Parmak uçlarıyla Kur'an okumayı öğreniyorlar
Denizli'deki Bahçelievler Kur'ân Kursu'nda görme engelli öğrenciler, Braille alfabesiyle Kur'ân okumayı öğreniyor. Kurs öğrencilerinin en büyük sıkıntısı yaklaşık 30 lira olan görme engelliler için yazı tahtası ile müzik çalar…
Denizli'deki Bahçelievler Kur'ân Kursu'nda görme engelli öğrenciler, Braille alfabesiyle Kur'ân okumayı öğreniyor. Kurs öğrencilerinin en büyük sıkıntısı yaklaşık 30 lira olan görme engelliler için yazı tahtası ile müzik çalar edinememek. Kurs öğreticisi Emine Conkuş, "Bizler sadece taktik öğrettik, onlar gönül gözlerinin ışığıyla parmaklarıyla bir ay içinde Kur'ân okumaya başladı." dedi.
Çocuklara eğitim verebilmek için Halk Eğitim ve Denizli İl Müftülüğü'nün ortaklaşa açmış olduğu Braille Kur'ân öğretme kursuna 14 öğreticiyle katıldıklarını belirten Conkuş, Denizli Valisi Abdülkadir Demir'in eşi Nurtaç Demir'in desteğiyle umre ziyareti yaptıklarını da ifade etti. Kur'ân öğreticisi Conkuş, Kâbe imamının kendilerine Braille alfabesiyle yazılı Kur'ân hediye ettiğini belirtti. Görmeyenlere Kur'ân öğretmede materyal sıkıntılarının olduğunu vurgulayan Conkuş, "Bu çocukları eğitime, tabletler eşliğinde başlatıyoruz. Önce harf egzersizlerini tabletlerine kalemleriyle basarak çalışıyorlar. Elinde materyali olmayan çocuklarımız var. Bunlar da arkadaşlarıyla değiş tokuş yaptı. Belki daha kısa zamanda toplu ders yapmamız gerekirken biraz geciktik. Öğrenci sayımız beşle başladı, şu anda 15 oldu. Okulumuzun kapasitesi ihtiyaç odaklı; farklı saatlerde 30-40 öğrenciye ders verebiliriz." diye konuştu.
BRAİLLE ALFABESİYLE YAZILI TEK CÜZÜ TEKRAR EDİYORLAR
Öğrencilerden Şeyma Nur Kaplan da Kur'ân'ı görmedikleri halde bir ay gibi kısa sürede öğrendiklerini ancak Braille alfabesiyle yazılmış başka Kur'ân olmadığı için sürekli birinci cüzü tekrar ettiklerini söyledi.
Veysel Özay ise kursun açılmasının kendileri açısından büyük bir ödül olduğunu belirterek, "Görenlerin elinde bence büyük bir fırsat var. Neden değerlendirmiyorlar anlamıyorum. Biz görmememize rağmen öğrenebiliyorsak onların rahat rahat öğrenmesi lazım. İnşallah onlar da öğrenir." şeklinde konuştu.
Sema Gündoğdu da öğrendikten sonra arkadaşlarıyla daha iyi geçindiğini, tek dileğinin yeterince Kur'ân temin edilmesi olduğunu ifade etti.
"AY İÇİN GELDİM AMA GÜNEŞİM DOĞDU BENİM"
Öğrenci velilerinden Fatma Gündoğdu da çocuklarının her şeyi başarabileceğini, hiç ara vermeden çarşamba ve cumaları gelerek Kur'ân okumayı öğrendiklerini belirtiyor. Ayşe Kurtul ise kızı Hatice Kurtul'un görme engelliler okulunda eğitim alması için Kütahya'dan taşındıklarını vurguluyor. Çocuğunun Kur'ân okumasının kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Kurtul, "Ay için geldim ama güneşim doğdu benim. Ben diğer eğitimi aldırmaya gelmiştim, Cenab-ı Allah bunu nasip etti. Öyle bir mutlu oldum ki o gün anlatamam, sanki yeniden dünyaya geldim. Sanki o zaman çocuğumun gözü açılmış gibi geldi bana." dedi.
"BİR DE MP3 ÇALARIMIZ OLSA"
Öğretici Feriha Mete ise görenlerle görmeyenler arasında ezber açısından çok büyük fark olduğunu, görenlerin ilgi odağı başka yerlere çekildiği için bir ayeti belki dakikalar sonra ezberleyebilirken görmeyenlerin, kelimeleri ağızdan çıkar çıkmaz kaydettiğini anlatıyor. Mete, şu talepte bulunuyor: "Biz bir sûreyi verdiğimiz zaman ertesi gün alabiliyoruz. O konuda çok hassaslar. Bu çocuklara biz aslında mp3 çalar da istiyoruz, çünkü ezber yapmaları için sürekli bir yerden duymaları gerekiyor. Maddi durumları elvermediği için alamıyorlar."