Dünyamız, dolayısı ile ülkemiz canlılar açısından yaşanması zor hale gelmektedir. Bunun tek sorumlusu biz insanlarız. Aynı zamanda buna çare olacak da biz insanlarız!
Gelişmiş ülke olmak ve bilime inanmakla geleceğimizin yaşam şartları iyileştirilebilir. Yalnız; hep birlikte olmak şartıyla. Yoksa biri yapar biri bozarsa, yaşanmaz hale gelen dünyanın ömrünü sadece biraz uzatabiliriz. Yani, inkitaları yaşatabiliriz!
İnsan formunda bu dünyaya gelişimiz bilim insanlarınca 200 bin yıl öncesine dayanır. Yani ilk insanlardan bu tarafa dünyadaki yaşamı miras almışız ve nesilden nesile taşıyoruz.
Taşıyoruz derken, artık taşımada zorluklar, sıkıntılar olduğu bilimsel olarak görülmektedir.
Ekolojik dengenin bozulması nedeniyle bu güne kadar binlerce canlı türü yok olmuştur. Bundan sonra da yok olmaya hızlı veya yavaş olarak devam edecektir.
Malumunuz, dünyada kendiliğinden doğal olarak Çin’de yaşayan sevimli pandalar artık soyu tükenmiş, sadece bilimsel destekle özel olarak çoğalması sağlanmaktadır. Bunun gibi bazı türler.
Bu da göstermektedir ki; ekolojik denge zorunlu olarak seleksiyon yapmaktadır. Yani mevcut yaşam koşullarına uyamayan canlı türleri yok olmaktadır.
Bu canlı türlerine ağaçlar, bitkiler, su ürünleri, yer altı canlıları da dahil diyebiliriz. Çünkü yaşamları iklim ile birebir bağlantılı olduğu için yaşam alanları onlara da zarar vermektedir.
Nasıl ilk insanlardan bu dünyayı 'miras' olarak aldıysak, gelecek nesillere de miras olarak bırakmalıyız. Bu yaşam zorluğunun oluşması insanların rahat ve kolay yaşaması açısından sanayi ve teknolojinin 18. yüzyılda ilerlemesi nedeniyle olmuştur. Yani, insana fayda, kolaylık, rahatlık sağlarken, hep dünyanın ömründen çalmışız. Bize verdiği her türlü nimeti kendisini yok etmesi için kullanmışız ama kendimiz faydalar sağlamışız.
Yani; ters orantı. İnsana ne kadar fayda elde edilmişse, bir o kadar da dünya ekolojisinin zarar hanesine yazmışız! Bu da, canlıların en akıllısı 'İNSAN' olduğumuzdan dolayı!
Akıllı insan bu zamana kadar insanlık için ne kadar faydalı kolaylıklar sağladı ise, şimdi de bunun dünyaya kötü etkisini silmek için uğraşmaktadır.
Makarayı geri sarma şansımız da yok. O halde akıllı insanların aklı ile zararı asgaride tutmanın yollarını biliyoruz ve uygulamada birlikte hareket edebiliyoruz olmalı ki; bir gün yok olacak dünyaya ömür katalım!
Emin EĞRİ
Not: Haftaya Kastamonu'daki siyasi partilerin İl Başkanlarından seçimde kaç vekil çıkarabilecekleri hakkındaki görüşlerini yazacağım. Tahminleri gerçekleşir mi seçim sonrasında göreceğiz.