Saatlerin İleri Ya Da Geri Alınması İnsanları Etkiliyor
Medical Park Samsun Tıp Merkezi Psikolog Enise Öziç, saatlerin ileri ya da geri alınmasının insanlarda sadece ilk zamanlarda denge, uyku ve işte konsantrasyon problemi yaşatabileceğini söyledi.
Medical Park Samsun Tıp Merkezi Psikolog Enise Öziç, saatlerin ileri ya da geri alınmasının insanlarda sadece ilk zamanlarda denge, uyku ve işte konsantrasyon problemi yaşatabileceğini söyledi.
Saatlerin geri ya da ileri alınmasında insanları etkileyeceğini belirten Psikolog Enise Öziç, “Bizim bir biyolojik saatimiz var. Biyolojik saat beyindeki epifit bezinin ve melatonin hormonunun salgılanması ile ilgili bir şeydir. Beyin sistemi bizim günlük ritmimize göre ayarlanıyor. Yani uyku, uyanıklık dengesidir. Melatonin hormonu bizim biyolojik dengemizde çok etkilidir. Işıkla ve karanlıkla salgılanan bir hormondur. Gece saat 23.00’ten sabah saat 04.00’e kadar salgılanan hormondur. Işıkla ve karanlıkla dengeleniyor. Saatler geri ya da ileri alındığı zaman bizlerin yatış saatleri, iş saatleri, kendimizi ayarlama düzenleri değişiyor. Değiştiği zaman dolayısıyla normalde bir insan 23.00’te yatıyorsa, saatler ileri alındığı zaman 21.00’de ya da eski saate göre 00.00’da yatmak zorunda kalacak. Bunda da denge dağılmış olacak ve bir müddet uykusuzluk yapabilir. Sabah işe daha erken ya da daha geç kalkılacak. Bunda da insanlarda biraz sersemlik hissi oluşturabilir. Hormon 23.00’te salgılanmaya alışmışken, ya 22.00’de salgılanacak ya da 00.00’de salgılanacak. Dolayısıyla ilk etapta biraz insanları sarsar. Bu insanları psikolojik olarak depresyona itecek düzeyde değildir. Uyum sağlaması 1 hafta kadar sürede mümkün olabiliyor. Sadece ilk zamanlar insanlara denge problemi, uyku problemi ve işte konsantrasyon problemi yaşatabilir. Bunların haricinde en fazla 2 hafta hormonlarımız düzene geri döner. Bunların bizi kötü etkilememesi için insanların saati çok fazla kafalarına takmadan uyumalarını ve uykuları geldiğinde uyumasını öneririm. Büyük bir depresyonel durum oluşturmaz” dedi.
Beyinlerdeki epifit bezi ışıktan ve karanlıktan etkilenerek hormonları salgıladığını belirten Öziç, “Ama diğer organlar daha çok kimyasal durumlarla salgılanır. Epifit bezi de melatonin hormonunu salgıladığı için, o da ışık ve karanlık düzeni ile ilgili olduğu için saatlerin ileri ya da geri alınması küçük bir kısım dahi olsa günlerde oynama yapıyor. Dolayısıyla ışık daha geç geldiğinde hormon daha geç salgılanır veya karanlık daha erken geldiğinde daha erken salgılanır. Epifit bezi diğer beyin organları gibi değildir. Işık ve karanlığa göre kendi hormonlarını salgılar. Dolayısıyla da saatlerin ileri ya da geri alınması bizim melatonin yani uyku hormonumuzu salgılamakta etkili olur” diye konuştu.