Aslında bu ülkede ne olursa olsun 'şaşırdık mı?' diye sorar, hayır şaşırmadık deriz. Fakat geçtiğimiz haftanın bir siyasi açıklamasına şaşırmayan kalmadı!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terör örgütünün 25 yıldır hapiste yatan, ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası alan terörist başı A. Öcalan’a çağrı yaparak; "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de, DEM Parti grup toplantısında konuşsun." dedi!
İnanılır gibi değil ama böyle dedi. O meclis ki, 'GAZİ MECLİS' olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin göz bebeğidir. (Hoş, son yıllarda liderlere bağlı meclis olsa da ülkenin kalbi diyoruz)
Şayet idam cezası kaldırılmasaydı bu güne kadar Öcalan idam edilmiş olacaktı.
Yargılamaya tüm dünya devletleri toz konduramadı. Kasıt bulamadı. Adil yargılanma yapıldığı konusunda ittifakla birleşti. Üstelik ilk yargılama sonucu da 'idam' cezası verilmişti ama dünya, yargı makamında 'askeri yargıç' var diye tanımayanlar oldu. Ülkemizde bu tavsiyeye uyarak askeri yargı mensubu olmadan, sivil yargı mensupları ile bir kez daha yargılandı ve yine İDAM cezası verildi. Dünyadan itiraz gelmedi.
AB hülyalarımız, 1987 yılında, ÖZAL zamanındaki son müracaatımızı yaptığımız ve üye olacağız umudu olduğu için AB’nin 'idam' kaldırılsın baskısına göğüs geremedik! Ceza yasalarımızdan idam cezası kaldırıldı, yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis getirildi.
Yıllardan beri Öcalan için, onların siyasi partileri (Şimdi DEM Partisi) gündemden düşürmeden 'tecrit kaldırılsın'… Avukatları ile görüştürülsün'… 'yanına bir mahkum verilsin'... PKK hakkında söz sahibidir, fikri sorulsun' gibi taleplerle gündemi meşgul ederlerken, terörde durmak bilmedi.
Tüm bunlara rağmen, ülkenin kanını emen, maddi manevi acıları yaşatan bir terörist başının meclise davet edilip, oradan teröristlere 'silah bırakın, herkes evine gitsin' demesini tavsiye eden bir siyasi akılı anlamak mümkün olmadı. Milyonlar şaşırdı! Halen terörist başına devletin bir paye verdiği gerçeğinin vurgulanması oldu!
Ardından TUSAŞ saldırısı birçok eksiğimizi de yüzümüze vardı. Masum vatandaşlar bir kere daha gencecik yaşlarında hayatlarından oldu.
Ülkeyi yöneten siyaset kurumu maalesef terörün önlenmesini yönetemiyor!.. Teröre karşı yalpalayan siyaset bilerek veya bilmeyerek zaman zaman onlara 'cansuyu' olmaktadır.
Kesin, kararlı, taviz verilmeden ve terörün destekçisi olanların etkisiz hale getirilmesi uygulaması tavizsiz ve siyaset üstü olmalı, oy uğruna şirinlik yapılmadan üstesinden gelinmelidir.
Şaka değil, 1984'den beri terörle iç içeyiz. O kadar çok olay sonrası alınacak o kadar çok dersler olmuştur ki; bu güne kadar terörün 'T'si kalmamalıydı!
Yönetenlere soruyorum; Nerede yanlış yaptık, yapıyoruz?
CUMHURİYET 101 YAŞINDA
Ulu Önder ATATÜRK'ün Türk milletine armağanı CUMHURİYETİ 29 Ekim'de 101. yılını kutlayacağız.
Cumhuriyetimiz hepimize kutlu olsun. Kıymetini bilelim.
BAYRAK
Cumhuriyet Bayramımız nedeniyle ev ve işyerine BAYRAK asmayı asla ihmal etmeyelim.
***
Ne güzel yakışmış allar içinde,
Ay ile yıldızım başım üstünde,
Sevdası gönülde aşkı kalbimde,
Dalgalan şafağımda rengin kanımda,
Dünyada sen varsın Asuman'ın altında...
-Nurullah Muslu-