Saadet Partisi, Cumhurbaşkanı adayını açıkladı
Saadet Partisi, 24 Haziran seçimlerinde partilerinin cumhurbaşkanı adayını açıkladı.
Saadet Partisi (SP) Cumhurbaşkanı Adayı Temel Karamollaoğlu, "İktidarı değil, bozulan düzeni değiştirmek için uğraşıyoruz. Kişilerin değil sistemin alternatifiyiz. Herkes bilsin ki, bu süreci de kişiler, partiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden yürüteceğiz" dedi.
SP Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, 24 Haziran seçimlerinde partilerinin cumhurbaşkanı adayının Genel Başkan Temel Karamollaoğlu olduğunu açıkladı.
"Temel Karamollaoğlu, Saadet Patisinin cumhurbaşkanı adayıdır"
Cumhurbaşkanı adaylarını açıklamak için kürsüye çıkan SP Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ilgili mercilerde titiz ve özverili çalışmalar yürütüldü ve bir karara varıldı" açıklamasını yaptığı anda arkasında bulunan perde partililer tarafından indirildi ve Temel Karamollaoğlu’nun ismi göründü. Aydın, "Duruşu ile söylemleri ile asalet ve nezaketi ile bir isim hep ön plandaydı. Bilge başkan Temel Karamollaoğlu, Saadet Patisinin cumhurbaşkanı adayıdır" dedi.
"Devletin başında bulunan arkadaşlarımız üsluplarına dikkat etmek mecburiyetinde"
Teşkilatına güvendiğini belirten ve partisinin devletten seçim yardımı almadığını, devlet imkanlarını da kullanmadıklarını kaydeden Temel Karamollaoğlu, "Dileğimiz, bu görevi sizin asalet ve nezaketinize uygun bir şekilde yerine getirmeyi bana nasip etmesidir. Vatan ve milletin geleceği söz konusu olduğunda tavizsiz bir gayretle çalışan fedakarlık abidesi yüzbinlerce insan var. İşte bu kadro Türkiye’nin güvencesi, sigortası ve teminatısınız. Seçimler bir demokrasi yarışıdır. Siyasi partiler birbirlerinin düşmanı değil, olsa olsa birbirinin sadece rakipleridir. Hepimiz daha iyinin, güzelin mücadelesini vermek için çalışıyoruz. Bu yüzden seçim meydanlarına çıkarken sözlerime bir çağrı ile başlamak istiyorum, ilk çağrımız şudur, bu süreçte herkes özellikle de parti liderleri, özellikle de devletin başında bulunan arkadaşlarımız üsluplarına çok dikkat etmek mecburiyetindeler. Birbirimizi insafsızca suçlamak yerine problemlerimizi sıralayıp, çözüm için projelerimizi anlatmalıyız. Bu ülke için en büyük tehlike kutuplaşmadır. Oy devşirmek için toplumu germek, seçimi savaş gibi görmek, hemen her konuda ülkeyi birbirinden ayıracak üsluplara tevessül etmek bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür" diye konuştu.
"Kişilerin değil sistemin alternatifiyiz"
Saadet Partisinin prensiplerini anlatan Karamollaoğlu, "İktidarı değil, bozulan düzeni değiştirmek için uğraşıyoruz. Sistem aynı şekilde devam ettikten sonra A partisi gelmiş, B partisi gitmiş, hiçbir anlam taşımaz. Kişilerin değil sistemin alternatifiyiz. Herkes bilsin ki, bu süreci de kişiler, partiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden yürüteceğiz" şeklinde konuştu.
"5 Y’ye asla izin vermeyeceğiz, 5 A’dan asla vazgeçmeyeceğiz"
"Biz dün söylediğimizi hiç yokmuş gibi addedip onun tam tersini icraata hiçbir zaman koymayız. Biz sözümüzün eriyiz" açıklamasında bulunan Karamollaoğlu, bunları söylerken kimseyi kırmak ve küçük düşürmek niyetinde olmadıklarının da altını çizdi. Karamollaoğlu, "5 Y’ye asla izin vermeyeceğiz, 5 A’dan da asla vazgeçmeyeceğiz. Söz veriyorum, bizim yönetimimizde yolsuzluğa, yandaşlığa, yalakalığa, yasağa ve yağmaya hiçbir zaman yer olmayacaktır. Biz garip gurebanın hakkını yetim hakkı korur gibi koruyacağız, ihalelerden şeffaf, denetlemede son derece titiz olacağız. Çevremizde yalakaların öbekleşmesine asla müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
OHAL’i de eleştiren Karamollaoğlu, "İktidara geldiğimizde ilk alacağımız kararlardan birisi OHAL düzeninin kaldırılması olacaktır. Şiddete başvurmadığı müddetçe hiçbir fikrin ve düşüncenin yasaklanması yoluna gitmeyeceğiz. 5 A’dan ne kastettiğimizi de arz etmek istiyorum, akıl hakkın insana bahşettiği en büyük nimettir. Kamil akıl bir iyin sonunu görmek demektir. Akıl ile hareket etmezseniz ‘15 günde Şam’da namaz kılacağız’ derken, sonra 15 yılda işin içinden çıkamazsınız. Türkiye’yi tek akıl ile değil, ortak akıl ile yönetme yoluna gideceğiz. Bu istişare demektir. İkincisi adalettir. Bir kararname ile onbinlerce garibanı işinden, evinden eden, arkası olanı görmezden gelen bir anlayışa son vereceğiz. Hakim teminatını mutlaka tesis edeceğiz. Hakimin adil karar verebilmesi için elinde bir teminatı yok. Mahkeme kürsüsünde derdest edilen hakimler var. Onu gördükten sonra arkasından gelenin dürüstçe karar vermesini beklemek herhalde saflık olur. En önem verdiğimiz konulardan birisi de ahlaktır. Ahlak bir toplumun mayasıdır. Ahlak ve maneviyat olmadan bir ülke kalkınamaz. Yönetimde, siyasette ahlakı mutlaka hakim kılacağız. Ardından da adanmışlık ve asalet gelir. Adanmışlık ve asalet nedir, görmek isteyen varsa işte bu tabloya baksın" açıklamasında bulundu.