Tek Göz Odada Yaşam Mücadelesi
Kastamonu'da yaşlı bir kadın, tek göz odada iki engelli çocuğuyla yaşam mücadelesi veriyor.
TEK GÖZ ODADA İKİ ENGELLİ ÇOCUĞUYLA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR
TÜP ALAMADIĞI İÇİN YEMEKLERİNİ SOBADA PİŞİRMEYE ÇALIŞIYOR
BANYO YOK, LEĞENDE YIKANIYORLAR
“TÜP ALACAK PARAM YOK, YEMEKLERİ SOBADA YAPIYORUM”
“Tüp alacak param yok” diyen Şaziye Pehlivan, “Tüp bitince sobayı yakıyorum. Yemeğimizi sobanın üzerinde pişiriyoruz. Sıcakta evin içi hamam gibi oluyor. Ne yapalım olmayınca, ona yalvarıyorum, buna yalvarıyorum, ben dolduramıyorum. Küçük tüpü doldurayım diyorum, onun fiyatı da 20 TL olmuş. Yetmiyor, yetmiyor, üç ayda aldığımız para yetmiyor. 700-800 TL para alıyorum, üç ayda yetmiyor” şeklinde konuştu.
Tek göz odada hayatını sürdürdüğünü ve vakit geçirmeye çalıştığını anlatan Şaziye Pehlivan, “Burada vakit geçer mi? Burada yaşanılır mı? Yatak yok, yorgan yok, abdest alacak yer yok, iki odalı bir yer istiyorum, başka bir şey istemiyorum. İki tane sakatla bu odada yaşamaya çalışıyorum. Tek başıma iki sakatla böyle yaşayacağım diye uğraşıp duruyorum. Buna hayat denilir mi? Kızım 5 yaşında yürümeye başladı. Küçük yaşta yanlış iğne vurulduğu için sakat kaldı. Bilemiyorum, cahilim, hiç okumadım da, kimseyi önüme katıp bir yere gidemiyorum da, böyle geçineceğim diye uğraşıp yatıyorum” dedi.
Bedensel engelli kızı Rabia’nın küçük yaşta yanlış damardan vurulan iğne sonucu sakat kaldığını belirten Şaziye Pehlivan, “Rabia, küçük yaşta yanlış damardan vurulan iğne sonucu sakat kaldı. Bu iğneler yüzünden Rabia, 5 yaşına kadar yürüyemedi. Şimdiye kadar da hiç evlenmedi. Sakat olduğu için hiçbir iş göremiyor. Tek gözü de kör, eli ve ayağı da tutmuyor” ifadelerini kullandı.
“OĞLUM, KAYINPEDERİNE SİLAH ÇEKİNCE CEZAEVİNE GİRDİ”
1995 yılının Eylül ayında zihinsel engelli oğlu Muhittin’in evlendiğini ifade eden Şaziye Pehlivan, şunları söyledi:
“TEK BİR ODANIN İÇERİSİNDE YAŞAM OLMAZ”
Şenel Sarışen, şöyle devam etti: “Muhittin evlendi, köyde 1 yıl kadar falan durdu. Ondan sonra hanımı burada durmadı. Muhittin de hanımının arkasından gitti. 5-10 yıl kayınpederinin evinde kaldı. 2-3 tane çocuğu oldu. Kafası tam değil, kayınpederine silah falan çekmiş. Bu yüzden Araç’ta hapse girdi, orada 1-2 ay hapiste kaldı. Hapisten çıkınca bir yere çobanlığa gitti. Çobanlık yaparken jandarma tekrar gelip tutukluyor ve cezaevine götürüyor. Cezaevinde kalırken Bakırköy’e Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderiyorlar. Orada 3,5 yıl tedavi görünce iyileşip buraya geldi. Şimdi bunların hepsi burada, bu odanın içerisinde nasıl yaşayacaklar. Bu evin içerisinde banyo yapılır mı? Her taraf rezil gibi, kepazeliği görüyorsunuz. Buna hayat denilmez.”