Okulda başarının yolu, sağlıklı beslenmeden geçiyor
Doğru beslenme, okul başarısında ders çalışmak kadar önemli bir yere sahip. Beslenmenin yetersiz ve düzensiz olması çocukta motivasyon ve dikkat eksikliği, anlama güçlüğü hatta gelişme geriliğine neden olabiliyor.
Doğru beslenme, okul başarısında ders çalışmak kadar önemli bir yere sahip. Beslenmenin yetersiz ve düzensiz olması; çocukta motivasyon ve dikkat eksikliği, anlama güçlüğü hatta gelişme geriliğine neden olabiliyor.
Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Şefika Aydın Selçuk, okul çocuklarının beslenmesi hakkında bilgi verdi.
Çocuklarda oluşabilecek kansızlık durumunun büyümeyi etkileyebileceğine dikkat çeken Selçuk “Kansızlık, dikkat ve algılamayı azaltabilir, hastalık oluşma riskini artırabilir. Demirden zengin gıdalar çocukların beslenmesinde mutlaka yer almalıdır. Bunlar; et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, pekmez, tahin, kuru meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. Bu besinler C vitamininden zengin turunçgiller, domates, biber ve sebzelerle beraber tüketilirse daha iyi emilim sağlanmaktadır. Çocuğun bilişsel gelişimi için iyot tüketimine de özen gösterilmelidir. İyot tüketimi, IQ seviyesini 13.5 puan etkilemektedir. En iyi iyot kaynağı iyotlu tuz olduğu için yemeklere pişmeye yakın tuz eklenerek günlük yeterli iyot sağlanmalıdır.” diye konuştu.
PEKMEZ, BAL VE FINDIZ EZMESİ ENERJİ VERİR
Çocukların güne zinde başlaması ve bulunduğu faaliyetleri anlama, algılama, anımsama ve verimli bir şekilde çalışmasında kahvaltının rolünün büyük olduğunu belirten Selçuk, “ Yapılan birçok çalışmada özellikle erken saatlerde okula giden öğrenciler incelendiğinde güne kahvaltı ile başlamayanların okul başarılarında azalma olduğu görülmüştür. İçeriğindeki yağ asitleri ile beyin gelişimine yardımcı olan ceviz kahvaltılarda 2-3 tane tüketilebilir. Domates, salatalık, maydanoz, biber gibi yeşillikler ile dilimlenmiş taze meyveler kahvaltıda mevsimine uygun olarak bulundurulabilir. Süt, peynir, yumurta çocukların büyüme ve gelişmesinde en iyi kalite proteinleri içeren besinlerdir. Pekmez, bal, fındık ezmesi veya reçel de çocukların günlük enerjilerine katkıda bulunabilecek karbonhidratlı besinlerdir.” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUN KAHVALTIDAN SIKILMAMASI İÇİN
Uz. Dyt. Şefika Aydın Selçuk, çocukların kahvaltıdan sıkılmaması için şu bilgileri verdi: “Çocuklara kahvaltıda içecek olarak çay yerine taze sıkılmış meyve suları, süt içme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocuklar kahvaltıda 2- 3 dilim ekmek tüketebilir. Çocukların kahvaltıdan sıkılmamaları ve çeşitlilik yaratmak açısından bazen kahvaltıda peynirli veya sebzeli gözleme, börek, simit, kahvaltılık gevrekler de verilebilir. Yanında taze sıkılmış meyve suyu veya taze dilimlenmiş meyve, ceviz, fındık verilerek kahvaltı daha yeterli hale getirilebilir. Okulda kahvaltı veriliyorsa bile çocukların öncelikle evde bu alışkanlığın edinmesi sağlanmalıdır. Çünkü okul kahvaltıları kimi zaman protein açısından yetersiz, karbonhidratça daha zengin olabilmektedir. Bu da çocukların daha yağlı beslenmesine ve kilo almalarına sebep olabilmektedir. Bu tip kahvaltı yapan çocuklar çoğunlukla büyüme ve gelişme için yeterli proteini alamazlar. Bu konuda ailelerin bilinçli davranarak gerekirse okul mönülerinin doğru planlanması için okul ile görüşmelidirler.”
ÇOCUĞUNUZU SEBZE VE SALATALARA ÖZENDİRİN
“Çoğu zaman öğle yemeklerinde de çocuklar sebze yemeklerini ve salatayı tüketmek yerine pilav, makarna ve börek gibi karbonhidratlı gıdaları daha çok tercih ederler.” diyen Selçuk, “Bu noktada aileye düşen görev; çocuklarına sebze yemeklerinin ve salatanın da yenmesi gerektiğini, pilav makarnanın karın doyuncaya kadar çok miktarda yenmemesi gerektiğini anlatmaktır.” şeklinde konuştu.
Doğru ara öğün yapan çocukların ana öğününü atlamadığını ve düzenli yemek yediklerini belirten Selçuk, “ Ara öğün olarak taze veya kuru meyveler, fındık, ceviz, badem, 1 kutu süt veya ayran, 1 dilim evde yapılmış kek veya kurabiye tercih edilebilir. Akşam yemeğinden sonra 1 porsiyon meyve veya süt ihmal edilmemelidir. Sütlü tatlı da tüketilebilir.” dedi.
Yemek zamanlarının aynı saatlerde olmasına özen gösterilmesi gerektiğini kaydeden Selçuk, şu önerilerde bulundu:“Akşam yemeklerinde her güne farklı alternatifler koymak doğru bir tercih olur. Et yemekleri (ızgara, fırında pişmiş veya sulu yemek şeklinde), kuru baklagil yemekleri, kıymalı veya tavuklu sebze yemekleri ana yemek olarak tercih edilebilir. Bu yemeklerden herhangi birinin yanına çorba veya zeytinyağlılar da eklenebilir. Akşam öğünlerinde yemek çeşidini çok tutmak yerine her güne farklı çeşit yapılması daha doğru olur. Önemli olan akşam öğününde et, sebze, süt ve tahıl gruplarından bulundurmaktır. Pilav makarna çocukların çoğu zaman öğle öğünlerinde bulunduğu için daha az sıklıkta pişirilebilir. Salatalara vitaminlerin emilimi için 1 tatlı kaşığı zeytinyağı koyulmalıdır. Haftada en az 2 -3 gün balık tüketimine özen gösterilmelidir. Yemek masasında asitli içecekleri gören çocuk ileriki dönemde bunu alışkanlık haline getirebilir. Bunun için olabildiğince asitli içecekler sofralardan uzak tutulmalıdır.”