"Ballıdağ ve Özel Uğurlu Hastanelerine işlevsellik kazandırılmalıdır"

CHP Parti Meclisi Üyesi Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı "Kovid-19 salgını ne yazık ki hızla yayılmaya, ne acıdır ki can almaya devam ediyor" dedi.

  • 1651
&quotBallıdağ ve Özel Uğurlu Hastanelerine işlevsellik kazandırılmalıdır"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Milletvekili Baltacı; "Resmi kayıtlara göre ülkemizde ilk kez 11 Mart 2020, Kastamonu’da ise 19 Mart 2020 tarihinde tespit edilen Kovid-19 salgını ne yazık ki hızla yayılmaya, ne acıdır ki can almaya devam ediyor.

İlk vaka tespit edildiği günden bugüne gerek ülke genelinde, gerekse ilimizde uygulanan tedbirlerin salgını kontrol altına almakta yetersiz kaldığı vaka sayısının artış hızına bakıldığında görülmektedir.

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kovid-19 hastaları için oluşturulan servisler ve yoğun bakım ünitesindeki doluluk oranı maalesef endişe verici bir seviyeye ulaşmıştır.

Salgının Kastamonu’da görüldüğü ilk günlerde, yani 6 ay önce yaptığımız açıklamalarda olağanüstü bu durumla, olağan tedbirlerle baş edilemeyeceğini, vaka sayısına göre değil vaka sayısının artış hızına göre planlama yapılması gerektiğini ısrarla ifade etmeye çalıştık.

Bu doğrultuda da Tosya, Taşköprü, İnebolu ve Cide Devlet Hastanelerinin pandemi hastanesi olarak sağlık hizmeti verebilecek standarda kavuşturulmasını önermiş, atıl durumda olan ve doğal karantina imkanı sunan Ballıdağ Hastanesi ile yine atıl bulunan Özel Uğurlu Hastanesi’ne, Kovid-19 hastalarına hizmet veren sağlık kuruluşları olarak işlevsellik kazandırılması gerektiğini gündeme getirmiştik.

Sağlık Bakanlığı tarafından Tosya, Taşköprü ve İnebolu devlet hastanelerinin pandemi hastanesi statüsüne alınması geç kalınmış olsa da salgınla mücadele de bugüne kadar ilimizde atılmış en somut adım olmuştur.

Alınmış olan bu karar, 6 ay önce gündeme getirdiğimiz önerimizin ne kadar doğru olduğunun bir kanıtıysa, atıl durumdaki Ballıdağ ve Özel Uğurlu hastanelerimiz için gündeme taşıdığımız önerilerin de bir o kadar gerçekçi ve Kastamonu için zorunluluk olduğunun ispatıdır.

Kastamonu’da bugün karşı karşıya olduğumuz durum suçu sadece halka yükleyerek, faturayı sadece vatandaşa keserek açıklanabilecek bir tablo değildir.

Adı değişen ama hekim açığı ve sağlık personelinden yana kaderi değişmeyen hastanemize, Kovid-19 semptomu gösterdiği için test yaptırmaya gelen emekli amcamızın hastanede yer olmadığı için test yaptırdıktan sonra halk otobüsüyle evine dönmek zorunda kalmasında kimlerin suçu var biliyoruz.

İşçi kardeşimizin eşine, çocuğuna, annesine, babasına hastalığı bulaştırma korkusunun gölgesinde kendine evinde karantina uygulamaktan başka seçenek bulamamasında kimlerin suçu var biliyoruz.

Esnaf ağabeyimizin 14 gün boyunca her gün ilacı kapısına aynı saatte getirilecek mi, getirilmeyecek mi endişesi yaşamasında kimlerin suçu var biliyoruz.

Sağlıkçı kardeşimizi personel yeterli olmadığı için 14 gün kalması gereken karantinadan 7’nci gün sonunda çıkmak zorunda bırakan, hayatını hiçe sayanları biliyoruz.

6 ay önce hastanelerle ilgili uyarı ve önerilerimizi kamuoyuyla paylaştığımızda “öğrenci yurtlarımız var, gerek yok” diyerek halk sağlığı ve yaşam hakkını ne kadar önemsediklerini itiraf edenleri biz çok iyi tanıyoruz.

Salgının kış mevsiminde şiddetini arttıracağına yönelik bilimsel açıklamaların sıklıkla kamuoyunda yer bulduğunu gözden kaçırmadan aylar önce yaptığımız uyarı ve önerilerimizi bir kez daha tekrarlıyoruz; 
Sadece 2019 yılında 26 milyarlık ihalenin ilana çıkılmadan bir kaç yandaş firmaya dağıtıldığı ülkemizde tek bir imzayla verem ve göğüs hastalıklarında uzmanlaşmış, bölgede ve ülkede bu konuda önemli bir merkez olan Daday Ballıdağ Hastanesi çok çabuk ayağa kaldırılıp yeniden Kastamonu sağlık sistemine entegre edilebilir.

Bir kararnameyle Ziraat Bankası, Milli Piyango,  BOTAŞ, Türk Hava Yolları, PTT, Borsa İstanbul, TÜRKSAT, Çaykur ve Halkbank nasıl Varlık Fonu’na devredildi ise yine bir kararnameyle Özel Uğurlu Hastanesi kamulaştırılıp Kastamonuluların hizmetine sunulabilir.

Aksi halde hızla ilerleyip yayılan salgın, yaşananlardan ders çıkarmayıp yine geç kalacak olan Kastamonu’yu bir felaketle baş başa bırakabilir."