Milletvekili Çelik, ziyaretlerine devam ediyor
Kastamonu Milletvekili Metin Çelik 16 Nisan Halkoylaması çalışmaları kapsamında ziyaretlerine devam ediyor.
Ak Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, Kuzeykent çarşısı esnafını ziyaret etti. Ziraat Odası ve Damızlık Birliği’ni de ziyaret eden Çelik yaptığı açıklamalarda; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kalıcı siyasi istikrar perçinleniyor. Bu sistemle demokrasi güçlenecek, güven ve huzur daha da artacaktır. Cumhurbaşkanı ve Hükümet daha hızlı ve etkin karar alma imkanına sahip olacak, daha büyük ve etkili icraatlar yapılacak, böylece her alanda Türkiye daha çok büyüyüp gelişecektir. Ekonomik büyüme yeni sistemle birlikte hızlanıp yeni yatırımlar ve yeni iş imkanları doğacak, milli gelirimiz daha da yükselecek, 2023 hedefleri için uygun bir zemin oluşacak, bu sayede insanımız refah ve kalkınmadan daha fazla pay alacaktır. Böylece dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmamızın yolu açılacaktır. Hızlı düşünen, hızlı organize olan, etkili ve doğru karar veren, anında uygulamaya geçen yeni hükümet sistemi terörle mücadelemize de güç katacaktır. Devletin işleyişinde bürokrasi azalacak, daha hızlı ve etkili hizmet için yeni kurumların kurulması kolaylaşıp insanımızın ihtiyaçlarının anında karşılanması imkanı doğacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde kurulacak hükümete güvenoyunu sandıkta bizzat millet verecek ve 5 yıllık kesintisiz istikrar dönemleri gelecektir. Yasama ile yürütme daha sandıkta ayrılacak, meclisi de hükümeti de kurulacak 2 sandıkla millet doğrudan seçecek, hükümet ile meclis arasında yeni bir uzlaşma kültürü ortaya çıkacaktır. Yeni sistemle İCRAATÇI HÜKÜMET ve GÜÇLÜ MECLİS geliyor. Hükümet icraat ve hizmet üretirken meclis kanun hazırlayıp çıkaracak ve 5 yıl boyunca millet adına Cumhurbaşkanını ve Hükümeti denetleyecektir. Erken seçim krizleri tarihe karışacak, daha rasyonel bir siyaset anlayışı gelecektir. Bu sistemde hesap verme yükümlülüğü olmayan hiçbir makam kalmayacak,Cumhurbaşkanına, yardımcılarına ve bakanlara cezai sorumluluk gelecektir. Bu yönden meclisin denetleyici yetkileri güçlenmektedir. Yeni sistemle birlikte bağımsız ve tarafsız yargı geliyor. Kuvvetler ayrılığı artık lafta kalmayacak bu ilke derinlik kazanacaktır. Askeri yargı kalkacak, asker-sivil ayrımı bitecek, vatandaşlarımızın hepsi aynı yargı kurumlarına tabi olacaktır. Seçme yetkisine sahip olan gençlerimize seçilme imkanının da tanınmasıyla birlikte gençlerin demokrasiye ve siyasete katılımı artacak, milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkmasıyla artan nüfusun mecliste temsili sağlanacak,seçmenle,seçilen milletvekillerinin iletişimi biraz daha artacaktır.
TÜRKİYE'Yİ 15 YILDA 3 KAT BÜYÜTTÜK. ŞİMDİ YENİ SİSTEMLE 15 YILDA BAŞARDIKLARIMIZI 5 YILA SIĞDIRACAĞIZ. TÜRKİYE'NİN HIZINA HIZ, GÜCÜNE GÜÇ KATACAĞIZ. 12 Eylül Anayasası'nda öyle bir sistem kurmuşlar ki bu sistem sürekli arıza veriyor, vesayetçilere davetiye çıkarıyor. Bir defa çift başlılık var. Sezer-Ecevit kavgasını hepimiz hatırlıyoruz. Ne yaptı Cumhurbaşkanı? Başbakana anayasa kitabını fırlattı. Gecesine ekonomik kriz çıktı, ülke perişan oldu. Sonra 15 yıl boyunca önümüze çıkarılan sayısız engel var. 367 icadı çıkardılar. Partimize kapatma davası bile açtılar. Hukuk sistemini siyasete ayar çekmek için kullanmaya kalkıştılar. Millet bunları unutmaz. Sonra bürokratik hantallık var. İşleri ne kadar hızlandırsan da bir yere kadar. Bakmayın, 15 yılda Türkiye’yi üç kat büyüttük, ama bunu yaparken neler çektik, ne zorlukları geride bıraktık. İnşallahtıkır tıkır işleyen bir yönetim sistemimiz olacak. 15 yılda yaptığımızı 5 yılda yapacağız,yapmakistediğimiz çok icraatlar, çok hizmetler, çok projeler, çok reformlar var daha.
Tutturmuşlar bir laf, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı milletimizin sevgisini ve desteğini bildikleri için Tayyip Erdoğan sonrası ne olacak diye, hiçbir sıkıntı olmaz Allah’ın izniyle. Milletimiz nasıl Recep Tayyip Erdoğan’ı, Erbakan’ı, Özal’ı, Menderes’i, bulup çıkardıysa, yine her zaman ülkeyi en iyi yönetecek kişileri bulup çıkarır. Partiler adaylarını gösterir, millet de yeni Cumhurbaşkanını seçer. Asıl mevcut sistem problemli bu konuda. Yapısında, işleyişinde sayısız sıkıntı var. Düşünün, mevcut sistemde milletimiz tutup sandıktan Tayyip Erdoğan’ı çıkarmasaydı, Ak Parti’yi birinci parti yapmasaydı, 90’lı yılların parçalanmış siyaseti sürseydi ne olurdu Türkiye’nin hali? Ama ne oldu? Aziz milletimiz istikrarı seçti, güveni seçti, kendi mayasından olanı bulup çıkardı. Biz milletimizin ferasetine, sağduyusuna, en çok da demokrasi tecrübesine güveniyoruz. Millet doğru adamı eğrisinden pek güzel ayırır, doğru partiyi, doğru adamı seçer. Zaten öyle bir sistem kuruyoruz ki milletin gönlünü kazanan, milletine güvenen, çoğunluğun oyunu alıp öyle seçilecek.Yeni sistem kişi üzerine kurulu değil, hızlıkarar alan, uygulayan, etkili ve daha icraatçı bir yönetim anlayışı üzerine kurulu. İşin güzelliği de burada.10 yıl sınırının getirilmesinin sebebi budur. Siyaset kendini sürekli yenileyecek, milletinbağrından milletin taleplerine, isteklerine uygun yeni nesil siyasetçiler çıkacaktır. Biz 2023 hedeflerini gerçekleştireceğiz. Ardından 2053, 2071 hedeflerineinşallah böyle ilerleyeceğiz.
Rejim değişiyor, tek adam geliyor, lokantaları, muhtarlıkları kapatacak deyip bütün kesimlere korku salarak hayıra yönledirme çabası var. Bu millet hakkını 71 yıldır sandıkta arıyor, her seçimde gereğini yapıyor, bu millet kendisine tepeden bakmaya, zorla bir gömlek giydirmeye, kendi bildiğini okumaya kalkışana öyle bir demokrasi tokadı atar ki sandıkta, o kişi bir daha kendisine gelemez. Bu millet o tokadı 1950’de CHP’ye öyle bir attı ki CHP bir daha kendine gelemedi. Bu millet kimi nereye çıkaracağını, kimi nerede tutacağını çok iyi bilir. Sandıkta yüzde 50’nin üzerinde oy alıp meşru yoldan iktidara gelen, on milyonlarca seçmenin oyunu almış, güvenini kazanmış olandan tek adam olmaz. Meclisin ve bizzat milletin denetlediği birinden tek adam olmaz.Üstüneüstlük, mevcut sistemde Cumhurbaşkanı hem yetkili hem sorumsuz, yeni sistemde Cumhurbaşkanı artık yetkili olduğu kadar, sorumlu da olacak.Meclise karşı cezai sorumluluk, millete karşı siyasi sorumluluk taşıyacak.Yeni sistemin güzelliği burada.Buradan tek adam çıkar mı? Çıkmaz.
Uydurmuşlar bir yalan, Cumhurbaşkanı canı istediğinde Meclisi feshedebilecekmiş, sabah akşam bunu söyleyip duruyorlar. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı da Meclis de seçimleri birlikte yenileme kararı alabiliyor. İster Cumhurbaşkanı versin bu kararı, ister Meclis, iki seçim birlikte yenileniyor.Cumhurbaşkanı bu kararı verdikten sonra görevine devam etmiyor ki. Ne oluyor? Yeniden aday olup milletin yüzde 50+1 oyunu almaya çalışıyor. Üstelik Cumhurbaşkanı 1. döneminde seçimleri yenileme kararı alırsa, kendi görev süresini de kısaltmış oluyor.Cumhurbaşkanı 2. döneminde bu kararı alırsa, yeniden aday olamayacağı için görevine tümden veda ediyor. Bu yeni düzenleme tam manasıyla devlet adamlığı getiriyor, ciddiyet getiriyor, uzlaşma ve uyum getiriyor. İkide bir milletin önüne erken seçim sandığı koymayın diyor. Sorunçıktıysa aranızda çözün diyor. İşte bu yüzden yeni sistemle erken seçimler tarih oluyor. Bu düzenlemeyle kimse kolay kolay seçim yenileme kararı almaz.
Hayırcıların bir vaadi var mı bu ülkeye, bu millete? Ne diyorlar? Hayır de, mevcudu koruyalım. Yeni sistem üzerine akla hayale gelmeyecek gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan şeyleri uydurup insanlarımızı yanıltmaya çalışıyorlar. Yıllardır mevcut sistemin eksiğini gediğini, işlemeyen yönlerini anlatıyoruz. Yıllardır Türkiye’nin yeni, daha iyi işleyen, daha güçlü bir yönetim sistemine ihtiyacı var diyoruz.15 Temmuz hain darbe girişimden sonra, bu ihtiyaç mecburiyete dönüştü diyoruz.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni anlatıyor, hangi meselelere çare getireceğini açıklıyoruz. Peki, buna karşılık Hayırcılar ne vaat ediyor? Hiçbir şey. Tek vaatleri mevcudu korumak. Niye istiyorlar bunu? 12 Eylül anayasası millete tepeden bakanların gözüyle yazılmış. Milletidevletten uzak tutmaya, seçkinlerin çıkarlarını korumak üzerine bina edilmiş bir anayasa. Mevcut sistemin vesayete kapı açan imkanlarından çok istifade etti bunlar. Şimdi o imkan da ellerinden alınacak diye korkuya düştüler. Hükümeti kuracak olan Cumhurbaşkanını da Meclisi de millet seçecek diye korkuya düştüler. 90’lı yıllarda gördüğümüz milletvekili transferleri, hükümet devirmeler, meclis koridorlarında çevrilen entrikalar bitecek, seçimlerde güvenoyunu artık bizzat millet verecek diye korkuya düştüler. Milletin iktidarından korkuyorlar. Bütün bunlar 16 Nisan günü bitecek, milletin kesin hakimiyeti tescil edilmiş olacaktır.”