Vidinlioğlu, Bengü Türk TV'de 'Günün Raporu' programına konuk oldu

Belediye Başkan Adayı Vidinlioğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

“Genel Başkanımızın düzenlediği mitingin yankıları devam ediyor”

"Genel Başkanımız sağ olsunlar, bir açık hava mitingi ile Kastamonu’muzu onurlandırdılar, şereflendirdiler. Kastamonu’muza verdikleri değerin bir göstergesi, bütün başkanlık divanımız Kastamonu’daydı. Genel Başkanıma ve başkanlık divanı üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Kastamonu Evliyalar Şehri, Türkiye’nin hemen her yerinde Türk Milliyetçiliği, Ülkücü Hareket gençlik hareketiyken bunun istisna şehri Kastamonu’dur. Evliyalar Şehri’nde Rahmetli Başbuğ’umuzun döneminden itibaren hep Aksakallılar Hareketi olmuştur. Onun için Kastamonu gerçekten Türk Milliyetçiliği’nin kalesidir. Kalesi olmaya da inşallah bundan sonra da devam edecektir. Çok coşkulu bir mitingdi. Çok ciddi şekilde Sayın Genel Başkanımız şehrimizden ayrıldıktan sonra da etkileri devam etti. 2-3 gündür Kastamonu’da Sayın Genel Başkanımızın mitingi ile ilgili çok güzel şeyler duyuyoruz. Yansımalar devam ediyor."

“Katılımcı, üretken ve şeffaf bir belediyecilik anlayışı ortaya koyacağız”

Vidinlioğlu, “Ben herhalde ilk açıklanan belediye başkan adaylarından birisiyim. 4 ayı geçtik. İlk 1-1.5 ay ciddi anlamda benim altyapı çalışmalarımla geçti. Daha önceden belediye başkan adayımız olmuş, belediye başkanımız olmuş, il genel meclis üyemiz olmuş, belediye meclis üyemiz olmuş, ocak başkanlığı yapmış, yani camiamıza yönelik bir hafıza toparlanma süreci yaşadık. Çünkü ciddi anlamda bir belediye seçimi kaybetmiştik, arkasından milletvekili seçimi kaybetmiştik. Ciddi anlamda bir dinamizme ihtiyacımız vardı. Sağ olsunlar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kastamonu’daki hafızası derlendi, toparlandı. Hepimiz yek vücut, yaklaşık 2-2.5 aydır da zaten bunu sosyal medyadan da herkes bunu takip ediyor. “Müthiş bir toparlanma gösterdiniz, inşallah seçimi alıyorsunuz” diyorlar. İlk 1 ay da tabii benim daha önce bütün il ve ilçe kongrelerine katılmış olsam da sahada çalışmam yeni başlayacaktı. Bu adaylık süreciyle birlikte. Elbette diğer siyasi partiler tarafından bu gündeme getirildi. Ufak bir hesap yapacak olursak 21 yıldır Kastamonu’dayım. Yaklaşık 8-9 yıl boyunca Kastamonu Devlet Hastanesinde çalıştıktan sonra da 12 yıl önce de kendi kliniğimi açtım. İstihdama destek oldum. 21 yıl boyunca da yılda yaklaşık 11-12 bin hastadan hesap yaparsak 200-250 bin hastaya şifaya vermeye çalışmışım. Vatandaşlarla zaten iç içeydim. 200 bin kişi hatırlamak mümkün değil. Sahada karşılaştığımda, “Hocam, ya 6 sene önce annemi ameliyat etmiştin, kimse de cesaret edememişti. Size çok müteşekkirim. Ben hangi siyasi partiye gönül vermiş olursam olayım, sizin farklı bir yeriniz var bende. Desteğim sizinle” bunları duymak çok güzel. 21 yıldır hiçbir karşılık beklemeden insanlara hizmet ettim. Sayın Genel Başkanımızın teveccühü ve onurlandırmasıyla da bu göreve talip oldum. İnşallah 31 Mart’tan sonra da belediyede insanlarımıza hizmet etmeye devam edeceğim.”

“Benim hekimlikte yaklaşık 29. yılım. Hep söylüyorum, utanılacak bir durumda değil, ben Milli Eğitim maaşı ile okudum. Babamı 10 yaşında kaybettim. Yazları da akrabamızın yanında çalışırdım. Hiç boş durmadım. Varlığı da yokluğu da bilirim. Herkesin hangi şartlardan geçtiğini üç aşağı beş yukarı göz teması ile anlayabilirim. Bugüne kadar bana ulaşamadım diyen hiç kimse olmadı. Geldik de bulamadık diyen hiç kimse olmadı. Kapımdan dönen kimse olmadı. Yardımcı olamadıysam bile mutlaka dinlemişimdir. Bu sadece göz anlamında da değil. Benim ilçem Taşköprü, Taşköprü’den ayağını kıran da beni bulur, karnı ağrıyan da beni bulurdu. Sadece gözlerine bakmadım. Yıllar yılı hemen hemen her ilçemizden gelen, ve zaten camiamız da beni çok iyi tanır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bütün il, ilçe başkanları, ocak başkanlarında kadar hepsi bir hastası olduğunda beni bulur. Hastası olduğunda ilk beni ararlar. Hepsine de yardımcı olmuşumdur. Zaten ara ara bu gündeme geliyor. Yüz hatlarım biraz set sanırım o yüzden çok da fazla gülmüyor diyorlar. Ben aslında çok neşeli çok gülen bir insanım. Herkes bana gönül rahatlığıyla ulaşabilir. Belediyenin kapısı açık. Zaten hep söylediğimiz bir şey var. Üretken, şeffaf ve katılımcı belediyecilik. Onun için bize ulaşmakta hiç kimse bir sıkıntı yaşamaz. Onun sözünü buradan da verelim” dedi.

“Yöresel ürünlerimizin pazarlanmasını sağlayacağız”

Vidinlioğlu, “Birkaç defa anket yaptırdım. İlk yaptırdığım ankette genelde kimin hangi konuda sıkıntısı var, gençlerin, ev hanımlarının beklentisi neler? Hangi kesimler problem hissediyor. Bunların hepsini sorduk. Bir de bizim çok ciddi bir proje ekibimiz var. 20 yıllık belediyecilik geçmişimiz var. Bir dönem kesintimiz var. Kastamonu’da 25 yıllık bir geleneğimiz var. Bu Belediye Meclisi listemize de yansıdı. Hemşehrilerimiz bu konuda çok memnunlar. Yaptırdığımız anketlerde bazı kesimlerin bazı problemleri var. Kastamonu’muzda son 5 yılda yaşanan en büyük sıkıntılar yüksek katlı binalar ve tarihi dokuya uygun hiçbir şey yapılmamasıyla ilgili. Özellikle istihdam konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Genel Merkezimizin de konsepti o yönde Üretken Belediyecilik. Bizim mutlaka ama mutlaka üretmemiz lazım. Üretmeden tükettiğimiz zaman bizim hiçbir kaynağımız bize yeterli gelmiyor. Belediye bünyesinde bu işi yapacağız. Bir sürü yöresel ürünümüz var. Şimdi şarkımız var tiridine bandım diye, etli ekmeğimiz, bandımamız, pastırmamız var. Yani var, var, var. Türkiye’deki ilk üç mutfaktan bir tanesi Kastamonu Mutfağı. 850 çeşit yemeğimiz var. Ama bunları tanıtmamız lazım. Tanıtımda eksikliğimiz var. Başka ne de eksikliğimiz var? Dört manevi kutuptan bir tanesi Şeyh Şaban-i Veli Kastamonu’da. Kime sorarsanız Evliyalar Şehri der Kastamonu’ya ama bu konuda biz bunu bir türlü turizme çeviremiyoruz. İnanç Turizmi noktasında eksiğimiz var. Şimdi İstiklal Harbi’mizde İnebolu’dan kağnılarla silah taşınması var, Kastamonu’nun İstiklal Harbi’nde çok müstesna bir yeri var. Ahşabın başkenti Kastamonu’dur. Bunu çok güzel bir Kastamonu Hatırası yapabiliriz. Bunu Türkiye’ye pazarlayabiliriz. İnanç Turizmi noktasında da bunu ağaca, ahşaba işleyebilirsiniz. Bu da bir gelir kapısıdır. Bizim ev kadınlarımız çok beceriklidir. İğne oyası yaparlar, tırnak bağı yaparlar, çarşaf bağlarlar, taş baskılar yaparlar. Öncelikle onlara yönelik istihdam konusunda evde üretsinler diye biz belediye girdiğimiz anda internet üzerinden rahatlıkla satışı yapacağız ve üreticiye vereceğiz. Gerekirse Ankara’ya, İstanbula showroom açacağız. Bunların satışını yapacağız” açıklamasında bulundu.

“Modernlik ile geçmişi bir araya getireceğiz”

Vidinlioğlu, “Bizim en büyük sıkıntımız şu, marka ve tanıtım yönünden büyük bir eksiğimiz var. İstiklal Marşı’nın ilk okunduğu yer Nasrullah Meydanı’dır. Şerife Bacı bizimdir, Halime Çavuş bizimdir. En fazla şehit veren iliz. Ama bir İstiklal Müzemiz yok. Bu geçen dönemden de bizim projemizdi. Ama nasip olmadı. Hemen çok hızlı bir şekilde bu projeleri hayata geçireceğiz. Biz geçmişle ilgili, tarihi dokuya açığa çıkarmakla ilgili bir sürü şey yaparken, şehircilikle ilgili konsept değişti. Yaşayan şehirler, kimlikli şehirler, etik şehirler terimleri var. Kastamonu’muz 25 yıldır en temiz şehirlerden bir tanesidir. Sayın Başkan da şimdi En Temiz Şehir unvanını aldık diyor. Sen En Temiz Şehir unvanını bugün almadın ki. Biz 25 yıldır zaten En Temiz Şehiriz. Sokak temizliğinden ziyade ormanın içerisindeyiz ama havamız kirli. Şehrin iki tarafında yüksek katlı binalara izin verildiği için rüzgar akımını engelliyor. Havası en kirli şehirlerden birisi olduk. Şimdi şehrimizin 25-30-50 sene sonrasına plan koymalısınız. Bir vizyon ortaya koymalısınız. Bunu yapmazsanız şehri yaşatamazsınız. Biz şehri yaşatmak için ne yapabiliriz ona bakacağız. En kadim şehirlerden birisidir Kastamonu. İstanbul’daki Kız Kulesi bile Kastamonu tapusundadır. Modernlik ile geçmişi bir araya getirmemiz lazım” dedi.

“Kastamonu’muza turizmi getireceğiz”

Vidinlioğlu, “Yarım saat ötede Ilgaz bizim, kayak yapabilirsiniz. 45 dakika ötede İnebolu bizim, Doğanyurt bizim, Cide bizim, Abana bizim sahilimiz var. 45 dakika ötede denize girebildiğiniz, yarım saat ötede kayak yapabildiğiniz başka il var mı ben bilmiyorum. Açık hava müzesi gibi, kalesiyle, kulesiyle. Hz. Pir’i Şeyh Şaban-i Veli’si ile. Dünyanın ikinci büyük kanyonu bizim bünyemizde. Hangi birini sayayım. O kadar çok değerimiz var ki. Tescilli 900 civarı konağımız var. Toplam sayı bin yedi yüzlerde. Adı üstünde konak. Biz eski sancak beyliğiyiz. Yanı başımızda Safranbolu Evleri var. Safranbolu bu işleri çok önceden yakalamış. Biz konaklarımızı bir türlü turizme kazandıramıyoruz. Ama yanı başımızda Safranbolu dünya kadar turist alıyor. Aynı şekilde Konya’da Mevlana’yı o kadar çok ziyaret eden oluyor ki. Dört manevi kutuptan bir tanesi Şeyh Şaban-i Veli’yi o oranda ziyaret eden yok. Bizim işimiz çok. Bir an önce çok çalışmamız lazım. Gecemizi gündüzümüze katmamız lazım. Kastamonu bunların hepsini hak ediyor” açıklamasında bulundu.

“Oyuncak kütüphanesi önemli bir sosyal sorumluluk projesi”

Vidinlioğlu, “Çocuklarımız aynı yaşıt bile olsalar, ne zaman bir araya gelseler, ikisinin de elinde bir cep telefonu onunla oynuyorlar. Ciddi bir teknoloji bağımlılığı söz konusu. Oyun oynama alışkanlığı ne yazık ki edinemiyorlar. Paylaşmayı bilmiyorlar. Ben kendi kızımda da aynısını yaşıyorum. Oyuncaklar çok da pahalı. İmkanı olanlar alabiliyor ama alamayanlar oyuncaklara imrenerek bakıyorlar. Onun için Oyuncak Kütüphanesi çok önemli bir proje, sosyal sorumluluk projesi. Evlerde oynanmayan, yaşa hitap etmeyen oyuncaklar var. Bunları Oyuncak Kütüphanesi bünyesinde toplayacağız. Çocukların birlikte oyun oynama alışkanlıklarını geliştireceğiz. Paylaşmayı öğrenecekler. Çünkü biz hep birbirimize sevgi ile bakan bir toplumduk. Tekrar öyle olmamız gerekiyor. Onun için de çocuklarımızın böyle yetişmesi için ne yapabilirsek onu yapmamız lazım. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz” dedi.

“Kongre kültür merkezini mutlaka şehrimize kazandıracağız”

Vidinlioğlu, “Ben Göz Hekimiyim. Sadece gözle ilgili yılda en az 7-8 defa toplantı yapılır. Bir tanesi büyük kongredir. 5-6 gün sürer. Diğerleri de 3 günlük toplantılardır. Bu son yıllarda çok yaygın bir hale geldi. Genelde yaz sezonun sona erdiği dönemde 2-3 günlük bu tarz toplantılar yapılıyor Antalya’da. Şimdi böyle bir şey varken herkes daha farklı konseptler, yerler arıyorlar. Kastamonu’da Ankara’nın Karadeniz’e açılan kapısı olarak önemli yer tutacaktır. Yer olarak Eski Devlet Hastanesi’nin olduğu yeri planlamıştık. Ama Sağlık Bakanımız oraya 250 yataklı bir Rehabilitasyon Hastanesi yapılacağını söyledi. 2019 yılında başlayıp 2021 yılında bitmesi planlanan bu hastane için ayrılan ödenek 2019 yılında 150 bin lira, 2020 yılında sıfır ödenek, 2021 yılında sıfır ödenek. Tabii her seçim döneminde vaatler olur ama ayakları yere basması lazım. Sonuçta bizim Kongre Kültür Merkezi olarak düşündüğümüz yere bir Rehabilitasyon Hastanesi planlanmış. Bu ne zaman başlar bilmiyorum. Biz inşallah 1 Nisan günü göreve başlarsak bunu Bakanlık bünyesinde görüşüp, biz buraya bunu planlamıştık diyeceğiz. Rehabilitasyon Hastanesi oraya yapılacak olsa bile biz Kongre Kültür Merkezi’ni şehrimize kazandıracağız” açıklamasında bulundu.

“Şehrimizi engelsizleştirmek için ne gerekiyorsa yapacağız”

Vidinlioğlu, “Hepimiz bir engelli adayıyız. Ben sabah çıktım Kastamonu’dan buraya geldim. Kastamonu Günlerini ziyaret ettim. Konuğunuz oldum. Allah nasip ederse de buradan Kastamonu’ya bir düğüne katılmak üzere geri döneceğim. Başımıza gelecek her şey kabulümüz. Yani bir engelli adayıyız. Yolda bir kaza geçirmeyeceğimizin garantisi yok. Onun için engelli kardeşlerimizin bizim gözümüzde başka bir yeri var. Onların hayatlarını kolaylaştırmak için ne gerekiyorsa biz onu yapacağız. Benim ilk günden beri hep söylediğim bir şey var. Şehirde ‘Ortak Akıl’ oluşturmamız lazım. Çünkü bir başına hiç kimse hiçbir şey değildir. Belediyecilik bir ekip işidir. Aynı zamanda kamudan sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin belediye ile entegre çalışması gerekir. Gelen önerileri değerlendiririz, “Teşekkür ederiz, biz bunu düşünememişiz iyi ki düşünmüşsünüz” der, uygularız. Kaldırımları engelsiz hale getireceğiz. En büyük sıkıntılardan bir tanesi de sesli trafik lambaları, çok büyük sıkıntımız var bu yönde. Bir Engelsiz Kafe projemiz var. Bu projemiz ile engelsiz kardeşlerimizi üretime, istihdama katacağız. Önceki gün ben yine ziyaret ettim, özel bireyleri. Bu konuda biraz eksik kalmışız, bu konu hakkında hemen çalışmaya başlıyoruz. Engelli kardeşlerimizin bizim değerimiz, onların hayatını kolaylaştıracak ne yapabilirsek biz bundan mutlu oluruz” dedi.

“Çocuklarımızın ve ebeveynlerimizin eğitimine destek vereceğiz”

Vidinlioğlu, “Ev hanımlarını mutlaka istihdama ve üretime katmamız gerek. Ürettikleri her şeyin pazarlamasını belediye olarak biz yapacağız. Meslek Edindirme Kurslarımız olacak belediye bünyesinde. Ev hanımlarımız eğitim aldıkları konuda sertifika alacaklar ve bunu üretmeye başlayacaklar. Bu üretim evlerinde de yapabilirler. Üretimi düzenli bir hale getirmemiz gerekiyor. Kastamonu Günleri’nde dolaşırken gördüm, dünya kadar üretilen ürün var ama pazarlama noktasında sıkıntı var. Pazarlama işini biz çözeceğiz, ev hanımlarımız da bir gelire sahip olacaklar. Belediye bünyesinde bir Anne Çocuk Eğitim Programı kuracağız. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz, çocuk eğitimi çok önemli. Anneler bu konuda çok büyük tereddütler yaşıyorlar. Ben kendi kızlarımda benzer sıkıntıları yaşıyorum. Çünkü bazen nasıl davranacağımı bir hekim olarak ben bile bilemiyorum. Nasıl davransam doğru olur? diye. Çünkü onları geleceğe hazırlama adına mutlaka ama mutlaka bir takım ana hatların belli olması lazım. Onun için bu eğitim programları çok önemli. Çocuğu nasıl eğiteceksiniz, nasıl davranmanız lazım, arkadaşlarının yanında ona nasıl hitap etmelisiniz? bunların hepsi birer soru, çok basit gibi görünebilir ama çok önemlidir. Çocuklarımızın, annelerimizin, babalarımızın eğitimine mutlaka destek vereceğiz” açıklamasında bulundu. 

“Her kuruşun hesabını mutlaka ama mutlaka vereceğiz”

Vidinlioğlu, “Ben hayatımın her döneminde dümdüz yaşadım. Bir kör kuruş boğazımdan geçecek diye korkarım. Dünya sadece bu dünya değil. Belediyenin parası sizin paranız değil, belediyenin malı sizin malınız değil. Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. İnşallah 31 Mart akşamı bana Şehr-ül Emin sıfatını verecekler. Belediyenin malını da Beyt-ül Mal göreceğiz. Her kör kuruşun hesabını vermek zorundayız. İmanla şüphe bir arada olmaz. İnsanların şüphe bile duymalarına mahal vermeden sizin o şüpheyi gidermeniz lazım. Onun için hep dediğim bir şey var. Ben harcanan her kuruşun hesabını mutlaka ama mutlaka vereceğim. Belirli aralıklarla hem kamuoyu hem de basınla paylaşacağım. Bu konudaki hassasiyetimizi göstermeliyiz ki insanlar bize güvensinler. Sonuçta bu bir seçim. Elbette bir kazanan olacak, inşallah biz kazanacağız, inşallah Kastamonu kazanacak, inşallah Kastamonu Galip Gelecek.”

“Kastamonu'yu hep birlikte yöneteceğiz”

“Beni yayına konuk ettiğiniz için size, izleyen izleyicilerimize teşekkür ediyorum. İnşallah 31 Mart’tan sonra hepimizin yüzü gülecek. Daha öncesinde hangi siyasi partiye gönül vermiş olursa olsun, biz hizmete talibiz. Kime oy verdiğine bakmadan herkese hizmet edeceğiz. Hep söylüyorum zaruri hallerde namazın bile kazası oluyor da seçimin kazasın olmuyor. Bir 5 yıl daha eyvah demesinler, onun için gelsinler güvene oy versinler. Sayın Genel Başkanımız da geldiler, ifade ettiler. Kastamonu’nun ne kadar değerli, önemli ve anlamlı olduğunu. Kastamonu’yu biz istiyoruz. Kastamonu bizim için önemli, Kastamonu kadim ve vizyon bir şehir onun için gelin Kastamonu’yu hep birlikte yönetelim. Herkesin her şey gönlünce olsun.” 

Vidinlioğlu ”Ben arkasına Kastamonu’yu ekledim, benle özdeşleşti şiir, onun için Terk Etmedi Sevdan beni diyelim. Terk etmedi sevdan beni / Aç kaldım, susuz kaldım / Hayın, karanlıktı gece / Can garip, can suskun / Can paramparça… / Ve ellerim, kelepçede / Tütünsüz, uykusuz kaldım / Terk etmedi sevdan beni Kastamonu…” diyerek sözlerini noktaladı.