Muhsin Yazıcıoğlu Davası
Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümüne ilişkin eski emniyet amiri Dursun Özmen'in 'Görevi kötüye kullanmak' suçuyla açılan davanın 3.'sü Kahramanmaraş Adliyesi'nde görüldü.
Tutuksuz yargılanan Dursun Özmen, bir önceki duruşmada telekonferans sistemiyle verdiği ifadede de, ‘Günah keçisi ilan ediliyorum’ diyerek suçlamaları reddetmişti.
Abdullah Göllü ve Yılmaz Dilki’nin tanık olarak dinlenmesiyle başlayan mahkeme 3 saat sürdü. Mahkeme heyeti, dosyadaki delillerin incelenmesi kararıyla davayı 21 Nisan tarihine erteledi.
Muhsin Yazıcoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, avukatlar Selami Ekici, Kemal Yavuz, merhum Erhan Üstündağ’ın eşi Meryem Üstündağ, merhum İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş, merhum pilot Kaya İstektepe’nin eşi Elçin İstektepe ve partililerin katıldığı davada, dönemin Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Dursun Özmen, ‘Görevi kötüye kullanmak’ ve ‘Toplumu infiale sürüklemek’ suçunu işlediği iddiasıyla bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Özmen, helikopter enkazına ulaşıldığı, Yazıcıoğlu ve diğer şüphelilerin yaralı ve hastanede olduğu şeklinde bilgi notu geçerek, gerçeğe aykırı ve kamuoyunu yanıltıcı bilgiyle arama kurtarma çalışmalarını geciktirmekle suçlanıyor.
Duruşma sırasında bazı partililer, davanın görüldüğü salonun kapısında dua ederken, erteleme kararını öğrenen partililer ise, adliye koridorlarında çeşitli sloganlar atarak tepkilerini dile getirdiler.
Mahkemenin davayı 21 Nisan 2015 tarihine ertelemesi ile birlikte adliye önünde basın açıklaması yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, cesur savcılara, cesur hakimlere ihtiyacın olduğunu ifade ederek, “Burada şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve onunla birlikte hayatını kaybeden Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe’nin şehadet süreçleri ile ilgili ana dosyanın sadece bir şüphesiyle tefrik edilmiş olan, bir şüphesi ile ilgili yani Muhsin Yazıcıoğlu arkadaşlarımız kurtuldu geliyor bilgisi ile ilgili yürütülen mahkemeye hep birlikte katıldık. Tabi bu dosyada yedi tane ana şüphe olduğunu daha önce de ifade ettim. Bu şüphelerden birincisi şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer şehir arkadaşlarımız kurtuldu geliyorlar bilgisidir. Bu bilginin yanlış olduğunu doğru olmadığı, bir bilgi kirliliği oluşturmak amacıyla, arama kurtarma engellemek amacıyla, enkaza şehitlerimize ulaşım amacıyla yapılmış olduğu çok açık ve net bir şekilde ortada. Tabi bizler bu dosyanın bir bütün halinde ele alınmasını ve asla tefrik edilmesini istedik. Bugün burada, bizler aileler avukatlarımız bunu bir kere daha yineledik. Ama ısrarlı bir şekilde ayrı bir şekilde yürütülmeye devam ediyor. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenlerden, Türkiye Cumhuriyeti devleti yargı sisteminden, yargı mensuplarından, hakimlerden savcılardan beklentimiz bu sürecin bütün şüpheleri giderilerek aydınlatılması ve burada hatası, ihmali, kusuru, kastı olan kim varsa adalet önüne çıkartılıp hak ettiği cezayı almasını bekliyoruz. Cesur savcılara, cesur hakimlere ihtiyaç vardır. Eğer 6 yıldır bu dava süreci aydınlatılmamışsa, hala bu yedi ana şube ortadayken, apaçık ortadayken, nihayetlendirilemiyorsa, buradaki birinci sebep yargının siyasallaşması ve siyasetin yargının içinde elinin bulunması ve çekilmemiş olmasıdır. Biz adalet arıyoruz, biz şehitlerimizin akıbetini öğrenmek istiyoruz ve biz bu sürecin hukuk içinde aydınlatılıp, hukuk içerisinde cezalandırılmasını bekliyoruz” dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ise, “Bugün bir şey daha duydum ki mahkemede içim yandı. 6.25’te yer tespiti yapanlar mahkeme huzuruna çıkıyor. Yargılamaya başlanıyor. Ama yer tespitini iletmeyen arama kurtarma yapmayanlar ilgili hiçbir soruşturma yapılmıyor. Adaletin kör olduğu sağır ve dilsiz olduğu bir ülkede yaşamak istemiyorum. Adalet gecikmesin istiyorum. Adalet kişiye zamana ve duruma göre değişsin istemiyorum benim ülkemde. Adalet herkese eşit olsun istiyorum” ifadelerine yer verdi.
(İHA)
3 saat süren duruşma sonrası adliye binası önünde açıklama yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenlerden, yargı sisteminden, yargı mensuplarından, hakimlerden, savcılardan beklentimiz bu sürecin bütün şüpheleri giderilerek aydınlatılması ve burada hatası, ihmali, kusuru, kastı olan kim varsa adalet önüne çıkartılıp hak ettiği cezayı almasını bekliyoruz” dedi.
2009 yılında Kahramanmaraş’ta yaşanan helikopter kazası sonucu BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve İHA muhabiri İsmail Güneş’in de aralarında bulunduğu 6 kişinin hayatını kaybetmesiyle başlayan dava sürecinin 3.’sü bugün Kahramanmaraş 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam etti.