"Beyaz peynirin AB nezdinde tescillenmesi yurt dışı piyasasını artırır"
TÜBA Asosye Üyesi Prof. Dr. Hayaloğlu "Son dönemde peynir üretiminde inek sütünün kullanımının artması, çeşitliliğin azalmaya başlamasına neden olmuştur" dedi.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asosye Üyesi ve İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Adnan Hayaloğlu, "Beyaz peynirimiz Avrupa'da ön plana çıkıyor ama bunun Avrupa Birliği nezdinde coğrafi işaretle tescillenmesi lazım. Beyaz peyniri tescillersek yurt dışı piyasada daha fazla yer alır." dedi.
Hayaloğlu, bir programa katılmak üzere geldiği Kastamonu'da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin peynir çeşidi açısından çok zengin olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Akdeniz'e sahili olan ülkeler arasında yer aldığına işaret eden Hayaloğlu, "Yazları sıcaklık 40 dereceye yaklaşıyor. Bu nedenle tulum ve kaşara oranla salamura peynir daha fazla üretilir ve tüketilir. Bunların başında da beyaz peynir gelir. Beyaz peynirimiz Avrupa'da ön plana çıkıyor ama bunun Avrupa Birliği nezdinde coğrafi işaretle tescillenmesi lazım. Beyaz peyniri tescillersek yurt dışı piyasada daha fazla yer alır." diye konuştu.
Bazı kaynaklarda Türkiye'nin 190 peynir çeşidi bulunduğunun aktarıldığını dile getiren Hayaloğlu, "Ufak tefek farklılıklarla çeşit üretmek mümkün ama buna hiç gerek yok. Ülkemizde 100 çeşit peynir türü var demek mümkündür." ifadesini kullandı.
Hayaloğlu, Türkiye'de Trakya, Marmara, Ege, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin süt ve peynir üretiminde öne çıktığına dikkati çekerek, "Doğu Anadolu tulum peyniri, Marmara ve Ege beyaz peynir ve benzerleriyle ön plana çıkıyor. Bu bölgelerde peynir üretiminin yoğun olmasının sebebi, süt üretiminin fazla olmasıdır. Süt dayanıklı bir ürün değildir. Bunu dayanıklı ve raf ömrü olan ürünlere dönüştürürsünüz. O nedenle peyniri işlemek daha akılcıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Koyun, keçi ve inek sütü dengeli üretilirse fiyatlarda dengesizlik kalkar"
Süt üretiminin peynir çeşitliliğini etkilediğinin altını çizen Hayaloğlu, şöyle devam etti:
"Ancak son dönemde peynir üretiminde inek sütünün kullanımının artması, çeşitliliğin azalmaya başlamasına neden olmuştur. Koyun ve keçi sütü üretiminde azalma, peynir üretiminin azalmasına neden olur. Bazı peynirlerin karakteristik özelliği, üretiminde önemli oranda koyun ve keçi sütü kullanılmasını gerektirmektedir. Daha çok inek sütü üretmekle aslında bazı peynir türlerinin yok olmasına sebep oluyoruz. Türkiye, küçükbaş hayvan yetiştirmeye uygun bir coğrafyaya sahip. Bunu değerlendirmek lazım. Koyun ve keçi çoban eşliğinde otlayan, sütünü, yününü veren bir tür ancak biz bunun yerine daha çok ahırda yetiştirilen sığıra ağırlık verdik. Bu da yem ve bakım gibi girdi maliyetlerini artırıyor."
Prof. Dr. Hayaloğlu, süt fiyatlarındaki dengesizliğin hayvan çeşitliliğinin artırılarak giderilebileceğini belirterek, "Türkiye'de üretilen sütün yüzde 92'si inek, yüzde 4-5'i koyun, yüzde 1,5-2 kadarı keçi sütü. Bir miktar da manda sütü üretiliyor. Yılın bazı dönemlerinde süt fiyatları tavan yaparken bazı dönemlerde düşüyor. Hem koyun hem keçi hem de inek sütü dengeli üretilirse fiyatlarda da dengesizlik ortadan kalkacaktır." diye konuştu.