Türbenin 18 yıldır gönüllü bekçiliğini yapıyorlar

Kastamonu'nun Tosya ilçesinde yaşayan Muzaffer ve Melahat Kum çifti, 18 yıl önce gönüllü bekçilik yapmaya başladıkları türbeden ayrılmıyor.

Özel sektörde çeşitli işlerde çalıştıktan sonra emekli olan 67 yaşındaki Kum ve eşi, Tosya ilçesine 2 kilometre uzaklıktaki Cünuni Baba Türbesi'nde gönüllü türbedarlık yapıyor.

Eşiyle türbenin yanına yaptıkları evde yaşayan Muzaffer Kum, gelen misafirleri çay ikram etmeden göndermiyor.

Kum, yaşının ilerlemesine rağmen türbenin bütün işlerini severek yaptığını söyledi.

Çocukluğunun bu bölgede geçtiğini dile getiren Muzaffer Kum, "Türbe çok bakımsızdı, çatısı dökülüyor, duvarları yıkılıyordu. Hazine ararken etrafını kazanlar, kapısını, camını kıranlar oldu. Bahçesinde bakımsızlıktan meyve ağaçları kurudu." dedi.

"18 yılda 18 kere evime gitmemişimdir"

Emekli olduktan sonra kendisini adeta türbeye adadığını, yıllardır eşiyle türbenin bakımını yaptıklarını anlatan Kum, el birliği ile türbeyi güzelleştirdiklerini söyledi.

"Geldiğimizde burası harap durumdaydı." diyen Muzaffer Kum, şöyle devam etti:

"Herkes bir yerine destek çıktı. Belediye Başkanımız yolunu yaptı, bir hayırseverimiz kepçe vererek çevrenin düzenlenmesine katkı sağladı. Bir hayırseverimiz çatısını yaparken, başka biri inşaat malzemesi verdi. Bahçesini düzenleyip meyve ağaçları diktik. İnsanların gelip gittiğinde kalabileceği, içinde mutfağı bulunan bir misafirhane yaptık. Virane durumdayken türbeyi güzelleştirip insanların hoşuna gidebilecek bir hale getirdik."

Kum, ilçe merkezindeki evlerini bırakıp eşiyle türbenin yanına yerleştiklerine işaret ederek, "Tosya merkezde 3 katlı bir evim var. Bu zata 18 senedir hizmet ediyorum. 18 yılda 18 kere evime gitmemişimdir. Kendimi buraya adadım. Burada küçük bir ev yaptık. Geldiğimizde elektrik yoktu. Bir yıl boyunca boş bırakmamak için elektriksiz de olsa buradan ayrılmadık. Türbenin yanına kendimiz için mezar yeri hazırladım. Öldükten sonra buraya defnedilmek istiyorum." diye konuştu.

"Aç olana yemek, tok olana çay ikram ediyoruz"

Eşinin de kendisi gibi kendini türbeye adadığını vurgulayan Muzaffer Kum, şunları dile getirdi:

"Türbenin önünde bir araç durduğu anda hanım ocağa çayı koyar. Gelenlere bir çay ikram etmeden göndermiyoruz. Aç olana yemek, tok olana çay ikram ediyoruz. 11 ay çayımız kaynar. Ramazan ayında da bahçedeki meyve ve sebzelerden ikram ederiz, gittiklerinde yesinler diye. Bir ineğimiz var, isteyene ve çocuklara süt ikram ediyoruz."

Türbeye hiçbir şeyin parayla yapılmadığına dikkati çeken Kum, gelip gidenlerin bir şeyler getirdiğini, kendilerinin de bunları insanlara ikram ettiğini anlattı.

Melahat Kum (65) da bir gün eşinin "Hadi gidiyoruz" sözüyle evden çıkıp türbenin yanına taşındıklarını belirterek, "Herkesle ilgilenmeye çalışıyoruz. Yaşımız biraz ileri ama herkese en azından bir çay ikram etmeden göndermek istemiyorum. Allah da bunun gücünü veriyor." diye konuştu.