuz’da kaybetmişiz)
Önce inanamadım!.. Uzun süredir karşılaşmıyorduk diye aklıma gelince doğruluğuna üzülerek kanaat getirdim tabi.
Kastamonuspor’un yaz kış demeden takip eden destekçisi, halı sahaların ilk kurulduğu zamanlarda kurduğu takımla halı saha maçların müdavimi olmuştu.
Kendine has bir yürüyüşü olan, saygıda kusur ederim diye adeta eğilip bükülen, küçükleri seven ve sohbeti, muhabbeti bal olan kardeşimdi. Mekanı cennet olsun.
Gök kubbede takdirle anılacak 'HOŞ SADA' bırakarak illet hastalığa yenildi. Kastamonu’nun has ve kıymetli evladı olarak anılarımızda yerini alırken, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.