TÜRKAV'dan Kudüs konferansı
TÜRKAV Kastamonu Şubesi tarafından düzenlenen Tarih ve Kültür Gecesi'nin bu yılki konusu Kudüs oldu.
Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV) Kastamonu Şubesi tarafından her yıl Aralık ayında düzenlenen Tarih ve Kültür Gecesi’nin bu yılki konusu Kudüs oldu.
Kuzeykent Konferans Salonundaki program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı ve Hacı Mustafa Dinler Camii İmam Hatibi Taha Kanbolat'ın Kur'an tilavetiyle devam etti.
TÜRKAV Kastamonu Şube Başkanı Kamil Çonkor, "Bu gün siyonist İsrail tarafından tarihin en büyük zulümlerinden biri yaşatılan ve 20 bine yakın insanın zalimce katledildiği Gazze halkına ve Filistin’e siyasi olarak net bir şekilde sahip çıkan yine Türk Milletidir. Sözde Müslüman olduğunu iddia eden devletler, maalesef bu zulme sessiz kalmaktadır. 1071'de Kudüs'ü kan akıtmadan almak için mücadele eden Atsız neyse, Mondros Ateşkesinden sonra ordu terhis edilince Kudüs'teki yüzbaşının 'isterseniz memleketinize gidebilirsiniz' demesine rağmen 1972 yılında hala Mescid-i Aksa'da nöbet tutan Iğdırlı Osmanlı askeri Onbaşı Hasan neyse bu gün Türk milleti kutsal değerlerine aynı şekilde bağlıdır ve bu değerleri korumak için gözünü kırpmadan canını vermeye de hazırdır. Çünkü Türk Milleti, dünyanın her yerindeki mazlumların özlediği ve beklediği, Tanrının yeryüzündeki kahraman ve korkusuz askeridir. Bu inançla, Devletin asil evlatları olarak diyoruz ki; Her karış toprağı, her bir köşesi, şehitlerimizin mübarek kanıyla, aziz hatıralarıyla dolu olan vatanımıza göz dikenler, dün olduğu gibi bugün ve yarın da kaybedecektir, kaybetmeye mahkumdur. Tarih boyunca kimsesizlerin kimsesi, çaresizlerin çaresi, mağdur ve mazlumların ümidi ve sığınağı olan Aziz Türk Milleti, bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir. TÜRKAV olarak devlet yetkililerimizin ısrarla altını çizip, en başından beri sürecin barışçıl yollarla çözülmesi noktasında attıkları adımları destekliyor; 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin mutlak surette tecelli edeceğine yürekten inanıyoruz." dedi.
Programa katılanlar Mustafa Kaya Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Ayhan Avanoğlu'nun okuduğu "Mescidi Aksa" şiiriyle duygusal anlar yaşadı.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Kızılabdullah, "Kastamonulu bir hemşehriniz olarak sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum" diyerek, "Üç Dinin Kutsal Şehri Kudüs ve Türk Varlığı" konulu konferansına başladı.
Kudüs'ün Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet için önemine vurgu yapan Kızılabdullah şöyle devam etti:
"Kudüs bilinen tarihi itibariyle yaklaşık 4 bin yıllık kadim bir şehirdir. Antik dönemlerden İslam hakimiyetinin başladığı MS 638 yılına kadar Yeruşalim (Barış şehri) ismiyle anılmıştır. Farklı medeniyetlerin yaşadığı ve izler bıraktığı Kudüs’te Yahudi varlığının başlangıcı olarak Hz. Davut tarafından Kudüs’ün fethedildiği M.Ö. 1000'li yıllar işaret edilmektedir. Hz. Süleyman tarafından Kudüs'te inşa edilen Bet ha miktaş yani beytül maktis Yahudiler açısından Kudüs’ü kutsal hale getirmiştir. Süleyman mabedi olarak da anılan bu mabet MÖ 587’de Babilliler tarafından yıkılmış 515’te tekrar Yahudiler tarafından inşa edilmiş ve MS 70 yılında Romalılar tarafından yıkılana kadar Yahudilerin inanç merkezi olma özelliğini sürdürmüştür.
Yahudiler için kutsal olan kudüs şehri Hz. Meryem’in yaşadığı Hz. İsa’nın doğduğu, çarmıha gerildiği, tekrar dirilip göğe yükseldiği yer olma özelliğinden dolayı Hıristiyanlar tarafından da kutsal kabul edilmektedir. Özellikle Hz. İsa’nın son günlerini yaşadığı, çarmıha gerildiği Kamame, Kıyame, Kutsal Kabir Kilisesi Hıristiyanlık açısından oldukça önemli bir ziyaret yeri olma özelliğini korumaktadır.
Kudüs’te Müslüman varlığı ise Hz. Ömer tarafından fethedildiği 638 yılında başlamaktadır. 638 ila 2023 yılları arasındaki 1385 yılın 1191 yılı Müslüman hakimiyetinde geçmiştir. 1191 yıllık Müslüman hakimiyetinin ise 848 yılı Tolunoğulları, İhşidler, Selçuklular, Eyyübiler, Harzemşahlar, Memlükler ve nihayetinde Osmanlılar kontrolünde Türk hakimiyeti, Türk himayesinde geçmiştir. Türk siyasi hakimiyetinin yanında Kudüs’teki Türk varlığının bir diğer delili de Müslüman Türk yöneticilerinin Mescid-i Aksa (Haremi Şerif) ve Kudüs’teki inşa faaliyetleridir. Yaptırılan medreseler, minareler, eyvanlar, çarşılar, şadırvanlar gibi yüzlerce eser Kudüs’teki Türk varlığının nişanesi olarak halen ayaktadır.
Barış şehri olan Kudüs’ün tüm inanç mensupları için huzur ve esenlik içerisinde yaşanan bir ortam olması, yukarıda da zikredilen 848 yıllık Türk hakimiyetinde karşılık bulmuştur. Nitekim Sultan Abdülmecid’in 1852 yılındaki fermanı, birbirleriyle çatışma halindeki Kıpti, Ortodoks, Katolik, Ermeni ve Etiyopya Kilisesinin Kutsal Kabir Kilisesi üzerindeki hak ve yetkilerini düzenlemiş, kilise anahtarlarının emanetçisi olarak iki Müslüman belirlenmiş ve çatışma ortamı sonlandırılmıştır. Günümüzde dahi bu kilisenin kapıları bahsedilen Müslüman aileler tarafından açılıp kapatılmaktadır. Tarihten öğrendiğimiz kadarıyla başlangıç ismi barış kenti olan Kudüs’te yeniden huzur ve esenliğinin hüküm sürmesi ancak Müslüman Türklerin himayesinde gerçekleştirilebilecektir."
Program sonunda TÜRKAV Kastamonu Şube Başkanı Kamil Çonkor tarafından programa katkılarından dolayı Doç. Dr. Şahin Kızılabdullah’a pilaket takdim edildi.
Kastamonu Ülkü Ocakları İl Başkanı Yusuf Ekşioğlu da konuşmacıya hediye takdiminde bulundu.
Hatıra fotoğrafı çekimiyle program sona erdi.