Sanatçı Akça, sel bölgesinde yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı

Bozkurt'ta sokak hayvanlarına yardım için 15 gündür gönüllü olarak mücadele eden Türk Sanat Müziği ses sanatçısı Arzu Akça, ilçede gördüğü manzarayı gözyaşları içinde anlattı.

  • 6619
Sanatçı Akça, sel bölgesinde yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki sokak hayvanlarına yardım için 15 gündür gönüllü olarak mücadele eden Türk Sanat Müziği ses sanatçısı Arzu Akça, ilçede gördüğü manzarayı gözyaşları içinde anlattı.

Kastamonu’da 11 Ağustos’ta Ezine Çayı’nın taşması sonucu meydana gelen sel, can kayıplarının yanı sıra çok sayıda ev ve iş yerinin zarar görmesine neden oldu.

Sel afeti nedeniyle Bozkurt’ta çok sayıda sokak hayvanı telef olurken birçoğu da açlıkla karşı karşıya kaldı. Bir yandan selin yaraları sarılmaya çalışılırken bir yandan da bölgeye gelen gönüllüler, sokak hayvanları ve selzede vatandaşlar için mücadele veriyor.

Selin ardından İstanbul’da ikamet eden Kastamonu’nun yetiştirdiği önemli sanatçılardan Türk Sanat Müziği ses sanatçısı Arzu Akça, sel bölgesine gelerek başta sokak hayvanları olmak üzere selzede vatandaşlar için 15 gündür canla başla çalışıyor.

Kastamonu Mahalli İdareler Birliği (KASMİB) tarafından sel bölgesinde sokak hayvanların beslenmesi ve tedavisi için kurulan mobil araçta görev alan ses sanatçısı Arzu Akça, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) temsilciliği ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarına da destek veriyor.

Hem selzedelerin hem de hayvanların yarımına koşuyor

Kendisine verilen her türlü görevi özverili bir şekilde yerine getiren ses sanatçısı Arzu Akça, HAYTAP ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleriyle birlikte şehrin çeşitli yerlerinde hem besleme yapıyor hem de yaralı hayvanların tedavisi için çalışmalara destek veriyor. Akça, bireysel olarak da selden etkilenen vatandaşların çeşitli işlerine de yardımda bulunuyor.

“Sokak hayvanlarını tedavilerini, bakımlarını ve tüm ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz”

Sel bölgesinde yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan ses sanatçısı Arzu Akça, “Bozkurt’ta yaşanan sel felaketini duyduktan sonra hızlı bir şekilde İstanbul’daki işlerimi toparlayıp olan işlerimi de iptal edip hemen sel bölgesine geldim. Burada sokaktaki canlarımızın bizlere ihtiyacı olacağını düşündüm ve bu yüzden duramadım. Geldiğimden bugüne kadar gerek hemşehrilerimin isteklerini yerine getirmeye, onların gönüllerine bir nebze olsun su serpmeye, yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda aynı şekilde sokaktaki hayvanlarımızın da ormandaki, dağdaki, sel bölgesindeki alandaki tüm hayvanlarımıza yetişmeye çalışıyoruz. Tedavilerini, bakımlarını ve tüm ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Kastamonu Mahalli İdareler Birliği (KASMİB), Kastamonu Veteriner Hekimler Odası, HAYTAP ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekiplerince yürütülen çalışmalara bende katılıyorum. Gece gündüz koşturuyoruz, ne kadar cana şifa olabiliriz, ne kadar yaraları sarabiliriz diye inanın var gücümüzle çalışıyoruz. İnşallah bu zor günler geçecek. Hep birlikte aşacağız. Ben her zaman sel bölgesinde olacağım. Gerçekten burada inanılmaz büyük bir felaket yaşanmış. İlk etapta televizyonlardan izledik ama buraya geldiğimizde olayın vahametini görmüş olduk” dedi.

“Gelin sadece burada hatır sorun”

İmkanı olan herkesin Bozkurt ilçesine gelmesini ve kimsenin duasını eksik etmemesini isteyen Arzu Akça, “Burada insanlara, hayvanlara dokunun. Çünkü maddi imkanlar buraya geliyor, devletimiz ve milletimiz sağ olsun tüm ihtiyaçları gideriyor ama burada maneviyat çok önemli. Gelin sadece hatır sorun. İhtiyacı var mı onu sorun. Dün bir amcaya ‘nasılsın’ dedim, ağlayacaktı neredeyse. Bu kadar önemli şu an buradaki hem insanların hem hayvanların psikolojileri bozulmuş durumda. Köpeğin önüne su koyuyorsunuz kaçıyor. Anne kedi, yavrularını göçük altında bırakmış, sürekli bağırıyor. Elimden daha fazla insana ve hayvana ulaşmak istiyorum. Buradan dönünce rahat edemeyeceğim, geri geleceğim. Bu yüzden şu anda buradayım” diye konuştu.

“Sel bölgesine mama desteği istiyoruz”

Türkiye’nin dört bir yanından herkesin sel bölgesinde hizmet ettiğini söyleyen Akça, “Allah’a şükür tüm Türkiye burada. O tabloyu görmek bile insanı çok duygulandırıyor. Bir bakıyorsunuz Samsun’un itfaiyesi diyor, diğer taraftan başka bir şehri görüyorsunuz. Bütün illeri burada görebiliyoruz. Hepsi aşevi kurmuş, burada farklı bir birlik ve beraberlik görebiliyoruz. Devletimize çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Mama desteği de isteyen Akça, şöyle konuştu:

"Buradan tüm hayvanseverlere ya da sevmeyenlere, belki bu iyilik sizin hayvan sevmenize vesile olur. Lütfen Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine kedi ve köpek maması desteğinde bulunalım."

“Sokak hayvanlarına sahipli sahipsiz ayırt etmeden hizmet veriyoruz”

Bozkurt’ta ilk günden itibaren çalışma yaptıklarını söyleyen HAYTAP Kastamonu İl Temsilcisi Ayten Kökgöz ise “Sokak hayvanlarını sahipli sahipsiz hiçbirini ayırmadan hizmet veriyoruz. İlk müdahalelerini yapıyoruz, yaraları eğer ağır ise Kastamonu Belediyesinin Hayvan Bakımevine gönderiyoruz ya da özel kliniklerde veteriner arkadaşlarımız tedavilerini yapıyorlar. Onlara gönderiyoruz. Mama dağıtımı yapıyoruz. Oldukça yüksek mama dağıtımı yaptık” dedi.

“Burada insanlar kendi canının derdine düşmüş, o yüzden sokak hayvanlarına bakabilecek durumda değiller”

Sel bölgesinde yaralı çıkan ya da acil kliniğe gitmesi gereken sokak hayvanlarını Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü aracılığıyla hem bakımevine hem de veteriner hekim kliniklerine yetiştirme suretiyle HAYTAP olarak destek vermeye çalıştıklarını ifade eden Kökgöz, şunları kaydetti:

"Çok yüksek mama dağıtımı yaptık. Köylere, merkeze her yere mama dağıttık. Çünkü burada insanlar can derdindeler. Şu anda buradaki insanlar gerçekten sokaktaki kedi ya da kendi hayvanlarını düşünebilecek durumda değiller. Herkesin psikolojisi çok kötü ama bizler bu şekilde mamaları ellerine verdiğimizde en azından alıp bunlara sokak hayvanlarına verebiliyorlar. Yoksa mama arayıp, şuna bakayım ya da buna bakayım diyecek durumda değiller insanlar. Çünkü burada çok kaybımız var. Yüzyılın görülmemiş felaketi yaşandı burada. Biz burada hizmetimize devam ediyoruz. Bize ne zaman gerek görülmez, burası düzene girdiği zaman bizlerde ayrılırız."