Seyrettik ama puan aldık

"KSK-BUCASPOR  0-0. Öyle bir maç ki; en yüksek perdeden övebilir, en alt perdeden yerebilirsiniz!" diyen Emin Eğri maçı yorumladı.

Eğri; "Bu maçı birkaç kısımda anlatmadıktan sonra doğru değerlendirmemiz mümkün değil. Yeni kalecimiz Eray’ın oynaması ve oluşan kadro 'İDEAL' görünüyordu. Aslında bu gün maçı alırız umudundaydık.

Maçın başlangıcında Bucaspor ağırlığını hissettirdi. Henüz 3. dakikada ceza alanı dışından vurulan sert ve düzgün şut az farkla yandan dışarı gitti. Bucaspor derli toplu oynarken, sahanın her tarafında pres uyguluyor, bizde bu yüzden topun kalma süresi az oluyordu.

10. dakikada; ilk kez tehlike yaratır bir pozisyonu yakaladık. Faruk’un sol taraftan yaptığı ortaya müsait durumda Ergin kafayı düzgün vuramadı.

Savunmamız rakibi durdurmada zorlanıyordu ve topu kalemizden uzaklaştırmada güçlük çekiyorduk. 15. dakikada Bucaspor’un sert şutunu kaleci Eray başarılı bir şekilde kurtardı.

Maçın kırılma anı diyebileceğimiz bir 29. dakika var ki, hakem adeta penaltımızı çaldı diyebiliriz. Rakip ceza alanı köşesinden, Ergin’in usta bir vuruşla penaltı noktasındaki Abdulaziz’i görmesi, onun da topu önüne alıp kaleci ile karşı karşıya geldiği anda arkadan itilerek düşürülmesi kesinlikle 'Penaltı' idi ama hakem 'devam' dedi. Başarılı müsabaka yöneten hakemin yaptığı en büyük hata idi.

Bucaspor çok kişi ile pres yaparken savunmamızın dengesini her an bozuyordu. Faruk’un ağır ve gereksiz top tutması her an tehlike olmaktadır.

39. dakikada kalemiz adeta abluka altına alındı. Sağlı solu 3 korner kullanan Bucaspor savunmamızı yıpratıyordu. İlk yarının uzatma dakikalarında iki kez tehlike atlatarak soyunma odasına golsüz gittik.

İkinci yarıya Bucaspor yine oyunun hakimi olarak başladı.

KSK fazla ve gereksiz yan top ve geri oynamakta, o zamanda gol yollarında olamamaktayız.

Şans gerçekten bizden yanaydı. 55. dakikada, baskılarını artıran Bucaspor, ceza alanında birçok pozisyona girdi, vurdular kalecimiz kurtardı, vurdular oyuncumuz ayaklarına yatarak kurtardı, vurdular direkler kurtardı. Gerçekten top bizi seviyor, kaleye girmiyordu adeta!

Hoca, zamanında taze güç olarak Ramazan’ı çıkardı Berkan’ı aldı, bir kaç dakika sonra da Berkay’ın yerine Mehmet’i aldı. Baktı değişiklikleri yeterli görmeyen ve Bucaspor baskısını önleyemeyen hoca, Ramazan Işık’ın yerine Mustafa’yı, Ergin’in yerine Efe’yi aldı. Bu değişiklik ile yeni girenler takıma güç kattı ama Ergin’in değişimi daha geç olabilirdi. Çünkü öyle oyuncular sahada az görünür ama görününce de tecrübesi ile bir şeyler yapar diyebilirim.

72. dakikada, Efe’nin sert şutu heyecan yaratırken, sonrasında maçın ikinci kırılma anını yaşadık. Mustafa’nın kendi sahamızdan kaptığı topu ısrarla sürerek rakip kaleye kadar gidip, sol tarafta, boştaki Efe’ye güzel bir pas vermesi, onun vuruşunun kaleye gidip tam 'gooooool' diyeceğimiz anda savunma oyuncusunun yetişerek çizgiden çıkarması inanılır gibi değildi! Akabinde Mustafa tekrar bir gol pozisyonu yakaladıysa da başarılı olamadı.

80. dakikada, Şaban’ın rakibe çift girmesi ile 2. sarı karttan kırmızıyı görmesi takımı 10 kişi bıraktı. Çok hatalı davrandı. Zaten sarı kartı olan bir oyuncunun öyle girmesi hatadır. Direk kırmızı bile verebilirdi hakem.

Maçın genel görünümü böyle iken, Bucaspor oyunun hakim idi. Onlar oynadı biz seyrettik.

10 Kişi kalınca ise, oyuncularımız gerçekten 'Çanakkale Geçilmez' savunmasını yaptılar. Ölüp ölüp dirildik. Hakem 6 dakika uzatma verince son 15 dakika 'Ölümüne bir mücadele' oldu.

Genele bakınca takımımızda bu maçta, ilk maçtaki hırs ve mücadele yoktu. (Son 15 dakika hariç) Yan paslar, geriye oynamalar, oyunu ağırlaştırmalar eksiğimiz. Ayrıca şut atacak pozisyon bulmakta, ileride çoğalmakta zorlanıyoruz.

Bu maçta şans gerçekten bizimle idi, maçı tüm bunlara rağmen alabilecek pozisyonlar da yakaladık ama beceremedik. Hatta ikinci yarı başlarında bir gol yesek, farklı da yenilebilirdik.

'36 Kısım tekmili birden' denilen bir maç seyrettik. Takımdan umutluyum. İlk 6 içinde olabiliriz, bir kere galibiyetle başlamaya bakar."