Son bir haftada ilimizde ve ülkede bir çok silahlı yaralama, öldürme olaylarını haberlerde duyduk. Öyle ki; sıradanlaşmış bir habermiş gibi okuyor veya dinleyip geçiyoruz! Aslına baktığımızda 'Toplumsal Tramva' ile karşı karşıyayız!
Bu acıların olmasının birinci sorumlusu devlettir. Mevcut yasalar yeterli değil ve caydırıcılıktan uzak. Demek ki 'ACİL' bir yasa değişikliği ve uygulama kararlılığı gerekiyor.
Yasa olmuş, uygulanmayınca da en kötü yasa durumuna düşmektedir.
İnfaz yasalarının bazı maddelerinin sürekli değiştirilmesi, suçlular için kolaylık şeklinde düzenlenmektedir. Kimse mağdur yakınının neler düşündüğünü bilmiyor. Varsa yoksa suçluyu daha az ceza ile çıkarmak.
O zaman da cezalar haliyle caydırıcı olmuyor, suçlar artıyor.
En yeni üzücü olay Kastamonu’da bir taksicinin 16 ve 18 yaşındaki gençler tarafından bıçaklanarak öldürülmesidir. Ne olursa olsun mazur görülecek hiçbir yanı yoktur. Hayatını kaybeden genç adamı kim geri getirebilecek?! Onu katleden gençlerin de hayatı karardı, yakınları da elbette şaşkınlık içerisinde.
Hep 'Son olsun' diyoruz ama bırakın son olmayı, artarak devam ediyor.
İstanbul/Esenyurt’taki katliam ise tüyler ürpertici. Basit bir olaymış gibi üç genç adam dükkan sahibinin oğlunu ve diğer bir genci önce dövüyorlar, diğer kişi de silahla öldürüyor! Yaşam bu kadar mı pamuk ipliğine bağlı?
Türkiye’de evet, bu kadar basit ve inanılmaz olaylarla can kayıpları ve geride kalan gözü yaşlı yakınları kalmaktadır!
Yukarıda 'Birinci sorumlu devlettir' dedim. Çünkü o kadar çok ruhsatsız silahlı insan var ki; herkes bir serseri kurşunun hedefi olabilir! Çok örneklerini yaşadık!
Toplumsal tramvaya maruz kalmış ülkemin insanlarına çare arıyoruz. Lüzumsuz ve fındık kabuğunu doldurmayan önergelerle Meclis zaman kaybedeceğine, tüm partiler bir arada bu yasaları derhal çıkarmalıdır. Bunun siyaseti, partisi yoktur. Sorun hepimizin sorunudur. Yol yakınken artık bitsin kutuplaşma, gerginlik, cinayetler!
Öncelikle illerimizde Valililerimize büyük görev düşmektedir. Ruhsatlı silah konusunda çok dikkatli olduğu kadar, sürekli de toplumsal denetim yapılmalıdır.
Yazık oluyor hepimize!.. Bir hata 'ÖZÜR' ile telafi edilebilirken bunun silahla karşılık bulması akıl alır gibi değil!
Güvenli ve yaşanabilir ülke olmak zorundayız.
