Sosyal medyada Türkiye ekonomisini ve vatandaşların durumunu hicveden espritüel kısa bir video dolaşıyor.
Olay şu; İki arkadaş veya kardeş kanepeye oturmuş Tv seyrediyorlar, Tv'ye yakın oturan diyor ki- ya dolar aldı başını gidiyor. Arka tarafta oturan belli ki iktidarın fanatiği, hışımla ileri atılıp öndekine kızarak- yol yaptı, köprü yaptı, sen mason musun, sen Siyonist misin bunların hepsi Amerika'nın oyunu diye çıkışıyor. Öteki biraz korkup sinerek- abi dolar dedim ya bir şey demedim diyor. Öfkeli fanatik- ya bırak Allah'ını seversen sanki bana dolarla maaş alıyorsun diyor.
Bu trajikomik videodaki siyasi fanatiklik sadece iktidarda olmayıp muhalefette ve değişik bir kısım belli inanç kesimlerde de had safhada.
Siyasi fanatikliğin içinde olanlar, o siyasi kitlenin veya kişilerin iyiliği için söylediğiniz doğruları kabul etmezler. Doğru söylediklerinizi kabul etmedikleri gibi sizi düşmanlıkla suçlamaya başlarlar.
Birkaç gün evvel vefat eden rahmetli tarihçi İsmail Yağcı Bey Topkapı Sarayı'nda bazı odaların, padişaha her ne olursa olsun çekinmeden korkmadan doğruları söylemekle görevli memurlara ait olduğunu ve padişahların da bu memurların söyledikleri doğruya her zaman itibar ettiklerini anlatmıştı.
Uçağın kokpitinde oturanın, uçağı kullanan pilotun hata yapma lüksü yoktur. Uçak havalanmadan ve havalandıktan sonrada sürekli yerle, kontrol kulesi ile irtibat halindedir. Kuleden verilen yanlış bir bilgi veya irtibatın kesilmesi veya pilotun yapacağı en ufak bir yanlışta ise olacaklar bellidir.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2004 senesinde Başbakan iken katıldığı bir programda diyor ki; Tabii bizde bir adet var, ülkede başımıza bir şey geldiği zaman hemen dış kuvvetler deriz, dış güçler deriz, işte yabancılar deriz şu deriz, bu deriz, bunlara isimlerde buluruz ve bunlar sebebiyle işte biz ayağa kalkamıyoruz, kalkınamıyoruz, birliğimiz beraberliğimiz bozuluyor filan, yani bu doğruda olabilir, ancak ben buna katılamıyorum niye katılamıyorum eğer sizin bünyeniz güçlü ise, sağlamsa bünyede olan virüs hiçbir zaman sizin o bünyenize zarar veremez diyor.
Aradan geçen bir zaman sonra, dış güçler söylemi, dış güçler tehlikesi iktidar tarafından dillendirilmeye, konuşulmaya başladı. Devlete, millete ve iktidara karşı yapılan 15 Temmuz 2016 hain ihtilal kalkışması ise bu söylemi pekiştirdi.
Bu söylem ve olaylar öyle yayıldı ki ,dış güçler korkusu kişilerde paranoya haline gelip, paniklemelere hatta psikolojik tedavi görmelere kadar dayandı.
Kendi çevremden bile bazı kimselerden, dış güçler tarafından etrafımızın tamamen çevrildiğini, her an bir saldırı ile karşılaşabileceğimizi, memleketin istila edileceği korkularını dinledim.
Dış güçler bu gün değil Türk ve İslam devletleri var olduğu günden bu yana var. Her devlet de olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti de her zaman ve her an dış ve iç hain mihraklara, güçlere karşı uyanık ve teyakkuz halinde olmalıdır ve de öyledir.
Ve yine yakın bir geçmiş tarihte Cumhurbaşkanımız yaptığı bir meydan konuşmasında diyor ki; Bunlar sanki Türkiye’nin ekonomisini düzeltecekler, yalan söylemeyim millete, Türkiye'nin ekonomisinin sorumlusu benim ben, benim, şu anda Devletin başında kim var Tayip Erdoğan, kim var 14 tane Bakanı var, kim var yardımcıları var diyor.
Hal böyle iken yapılan algı sonucu dış güçler söylemine kendisini kaptırmış fanatikler Cumhurbaşkanının da önüne geçip, başta naklettiğim skeçteki gibi "bunlar Amerika'nın oyunu, bunlar dış güçlerin oyunu" demeye devam ediyor.
Düşman düşmandır ve düşmanlığını yapacaktır, olması gereken, içte ve dışta düşmana karşı uyanık ve tedbirli olmaktır. Düşmanı suçlamakla ancak kendinizi avutur ve kendinizi kandırırsınız. Belki bir müddet vaziyeti idare edebilirsiniz lakin sonunda gerçekleri kabullenmek zorunda kalırsınız. Esas olan sizin hata yapmamanızdır.
Şunu da belirteyim ki bu yazımı siyasi bir muhalif olarak yazmıyorum.
AK Parti iktidarı, daha önce de yazdığım gibi fiziki ve alt yapı olarak yurdumuzda çok büyük işler yaptı. Bunların yanında maalesef manen bir çok değerlerimizde zaafa uğradı.
Tabiri caiz ise millet uçağın yerdeki kontrol kulesidir, pilot, kuleyi dinlemek zorundadır. Kule 2019 mahalli seçimlerinde ve son Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde pilotu bir kez daha uyarmıştır.
Özetle, dış güçler dün vardı, bu günde var, yarında olacaktır.!
