Prof. Dr. Cemaloğlu, KÜ'ye Rektör Adaylığını Açıkladı
Gazi Üniversitesi Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı ve Gazi Üniversitesi Mobbingle Mücadele Ofisi Başkanı Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, Kastamonu Üniversitesi'ne rektör adaylığını açıkladı.
Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, kendisinin bir Kastamonu sevdalısı olduğunu belirterek, üniversitelerin bir ülkenin en değerli kaynakları arasında yer aldığına işaret etti.
Üniversitelerin, tek adam yönetimlerini değil, takım çalışmasını ve dağıtılmış liderlik biçimini gerçekleştirmek zorunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cemaloğlu, Kastamonu Üniversitesi’nin önemli bir potansiyele, insan gücüne sahip olmasına rağmen, kendisinden sonra bölgesinde kurulan üniversitelerin gerisinde kaldığını ileri sürdü.
Kastamonu Üniversitesi’nin çevre işbirliğinde başarısız olduğunu ve kamusal kaynakların dışında kaynak bulamayan, üretemeyen bir üniversite kimliğinde yaşam mücadelesi vermeye çalıştığını ifade eden Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, “Kastamonu Üniversitesi’nin yaşadığı bu travma, üniversite ile sınırlı kalmamış Kastamonu’nun, öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve Kastamonu gençliğinin de geleceğini menfi yönde etkilemiştir. Bu durum, aynı zamanda, ulusal bir sorun özelliği de taşımaktadır. Üniversitenin hak ettiği yerde olmadığını, kendisinden sonra kurulan üniversitelerin hem nicelik hem de nitelik açısından önemli aşamalar kat ettiğini, Kastamonu Üniversitesi’nin kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içerisinde stratejik düşünceden yoksun, insan gücü projeksiyonları yapamayan, mikro ve makro planlamada başarısız “Kifayetsiz Muhteris”ler tarafından yönetildiğini görüyoruz. İnsan ve madde kaynakları etkili kullanılamamakta, emtialaşma ile süreç kurtarılmaya çalışılmaktadır. Kıt kamusal kaynaklarla devasa projeler hayal edilmekte, Kastamonu’nun ve Kastamonu gençliğinin geleceği ipotek altına alınmaktadır” dedi.
“KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ, BAŞARISIZ OLMUŞTUR”
ODTÜ Enformatik Enstitüsü tarafından yapılan ve üniversiteleri akademik performanslarına göre sıralayan bir araştırmaya göre (URAP, 2014 http://tr.urapcenter.org/2014/) Kastamonu Üniversitesi’nin 2000 yılından sonra kurulan 51 üniversite içinde 32. sırada yer aldığını anlatan Prof. Dr. Cemaloğlu, “Devlet üniversiteleri arasında 98 üniversite içinde 79. sırada, tüm üniversiteler arasında ise 100. sırada bulunmaktadır. Üniversitede toplam 20 bin 200 öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrencilerin 10 bini Meslek Yüksekokullarında öğrenim görmektedir. 4 yıllık yüksekokulların öğrenci potansiyeli ise bin 800 civarındadır. 4 yıllık fakültelerde öğrenim gören öğrenci sayısı bu duruma göre, 8 bin 400’tür. Karabük Üniversitesi’nde 40 binin üzerinde öğrenci bulunmaktadır. Bu tablo Kastamonu Üniversitesi’nde bilimsel araştırma kültürünün yerleşmediğini göstermektedir. Üniversite meslek yüksekokulu üniversitesi imajı oluşturulmaktadır. O bakımdan, bilim üretememek üniversitenin var olma nedeniyle çelişmekte ve ona itibar kaybettirmektedir” ifadelerini kullandı.
“MAHKEMELERE ÖDENEN TAZMİNAT, 200 BİN TL CİVARINDA”
Türkiye’deki tüm üniversitelerin akademik başarılarına göre sıralandığı listede Kastamonu Üniversitesi’nin 190 üniversite arasında 91’inci sırada yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Cemaloğlu, şöyle konuştu: “Bu yıkılmakta olan bir üniversitenin, can çekişen bir organizmanın, hezeyan içerisindeki yöneticileri için önemli göstergeler sunmasına rağmen, Kastamonu Üniversitesi yöneticileri, işiyle değil, kişiyle uğraşanların üniversitesi olmuştur ve maalesef mobbing davranışları, mahkemeler ve davalarla uğraşan bir yönetim profili karşımıza çıkmaktadır. Mahkemelere ödenen tazminat 200 bin TL civarındadır”
Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, şunları söyledi:
“2011 sonrası, yüzde 80’i önceden tamamlanmış olan Eğitim Fakültesi, Rektörlük binası açılmış, Sivil Havacılık Yüksekokulu ile Kütüphane inşaatları devam etmekte olup 4 yıldır hiçbiri hizmete alınamamıştır. 2011-2015 yılları Kastamonu Üniversitesi’nin yapılaşmasında çok sıkıntı çektiği, hala çevre düzenlemesi olmayan, çamurdan kurtulamayan bir üniversite görüntüsüne sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca 2011-2015 yılları arasında, yatırım bütçesine ek ödenek alınamaması ve üniversite kaynaklarının yönlendirilememesi yüzünden, maddi sıkıntılar yaşanmış, likit fazlası kaynaklar yolluk ve diğer cari harcamalarda kullanıldığı için, yatırım programı aksamıştır. Kısacası, üniversite yönetimi, para yönetim politikasında da oldukça başarısız bir karneye sahiptir. Karabük ve Çankırı Karatekin Üniversiteleri, bir yıl içerisinde 7 defa akademik personel ilanına çıkarken, Kastamonu Üniversitesi sadece 2 defa ilana çıkmakta ve nitelikli öğretim üyesi bulma sorunu yaşamakta, temel mühendislik bilimlerinden yoksun olmasından dolayı, laboratuvar ve alt yapı sorunu yaşamaktadır. Yeterli öğretim üyesi olmadığı halde, bu bölümlere öğrenci alınmış olmasından dolayı, ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Üniversitenin web sayfası ve internet alt yapısı yetersizdir. Web sayfasında yeterli bilgi yoktur. Öğrenciler, tercih edecekleri anabilim dallarındaki öğretim üyesi sayısını ve kalitesini bilmemekte ve sağlıklı bilgiye de ulaşamamaktadır. Üniversitenin tanıtımı da yetersizdir. Başkentte Kastamonu Günlerine katılmayan ve stant açıp, kendisini hedef kitleye anlatamayan, bir üniversite görüntüsü vermektedir."
“KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ, HALKLA BÜTÜNLEŞEMEMİŞTİR”
Kastamonu Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, şöyle devam etti:
“Üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma, bilgi üretme ve proje yapabilmeleri, sorumluluklarını yerine getirebilmesi ve sahip olduğu evrensel değerleri paylaşabilmesi; vizyon sahibi yöneticilerle mümkün olabilmektedir. Bu önemli sorumluluklar ancak tüm üniversite çalışanlarıyla, Kastamonu halkıyla, sivil toplum örgütleriyle, yerel ve yerinden yönetim kuruluşlarıyla ortak bir zeminde buluşabilen bir yönetim anlayışı ile gerçekleşebilir. Kastamonu Üniversitesi, kamuoyunda; etnik, siyasi ya da farklı kimliklerle anılan bir üniversite imajını hak etmemektedir. Üniversite, verdiği eğitimin kalitesi, ürettiği bilginin niteliği ve patentleriyle anılan bir kimliğe kavuşmadığı sürece, beklenen katkıyı çevresine ve üniversite çalışanlarına sunamayacaktır. Üniversitemizi “öğrenen örgüt”, “geleceği ürettiği bilgiyle aydınlatan” bir üniversite haline dönüştürmenin, hepimizin ortak hedefi olduğuna inanıyorum. Üniversitemizin, ulusal ve uluslararası camiada kabul görmesi, farklılıkları etkin yöneten, özgür çalışma ortamı yaratılan ve güven duyulan bir üniversite ortamı oluşturmakla gerçekleşebilir. Mesleki ve akademik bilgim, deneyimlerim ve sorumluluk anlayışım, değerlerim, inançlarım, şeffaf, adaletli, liyakate ve katılımcılığa önem veren nesnel duruşum, temel ilkelerimi oluşturmaktadır. Üniversitemiz için yeni bir değişim, dönüşüm anlamına gelen rektörlük seçim sürecinin, üniversitemizde görev yapan öğretim üyelerinin hedeflerine ulaşabilmeleri, geleceğe umutla bakabilmeleri ve çalışmalarını huzurlu bir ortamda sürdürebilmeleri için önemli fırsat olacağına inanıyorum. Kastamonu Üniversitesi için hizmet yarışı olarak değerlendirdiğimiz bu sürecin, hak ve hukuk gözetilerek, kul hakkına saygı duyularak ve etik değerler gözetilerek geçmesini temenni ediyorum”
