Koronavirüs yaşlıları mı gençleri mi daha çok etkiliyor?
İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, virüsün semptomlarının gençlerde de ağır seyredebileceğine dikkat çekti.
Türkiye'de koronavirüs vakalarının yaşlılar arasında daha yaygın görüldüğünü belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, virüsün semptomlarının gençlerde de ağır seyredebileceğine dikkat çekti. Hastalığın ileri yaştaki kişilerde ağır seyretmesinin nedeninin altta yatan kronik hastalıklar olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, "Bu hastalık sadece ileri yaşta ağır seyredecek anlamına gelmiyor. Koronavirüs gençlerde de ağır görülebiliyor. Ölümlerde yaş ortalamamız Avrupa'ya göre daha düşük. Bunun en önemli nedeni ise çeşitli yasaklar ile yaşlıları korumamız oldu. İstanbul en fazla vaka sayısının bulunduğu il. Ancak İstanbul'da evde tutulan ileri yaşlı kişi oranı yüzde 3'lerde. Yani bu oran çok yüksek değil. Ondan dolayı hastalık bizde gençlerde biraz daha ağır seyredebilir" diye konuştu.
TEST DEĞİL TOMOGRAFİ KESİN SONUÇ VERDİ
Yaşlıların hastalığı yenmesindeki en önemli etkenlerden birinin tedaviye erken dönemde başlanması olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, "Tedaviye ne kadar erken başlarsanız o kadar çabuk cevap alırsınız ölüm oranları daha azalır. Ülkemize baktığımızda ise ölüm oranlarının diğer ülkelere oranla az olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa virüsten kırılırken Türkiye'de durum neden daha farklı oldu? PCR testini yaptığınızda vakaların yüzde 60'ında pozitiflik saptıyorsunuz. Ama yüzde 40'ında saptanmıyor. Bu yüzde 40 negatif diye eve gönderirseniz bu hastalar daha sonra ağır hasta olarak geliyorlar. Ama biz tomografiyi yani akciğer görüntülemesini de sık kullandık. Negatif hastalarda akciğer grafisinde hastada o virüsün olduğunu ama o anlık testin negatif olduğunu gördük ve biz yine de tedavilere başladık. Tanıyı erken koyup tedaviye erken başlamak bu oranları bize getirdi" değerlendirmesinde bulundu.
Yoğun bakım süreci dahi yaşamadan taburcu olan yaşlı hastaların bulunduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, buna rağmen bazı gençlerin hayatını kaybettiğini söyledi. Uzun, hastalığın ölümcül etkiye yol açan nedenlerini ise şu sözlerle sıraladı:
"Diyelim ki kullandığınız sigaradan dolayı KOAH hastalığınız var. Koronavirüsle birlikte kötüleşen hastayı cihazdan ayırmanız çok zor oluyor. Ciddi kalp hastalığınız varsa da akciğerler ile uğraşırken kalp hastalığını araya girebiliyor. Öyle bir yan hastalık olduğunda akciğerler bozulduğu anda diğer hastalıklar devreye giriyor. Eğer siz diğer organlarınıza sağlıklı baktıysanız eğer süreci rahat geçiriyorsunuz. Bu durumda sizin yaşama şansınız çok daha fazla. Oransal olarak baktığımızda yaşlıların daha fazla kötüleştiğini gözlemledik. Ama bunun yanında hiçbir sıkıntı yaşamadan taburcu ettiğimiz, hiç yoğun bakım ihtiyacı olmadan, solunum sıkıntısı yaşamadan normal bir şekilde tedavisini olup çıkan ileri yaşlarda birçok hastamız var. Daha genç hastalarımızda çok iyi giderken bir anda kötüleşen yoğun bakıma giren ve hayatını kaybeden 40'lı yaşlarda hastalarımız var. Mesela bu hastamızın sağlık problemi obeziteydi. Vücutta bulunan maddelerde ani artışlar ile beraber bir fırtına oluşuyor. Birçok ölümden de sitokin fırtınası sorumlu. Bu durum gençlerde biraz daha fazla. Hastalıklarda altta yatan hastalıklardan dolayı genel durum kötü seyrederken gençlerde sitokin fırtınasından dolayı ağır görülüyor. Bu tablodan da geri dönüş çok zor."
HASTALIKTA 7 İLA 14'ÜNCÜ GÜNLERE DİKKAT
Hastalık semptomlarının ilk haftalarda hafif seyretmesinin kişileri rehavete sevk etmemesine dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, "Hastalığın 7 ila 14'üncü günleri arasında hastanın durumu daha da ağırlaşabiliyor. O yüzden çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu zaman diliminde kötüleşme görülüyorsa 14 günün sonunda bu hastaların yoğun bakıma girme olasılıkları çok yüksek. Kişi genç de olsa yaşlı da her zaman dikkatli olmalı. Genç hayatını kaybetmiyor diye bir şey yok. Altta yatan herhangi bir hastalık yok diye kötü seyretme ihtimalini göz ardı edemeyiz. Hatta bizim de gördüğümüz gibi gencecik insanlar hayatlarını kaybedebilir.Hastalığı genç yaşlı demeden ciddiye almamız gerekiyor" uyarısında bulundu.