Maşalacı "TBMM, 15 Temmuz'da bir kez daha Gazilik ünvanını teyit etmiştir"
Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu İl Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.
Maşalacı yazılı mesajında; "Türkiye Büyük Millet Meclisi 98 yıl önce muazzam ve muhterem bir iradenin mahsulü olarak Ankara'nın Ulus Semtinde tek katlı taş binada dualarla ve büyük umutlarla açılmıştı. Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin tam bağımsız yaşama iradesinden doğmuş, esaret ve ezikliğe meydan okuyan tarihi vakarından bir güneş gibi parlamıştı. Hiç şüphe yoktur ki, Büyük Millet Meclisi milletimizin tüm haslet, hasret, hatıra, haysiyet ve hedeflerinin bileşkesi, billurlaşmış fikriyatıdır. Ordular hazırlayıp ordular yöneten, çöken bir imparatorluğun enkazı üzerinde devlet kuran, zalimlere karşı mazlumların sığınak ve sözcüsü olan Büyük Millet Meclisi aynı zamanda kahraman, aynı zamanda Gazi, aynı zamanda milli iradenin tecelli ettiği şeref ve onur mekanıdır.
23 Nisan 1920'de Meclisimizin açılmasıyla çıkan sonuç;
Yaklaşık iki asrı bulan elem ve çile dolu geri çekilmenin son bulacağının,
Anadolu coğrafyasında sonsuza kadar yaşayacağımızın,
Vatanımızı sonuna kadar koruyacağımızın,
Akıl, sabır, strateji, hesap, irade, iman ve süngü ile birleşen bir mücadele ile Türklüğün makus talihini döndüreceğimizin bütün cihana kahramanca ilan ve ilamıdır.
Bu itibarla, Büyük Millet Meclisi'nin açılışı, milletler ve medeniyetler çekişmesinin acımasızca sürdüğü bir dönemde;
Türk milletinin tam bir mutabakatla, milli kimlikte ve milli hedeflerde buluşmasının,
Yıllardır süren kayıpların çöküntüsünü ve moral bozukluğunu atarak güç toplamasının,
Teslimiyet ve tavizlere son verip silkinerek doğrulmasının,
Silahla verilen bir mücadelede bile milli mutabakatla sağlanan meşruiyetin nirengi ve dönüm noktasıdır.
Nitekim Büyük Millet Meclisi, kutlu varlığıyla ve tarihi haklarıyla oynanmayı reddeden Türk milletinin topyekun ayağa kalktığı bir diriliş ve yükseliş abidesidir.
Bu nedenle ne kadar övünsek azdır, yetersizdir.
Bir başka yönüyle 23 Nisan 1920, Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi ve hukuki alt yapısının hazırlandığı bir dönemin de miladıdır.
Bu haliyle İlk Meclis, o dönemde de kademe kademe tahkim, tesis ve temin edilen Cumhur İttifakı'nın kıvancı, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesi, kuruluş şaheseridir.
İlk Meclis vatan kurtarmış, devlet kurmuştur.
Erken seçim kararının alınmasıyla birlikte son günlerine yaklaşan 26'ncı Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi de, İlk Meclis'in emanet ve şerefine korkusuzca sahip çıkarak, 15 Temmuz 2016'da hain FETÖ işgalini durdurmuş, bu haliyle ikinci defa vatan kurtarıcılığı unvanına layık olmuştur.
TBMM, 15 Temmuz'da bir kez daha Gazilik ünvanını teyit etmiştir.
Bu kapsamda İlk Meclis'in muhterem azalarıyla 26'ncı Dönem TBMM'nin saygın üyeleri Türk tarihi açısından asla unutulmayacak hizmet ve mücadelelere imza atmışlardır.
Ancak Gazi Meclis'in hür iradesini, 98 yıllık izzetini, ikbal arayışlarıyla, dahası hülle ve hile yoluyla karalamaya, karartmaya çalışan siyasi düşükler milletimizin demokratik kazanımlarına kast etmenin cezai karşılığını da kuşkusuz sandıkta göreceklerdir.
Demokrasi nutku atanların, ilkeli ittifaktan bahsedenlerin ayak ve siyasi oyunlara heves etmeleri tam bir çatırdama, tam bir siyasi çürüme halidir.
23 Nisan 1920'de demokrasi ve millet egemenliği tarihsel sahnesine tam olarak çıkmıştır.
Demokrasi ve millet egemenliği ancak bu değerlere hürmet ve riayet etmesini bilen milletin ahlaklı temsilcileri vasıtasıyla anlam ve kalıcılığını ebediyen bulacaktır.
Dünyanın o zamanki siyasi ve toplumsal ikliminde Meclisimiz taşıdığı eşsiz ve emsalsiz özellikleriyle hem insanlık için örnek, hem de Türk tarihi açısından ibret, ilham ve ihtiram vesikasıdır.
Unutmayalım ki, hakimiyet havzalarımızdan birer birer çekildiğimiz vahim ve ıstırap dolu tablo içinde, Türk milletinin o dönemdeki en son, en etkili hamlesinin adı Büyük Millet Meclisi'dir.
Nihayetinde TBMM; Türk milliyetçiliğinin, millet ve vatan sevdasının millet iradesiyle buluşması, ayrılmamak üzere birleşmesidir.
23 Nisan 1920'nin aziz hatıralarını aramak ve anlamak için çok uzaklara gitmeye gerek yoktur.
19 Mayıs ruhunda tecelli etmiş yüksek ülkülerde,
İsli gaz lambalarının ışığında kaleme alınan kararlarda,
Ardı arkası gelmeyen sararmış telgraflarda,
Heyecanla toplanılan kongre salonlarında,
Asker götüren katarların loş vagonlarında,
Mermi taşıyan kağnıların gıcırtılı tekerleklerinde, gaile dolu teknelerinde,
Mekteplerden getirilen ve uykusuz gecelerle geçen sıralarda,
Nihai olarak şehadetlerle dolu vatan topraklarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni canlı bir şekilde görmek, anlamak, tanımak mümkündür, her vicdan sahibi için de şeref konusudur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle TBMM daha da etkinlik kazanmış, asıl fonksiyonuna tam olarak kavuşmuş, denge ve denetleme vasfı tescillenmiştir.
İlaveten kuvvetler ayrımı netleşmiş, kesinleşmiştir.
TBMM, Türk milletinin alın teri, göz nuru, cepheden cepheye verdiği kurtuluş mücadelesinin ilelebet yaşayacak iradesinin mümtaz bir tecelligahıdır.
Gazi Meclis artık daha güçlü, gerçek işlev ve tarihi mirasına daha da sahip bir mevkie erişmiştir.
Büyük Millet Meclisinin açılması, aziz milletimizin varlığına ve bekasına yönelmiş dayatmalar karşısında neleri göze alıp, neleri başarabileceğinin de imrenilecek bir numunesini teşkil etmiştir.
Gerek Büyük Millet Meclisi'nin açılış destanı ve şartları, gerekse sonradan yaşanan siyasi, sosyal gelişmelerin tamamı; milletimizi küçümseyen, onuruna ve mukaddesatına el ve dil uzatmaya yeltenen, gücünü sınamaya kalkışan odakları nasıl bir akıbetin beklediğini anlamaları açısından da tarihi ihtar belgesi olmuştur.
Bu nedenle, Millet Meclisimizin açılması ile başlayan sürecin manasını ayrıntıları ile bilmenin, devlet ve millet hayatımızda yeniden karşımıza çıkan benzer tehditlerin ve tehlikelerin doğru anlaşılması bakımından çok önemli olduğuna inanıyorum.
En karamsar ortamda, en müşkül anlarda bile Türk milletine gücü yetmeyenlerin, bugün yeni macera ve melun yollarla şanslarını bir kez daha denemeye kalkışmaları bu açıdan beyhude bir gayret olacaktır.
TBMM görevinin başındadır, açıktır, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalpgahı, Türk milletinin ta kendisidir.
İnanıyorum ki, 27'nci Dönem TBMM aynı hissiyat ve görev şuuruyla tarihi ve milli görevini tam ve eksiksiz yerine getirecektir.
Bu düşüncelerle Gazi Meclisimizin 98'nci açılış yıldönümünü saygıyla kutluyor, aziz halkıma esenlikler ve selamet dolu yıllar diliyorum.
Bu vesileyle bütün çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı yürekten tebrik ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bize emanet eden başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İlk Meclis'in tüm mebuslarını, kurucu kahramanları ve vatanımızın bekası için canlarını seve seve veren muhterem şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum."