Bugünün fincanları bunlar.
Ayaklı fincan bunlar
Ayak ne demek?
Ayak,
Özgürlük demek!
Yürüyüp gidebilmek demek!
Diyar diyar dolaşıp,
Bulmak için istediğini,
Aramak demek!
Yürüyemeyen bilir,
Yürümenin değerini.
Esir olan bilir
Özgürlüğün değerini!
Bu fincanların,
Tek özelliği,
Ayakları değil elbet.
Bir de,
Rumileri,
Hataileri,
Zencerekleri var.
Sanat içeriyor onlar.
Sanat varsa,
Sevgi var!...
Yazın çoğu gitti,
Azı önümüzde!
Sonra tekrar bahar.
Bu bahar,
Kışa yol alan bahar,
Ağaçlarda,
Gövdenin içine çekilen özsular,
Bu baharda
Topraktan aldığını,
Döktüğü yaprakla,
Geri veren,
Uykuya hazırlanan ağaçlar da,
Bu baharda!
Sesini benden sakınan,
Göç eden turnalar
Onlar da
Aynı baharda!
Varsa ömrüm,
Bir kez daha,
Görürüm.
Yoksa da,
Efendi efendi,
Giderim.
ama,
Gidebilir miyim?
Efendi olup da gitmek,
Marifet ister.
Kırmadan dökmeden,
Öfkene yenilmeden,
Sevgiyle bütünleşerek,
Tepeden tırnağa,
Sevgi olup gitmek!...
Efendi gitmek,
Bu demek!...
Benim de nasibim,
Bu olsun Allahım.
Geride kalan,
Boş bedenimden,
Her hücrem,
Işık olsun.
Karanlığa karışan,
Bir tek hücrem,
Kalmasın.
Kalmasın Allahım!
