Koronavirüs tedavisi gören hemşire, alkışlarla tekrar görevine başladı
Kastamonu Devlet Hastanesinde görevli iken koronavirüs hastalığına yakalanan hemşire, tedavisinin ardından alkışlarla tekrar görevine başladı.
45 gündür ailesini göremediğini söyleyen hemşire, “Hem çocuklarımın kokusunu hem de eşimin makarnasını özledim” dedi.
Çin’den tüm dünyaya yayılan ve ülkemizde de görülen koronavirüs ile mücadele tüm hızıyla sürüyor.
Bu kapsamda Kastamonu Devlet Hastanesinde oluşturulan pandemi bölgesinde görev yapan 40 yaşındaki hemşire Şerife Alp, aldığı tüm tedbirleri rağmen Kovid-19 hastalığına yakalandı. Koronavirüs ile mücadele başladıktan sonra bir daha evine gidemeyen ve devletin sağladığı bir misafirhanede kalan hemşire Şerife Alp, 18 gün boyunca Kastamonu Devlet Hastanesinde tedavi gördü. 3 defa tahlilleri pozitif çıkan Hemşire Şerife Alp, 4’üncü tahlilinin negatife dönmesi üzerine taburcu edildi. 45 gündür ikamet ettiği misafirhanede bir süre dinlenen hemşire Şerife Alp, tekrar Kastamonu Devlet Hastanesinde görevine başladı. Meslektaşları tarafından alkışlarla karşılanan Şerife Alp, tekrar koruma elbiselerini giydikten sonra korona ile mücadele ettiği biriminde görevine başladı.
“Ne kadar korunmaya çalışsam da virüsü bir şekilde kaptım”
Kastamonu Devlet Hastanesinde 22 yıldır hemşire olarak görev yaptığını söyleyen 40 yaşındaki Şerife Alp; “En son kovid servislerimiz açıldığında Kovid 9 ve Kovid 10’uncu bölgesinde görev yapmakta iken bu hastalığa yakalandım. Yaklaşık 3 hafta çalıştım. 3 hafta sonunda maalesef koronavirüse yakalandım. Hastaları tedavi sırasında bu virüsü kaptığımı düşünüyorum. Hastaların hapşırması veya öksürmesi sırasında etrafa yayılan damlacık şeklindeki virüsün bana da bu şekilde bulaşma ihtimali olduğunu düşünüyorum. Genelde ellerimiz aracılığıyla enfekteyi kapıyoruz. Ellerimizi yıkamadan yüzümüze sürdüğümüzde bu virüsü kapmış oluyoruz. Ben gerekli ekipmanları kullandığımı düşünüyorum, korunmaya çalıştım ama yine de bu önlemleri almış olmama rağmen maalesef Kovid-19 virüsünü almışım”
“18 gün hastanede korona tedavisi gördüm”
18 gün boyunca hastanede koronavirüs tedavisi gördüğünü anlatan Alp; “Hastalığı kaptıktan sonra yoğun bir tedavi uygulandı. 18 gün yattım hastanede. Hastanede en uzun yatan kişi sanırım ben oluyorum. Testim üç kere pozitif çıktı. 4’üncüsünde ancak negatife döndü. Bu durum almış olduğum virüsün yoğunluğuna ve benim vücut direncimin biraz daha zayıf olduğunu gösteriyor. Bu süreçte ruhen ve bedenen tabii ki çok yoruldum, yıprandım ama bana destek veren insanlar vardı etrafımda. Özellikle eşim Alpaslan Alp ve çocuklarım Aybars ve Melih Alp, bana destek oldular. Aileme çok teşekkür ediyorum. Beni hiç yalnız bırakmadılar. Telefonla sürekli görüşme sağladık. Onların desteklerini her zaman hissettim. Aynı şekilde hastane yönetimimiz, desteklerini benden esirgemediler. Bize bunu gösterdiler. Tüm sağlık çalışanları, güvenlik görevlisinden temizlik görevlisine kadar herkes bana moral ve destek verdi. Zaten sağlık çalışması bizlerin ekip ruhuyla olan bir şey. Sağ olsunlar onların verdikleri ilgi ve alaka ile bu günlere kadar geldik. Hastalığın daha kolay atlatılmasında bu saydığım kişiler gerçekten bana çok fazla destek verdiler” diye konuştu.
“Çocuklarımın kokusunu özledim”
Çocuklarını çok özlediğine işaret eden Alp; “Ben 18 gün hastanede yattım, onun öncesinde de misafirhanede kalıyordum. Yaklaşık olarak 45 günlük bir süreçte ailemle ve sevdiklerimle iletişim kurmadım. Çünkü bu böyle olmalıydı. Çevremdeki insanları korumak adına tüm sağlık personelimiz, maalesef evlerini ayırmak zorunda kaldı. Çok şükür devletimizin vermiş olduğu desteklerle misafirhanelerde kaldık. Tabii ki de ailemi çok özledim. Sevdiklerimi, dostlarımı, arkadaşlarımı çok özledim ama bu dönem böyle olması gerektiğini biliyoruz. Hem kendi sağlığımız için hem de tüm toplumun sağlığı için bu şekilde davranmak zorundaydık. Çocuklarımın kokusunu özledim. Bu durumun geçici olduğunu biliyorum. Ailemle, dostlarımla daha çok zaman geçirebilmek için, daha fazla zaman geçirebilmek için şuan böyle olmak zorunda. Bununda farkındayız, bilincindeyiz. Umut ediyorum ki bu zor süreci hep beraber atlatacağız” şeklinde konuştu.
“Çocuklarım benim yemeklerimi ben ise eşimin yemeklerini özledim”
45 günlük süreçte ailesiyle sadece telefon üzerinden görüşme sağladığını kaydeden Alp, şunları kaydetti: “Ben çocuklarımı özledim, onlar beni özlediler. Çocuklarım benim yaptığım yemekleri özlemiş, bende eşimin bana yaptığı yemekleri özledim. Böyle özlem dolu günlerimiz geçiyor. Çok şükür artık görevimin başındayım, iyileştim. Eskisi gibi yine hastalarımla beraber görevimi kaldığı yerden icra etmeye çalışacağım. Mutluyum, umarım bu tarz felaketlerle bir daha karşılaşmayız. En kısa zamanda sağlıklı günlere döneriz. Sağlığımız için lütfen evlerimizde kalalım, hijyenimize dikkat edelim. Ellerimizi mutlaka sık sık yıkayalım. Sosyal mesafemize evimizde dahi olsa dikkat edelim. Bu süreç geçene kadar mutlaka tokalaşmayalım, sarılmayalım. Bulunduğumuz ortamları havalandıralım. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için bol su içelim ve meyve tüketelim”
Alp, Cumhurbaşkanlığının ve Sağlık Bakanlığının tavsiye ve önerilerine mutlaka uyulması gerektiğini sözlerine ekledi.