Cemil KILIÇ

Mutsuz çocuklar yetiştirmek

Cemil KILIÇ

  • 910

İnsanlık tarihine bakıldığında çocuklar, geleceğin mirasçısı ve devlet devamlılığının teminatı olarak görülmüştür. Bu sebepledir ki Türklerde hayata gözlerini açan her bir çocuk yaşama tutunabilmek adına bir mücadele içine sokulmakta ve toplumsal öğretilerle şekillendirilmekteydi. Bu yetiştirmede aile ve töre önemli iki unsurdu. Çocuk aile bireylerini rol model alarak kişiliğini kazanırken töre ile toplumsal sorumlulukların bilincine erişmekteydi. Günümüze gelindiğinde ise çocuk yetiştirmenin daha karmaşık bir hal aldığı ve boyutlarının farklılaştığı görülmektedir. Geçmişin masumiyeti, güzelliği ve toplumsal kontrolü günümüzde yerini dijitalleşmeye ve beraberinde getirdiği algısal tuzaklara bıraktı. Çocuk eğitiminde en önemli etkenin "başarılı sayılmak" olduğu günümüzde acaba başarı iyi bir insan olmak için yeterli miydi ve bu uğurda hırslı ve mutsuz çocuklar yetiştirdiğimizin farkında mıydık? Ebeveynler olarak mutsuz çocukları bizler nasıl yetiştiriyoruz sorusuna cevaplar aradığımızda;

- Çocuğumuzu şüpheci ve tutuk yetiştirmek istiyorsak onlardan her şeyi hatasız ve mükemmel yapmalarını istemeliyiz. Bununla birlikte onları akranları ile kıyaslayarak çabalarını küçümsemeli ve hatalarını yüzüne vurarak utandırmalıyız.

- İnatçı bir çocuk için çocuğumuzun her istediğini yaparak onları şımartmalı ve yapacakları her bir işi ödülle süslemeliyiz. Türlü oyuncak ve hediyelerle onları doyumsuzlaştırmalı ve haklı istekleri karşısında ciddiyetsiz davranmalıyız.

- Çekingen ve beceriksiz bir çocuk yetiştirmek adına onların üzerlerine titreyerek asla yalnız bırakmamalıyız. Kendi başlarına bizim yardımımız olmadan asla bir iş yapamayacaklarını telkin etmeliyiz. Hatta temel becerilerini (yeme-içme-giyinme) dahi bizim desteğimizle yapmalarını sağlamalıyız.

- Çocuğumuza aşağılık duygusunu tattırmak istiyorsak zenginliğin erdem fakirliğin ise utanılacak bir durum olduğunu, paranın her şeye çare olabileceğini anlatmalıyız. Devamlı yaptığımız işten şikâyet ederek mesleğimizin kötü olduğu algısını çocuğumuzun zihnine yerleştirmeli ve ona iyi meslek önerilerinde bulunmalıyız.

- Çocuğumuza karşı tutamayacağımız sözler vererek, dürüst davranmayıp yalanlarımıza onları ortak ederek duyarsız bir ebeveyn tavrı gösterebiliriz. Suçunu dürüstçe üzerine alan çocuğumuza ceza vererek onu yalan söyleme mecburiyetine itebiliriz.

- Onlara görev vermeyerek, çalışmadan da daha rahat bir hayatın olabileceğini anlatarak onları sorumsuz ve tembel bir çocuk haline getirebiliriz. Sürekli hayattan kötü örnekler vererek, hayatımızdan sürekli şikâyet ederek, bazı insanların şanslı doğduğunu, çalışarak kazanmanın zorluğunu ifade ederek çocuğumuzu mutsuz ve iyilik bilmez biri haline dönüştürebiliriz.

- Dağınık bir çocuk yetiştirmekse gayemiz odasının dağınıklığına ses çıkarmamalı ve böyle bir odada yaşamasına müsaade etmeliyiz. Kirli elbiseler ile dolaşmasına izin verip, kişisel bakımı konusunda ona kötü örnek olarak umursamaz tavırlar sergilemeliyiz.

- Amacı olmayan enerjisi düşük çocuk yetiştirmek amacıyla onlara zorla kitap okutup, ders çalıştırmalıyız. İlgilenmediği ve kabiliyetlerini aşan alanlara onları yönlendirerek bizim istek ve hayallerimizi yaşamaya zorlamalıyız.

- Sağlıksız bir çocuk yetiştirmek istiyorsak şayet onları dışarıdan uzak tutmalı ve küçük rahatsızlıklarda bile ilaçla tedavi yöntemine başvurmalıyız. Onları hazır yiyeceklere alıştırıp çeşitli bağırsak sorunlarının önünü açmalı ve doğadan, topraktan, bitki ve hayvanlardan uzak tutmalıyız. Onların yanında güzel yiyeceklerden konuşarak her şeyi fazlasıyla yemelerine izin vermeliyiz. Yemek saatlerine riayet etmeyerek çocuğumuzun her an abur cubur gıdalarla beslenmesine göz yummalıyız.

Kısacası çocuğumuzun duygusal dünyasında kelebekler uçurmakta bizim elimizde uçurumun kenarına itmekte… Ebeveynler olarak çocuklarımıza sunduğumuz hayat ile onların gelecekteki duygusal dünyalarını şekillendiriyoruz. Kendimize soracağımız tek soru ise: Nasıl bir çocuk istiyoruz?

Yorumlar 2
Hakan 12 Haziran 2024 15:17

Beğendim. Bir baba olarak bazı cümlelerde kendimi gördüm....

ayça 12 Haziran 2024 09:51

Çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık hocam....

Yazarın Diğer Yazıları