Meslek hayatını şapkalara adadı
Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi El Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lale Özder, yaklaşık 40 yıldır Türk kültüründe şapka ve başlıklarla ilgili araştırmalar yapıyor.
Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi El Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lale Özder'in lise yıllarında başlayan şapka merakı yaklaşık 40 yıldır hayatına yön veriyor.
Anadolu'nun her yöresini gezerek Türk kültüründeki şapka ve başlıkları inceleyen, örnekler toplayan Özder, şapka inkılabının yapıldığı Kastamonu'daki Türkiye'nin ilk ve tek şapka müzesinin geliştirilmesi için de özel bir çaba gösteriyor.
Özder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şapkalarla lise yıllarında öğretmeni sayesinde tanıştığını ve daha sonra bu alanda eğitim aldığını anlattı.
Kız Teknik Öğretmen Yüksekokulundan 1979'da mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi El Sanatları Bölümü'nde şapkalar üzerine akademik çalışmalar yaptığını ifade eden Özder, halen aynı bölümde şapka teknikleri konusunda dersler verdiğini vurguladı.
"Lise yıllarında başlayan bu sevgim akademik hayatımı da etkiledi. Yüksek lisans ve doktora tezimi Anadolu kadın başlıkları üzerine yaptım." diyen Özder, Anadolu'da kullanılan şapka ve başlıklarla ilgili araştırmalarının 40 yılı bulduğunu ifade etti.
Türkiye'nin birçok şehrini gezerek şapkalar üzerine çalışmalar yaptığını dile getiren Özder, "Anadolu'da kullanılan şapkalar, gelin başlıkları keçe çalışmalarını inceledim. Çalışmalarımı bir kitapta topladım. Bu kitapta tarihten günümüze şapka ve başlıkların hikayesinin yanı sıra Anadolu'da kullanılan şapkalar hakkında bilgiler bulunuyor." dedi.
Şapka Müzesi'yle yolları kesişti
Şapka Müzesi'nin kurulduğu 2008 yılında, dönemin Kastamonu Valisi Mustafa Kara'nın kendisiyle irtibata geçtiğini böylece Türkiye'nin ilk şapka müzesi ile yollarının kesiştiğini belirten Özder, şöyle devam etti:
"Ankara'da düzenlenen, 'Kastamonu Günleri'ne katılan Vali Bey bir katalogda benim şapka üzerine yaptığım çalışmaları görmüş. Benle görüşmek istediğini söylediler. Görüştüğümüzde Kastamonu'ya şapka müzesi kurduklarını ve sadece 3 şapkaları olduğunu, bu konuda kendilerine yardım edip edemeyeceğimi sordu. Ben de elimden geleni gönüllü olarak yapacağımı söyledim. Bu sayede, Kastamonu Şapka Müzesi ile mesaim başlamış oldu."
Sık sık Kastamonu'ya geldiğini belirten Özder, "Şapka Müzesi benim ikinci evim gibi oldu. Sık sık buraya geliyorum. Özellikle 23 Ağustos'ta Atatürk'ün Kastamonu'ya gelişi ve şapka inkılabının yıl dönümünde burada bulunuyorum. Müzenin gelişmesi için elimden geleni yapıyorum." diye konuştu.
Müzedeki şapkaların yüzde 90'ının onarımını yaptı
Anadolu'dan topladığı şapka ve başlık örneklerinden seçtiklerini Kastamonu Şapka Müzesi'ne bağışladığına işaret eden Özder, şunları söyledi:
"Topladığım ve hazırladığım 200'e yakın şapkayı Kastamonu Şapka Müzesi'ne bağışladım. Müzeye bağışlarımız devam ediyor. Derslerde öğrencilerimizle birlikte yaptığımız şapka ve başlıkları müzeye bağışlıyoruz. Şapka Müzesi çok önemli. Müzede, Anadolu'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde kullanılan şapka ve başlık örnekleri bulunuyor. Ünlülerin kullandığı şapkalar da var. Herkesin bu müzeyi görmesini tavsiye ediyorum."
Şapkaların şapka kutularında saklanması gerektiğine ancak topladıkları örnekleri gözden çıkartılmış halde torbaların içerisinde bozulmuş ya da tozlu şekilde bulduklarına dikkati çeken Özder, şöyle konuştu:
"Kullanılmış olan bu şapkaları halktan topluyoruz. Temizledikten sonra bozulan ya da yırtılan yerlerini onarıp, şapka formunu veriyoruz. Onarımı tamamlanan şapkayı sergilenmek üzere müzeye yerleştiriyoruz. Kastamonu Şapka Müzesi'nde bulunan şapkaların yüzde 90'ının onarımını gönüllü olarak ben yaptım."
Özder, şapkalarla ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü, amacının Kastamonu Şapka Müzesi'nin adını dünyaya duyurmak ve gelecekte müzede uluslararası şapka tasarım yarışması düzenlemek olduğunu kaydetti.
AA