Veteriner Hekimler Odasından Uyarı
Kastamonu Veteriner Hekimler Odası, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşların nasıl bir kurbanlık alması gerektiği hususunda uyarılarda bulundu.
VETERİNER HEKİMLER ODASINDAN UYARI
Kastamonuluların Kurban Bayramında dini vecibelerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmek isteriklerini belirten Veteriner Hekimler Odası Başkanı İbrahim Maşalacı, ancak her yıl kurban bayramı öncesi ve sonrasında yaşanan olaylar ve basında yer alan haberlerle kurban kesen insanlar bu görevlerini layıkıyla yerine getirmenin huzurunu yaşayamadıklarına dikkat çekerek, “Kurban Bayramı döneminde yaşanan yoğun hayvan hareketleri ve büyük miktarlarda hayvan kesimlerinin yapılması hem hayvan sağlığı hem de halk sağlığı açısından büyük riskler ortaya koymaktadır. Gerekli kontrol ve denetimlerin yapılmaması, hayvan sahiplerinin ve kurban kesenlerin gerekli önlemleri almaması halinde insan ve hayvan sağlığı açısından büyük tehlikeler ortaya çıkabilmektedir” dedi.
KASTAMONU’DA 18 BİN BÜYÜKBAŞ HAYVAN KESİLDİ
Kastamonu’da 2013 yılında yaklaşık 18 bin büyükbaş ile 6 bin küçükbaş hayvanın kesildiğini açıklayan Maşalacı, ayrıca il dışına ise 8 bin civarında büyükbaş ve bin civarında da küçükbaş hayvanın sevk edildiğini kaydetti.
Kurban Bayramında Türkiye genelinde yaklaşık olarak 800 bin büyükbaş ve 2,5 milyon küçükbaş hayvanın nakli ve kesiminin yapıldığını aktaran Maşalacı, “Bu miktar, ülkemizde yıllık olarak kesilen hayvan miktarının yaklaşık yüzde 25’tir. Özellikle, veteriner hekim kontrolü dışında yetiştirilen, sevki yapılan, satışa sunulan ve kesilen hayvanlar, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının yayılma riskini arttırmakta ve bu hayvanlardan elde edilen etler insan sağlığı açısından önemli bir risk oluşturmaktadır” diye konuştu.
HAYVANDAKİ HASTALIKLARA DİKKAT EDİLMELİ
Veteriner Hekimler olarak kurbanda insan sağlığının ve hayvan sağlığının en üst düzeyde korunması, hayvanların, hayvan refahı ve hijyen kurallarına uygun olarak kesilmesi, çevre kirliliğinin önlenmesi ve Kurban Bayramında kurbanın ruhuna uygun bir şekilde kutlanmasının temel amaçları olduğunu vurgulayan Maşalacı, “Hayvanlardan insanlara bulaşabilen 200 den fazla zoonoz karakteri hastalık bulunmaktadır. Hayvanlardan insanlara geçen bu hastalıkların özellikle kurban bayramlarında görülme sıklığı yaklaşık yüzde 30 oranında artmaktadır. Türkiye ve pek çok komşu ülkede bruselloz, tüberküloz, şarbon, kist hidatik, sistiserkoz gibi hastalıklar günümüzde hala görülmekte olup önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturmaya devam etmektedirler. Bilindiği gibi insanlarda görülen hastalıkların yüzde 60’tan fazlası hayvansal kökenlidir. Bunun yanında, insan sağlığı açısından gıdaların ortaya koyduğu riskin yüzde 90’ı hayvansal kökenli gıdalardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, hayvan ve hayvansal ürünlerden gelebilecek bu tehlikelerin azaltılması veya ortadan kaldırılması için öncelikle hastalıkların hayvanlarda kontrol altına alınması gerekir” şeklinde konuştu.
KONTROLSÜZ HAYVAN HAREKETLERİNE DİKKAT EDELİM
Salgın hayvan hastalıklarının yayılmasında en önemli etkenlerden birinin kontrolsüz hayvan hareketlerinin oluşturduğunu ifade eden Maşalacı, şöyle konuştu: “Hayvanların kendilerinin oluşturduğu risk yanında, hastalık bulaşmış nakil araçları da hastalıkların yayılmasında çok önemli etkendir. Kurban dolayısıyla artan hayvan hareketleri hastalıkların yayılma riskini çok daha fazla arttırmaktadır”
KURBANLIK ALIRKEN BUNLARA DİKKAT EDİLMELİ
Kurbanlık hayvan alımlarında dikkat edilecek hususlara da değinen Maşalacı, “Veteriner sağlık raporu ve menşe şahadetnamesi olmayan, küpesi ve pasaportu bulunmayan, çok zayıf ve gebe olan, yeni doğum yapmış olan, çok genç ve etleri olgunlaşmamış olan, kalıcı dişlerin (kapak) çıkmış olmaması, hastalık belirtisi gösteren yüksek ateş olması, tüylerin karışık ve mat olması, bakışların ve dış görünümün cansız olması, pis kokulu ishal ve burun akıntısı olması, çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olması, vücudun herhangi bir yerinde şişliklerin olması hastalık belirtisi olarak kabul edilir. Bu tür hayvanların kurbanlık olarak alınmaması gerekir” ifadelerini kullandı.
KESİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Kurbanın kesim esnasında dikkat edilmesi gerekenler hakkında da bilgiler veren Maşalacı, şunları kaydetti: “Kesim yeri temiz olmalı ve akan su bulunmalıdır. Kesim yapan kişinin sağlıklı ve temiz olması gerekir. Bıçaklar sık sık temizlenmelidir. Hastalıklı doku ve organların kesimi sırasında kirlenen bıçaklar dezenfekte edilmelidir. Hayvan tutulup yatırılırken veya askıya alınırken işkence-eziyet edilmemelidir. Kesim mümkünse askıya alarak yapılmalıdır. İç organlar yüzme işini takiben en kısa sürede çıkarılmalıdır. Yutak boşaltılmalı, mide-bağırsak, safra ve idrar kesesi ve üreme organları çıkarılmalı, memeler karkastan uzaklaştırılmalıdır. Kesim sırasında kan, bağırsak içeriği gibi maddelerle çevrenin kirlenmesi engellenmelidir Tüketilecek sakatatlar temiz bir şekilde çıkarılmalıdır. Kurban atıkları çöp varillerine ve gelişi güzel çevreye atılmamalı, kanalizasyon kanallarına dökülmemelidir. Çevre temizliği ve halk sağlığı açısından bu tür atıklar sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde derin çukurlara gömülmelidir”
KURBAN ATIKLARI ÇEVREYE ATILMAMALI
Kurban kesildikten sonra atık ve tüketilmeyen yan ürünlerinin mutlaka gelişigüzel bir şekilde çevreye atılmaması gerektiğine işaret eden Maşalacı, şöyle devam etti: “Akarsulara ve kanalizasyon sularına dökülmemeli, üzerine toz, kireç dökülerek derin çukurlara gömülmelidir. Kurban Bayramı, Kastamonu’da hayvan hareketliliğini artırmakta ve başta şap hastalığı olmak üzere bir takım salgın hayvan hastalıklarının yayılmasına neden olmaktadır. İlçeler arası ve il dışına hayvan sevk edecek yetiştiricilerimizin bağlı bulundukları Gıda Tarım ve Hayvancılık İl/İlçe Müdürlüklerinden veteriner sağlık raporu aldıktan sonra hayvanlarının sevkini yapmalarını, dezenfeksiyon ve kontaminasyon hususlarında dikkatli olmaları büyük önem arz etmektedir.”
Maşalacı, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşların ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramını kutladı.