KGC'den Mehmet Akif çağrısı

Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti (KGC) Başkanı Erkan Yılmaz, İstiklal Marşımızın Şairi Mehmet Akif Ersoy ile ilgili iki önemli çağrı yaptı.

  • 857
KGC'den Mehmet Akif çağrısı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Nasrullah Meydanı projesinde Mehmet Akif’in heykeli mutlaka olmalı
Mehmet Akif’in 20 gün kadar konakladığı konak ‘Mehmet Akif Müzesi’ olarak düzenlenmeli

Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti (KGC) Başkanı Erkan Yılmaz, 19 Ekim 1920 tarihinde geldiği Kastamonu’da iki aydan uzun süre kalan ve bu süreçte Kastamonu Açıksöz Gazetesi idarehanesinde aydın insanlarla yaptığı toplantılarla Milli Mücadele ruhunu halka yaymaya çalışan İstiklal Marşımızın Şairi Mehmet Akif Ersoy ile ilgili iki önemli çağrı yaptı.

Belediye tarafından uygulanacak Nasrullah Meydanı projesinde Mehmet Akif Ersoy’un heykelinin mutlaka olması gerektiğini kaydeden Yılmaz, ayrıca Ersoy’un Kastamonu’da 20 gün kadar konakladığı tarihi konağın da ‘Mehmet Akif Ersoy Müzesi’ olarak düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

KGC Yönetim Kurulu Üyeleri ve bazı gazeteciler, Hüsnü Açıksöz’ü anmak için gittikleri İstanbul’da Mehmet Akif Ersoy’un kabrini de ziyaret ettiler. KGC Başkanı Erkan Yılmaz, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, daha önceden Kastamonu gündemine defalarca gelen ancak bir adım atılamayan iki konu hakkında yeni bir çağrı yaptı. Mehmet Akif Ersoy’un Nasrullah Meydanı’nda mutlaka bir heykelinin olması gerektiğini dile getiren Yılmaz, Kastamonu Belediyesi tarafından uygulanacak proje de buna yer verilmesinin önemini ifade etti. Yılmaz ayrıca, Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu ziyaretinde 20 gün kadar konakladığı Hepkebirler Mahallesi’ndeki tarihi konağın da ‘Mehmet Akif Ersoy Müzesi’ olarak düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

MEHMET AKİF VE KASTAMONU

İstanbul’daki kabir ziyaretinde Mehmet Akif Ersoy ve Kastamonu ile ilgili sunumu ise bu konuda çeşitli yazıları bulunan Erdal Arslan yaptı.
Arslan, şu cümleleri kullandı: “Milli Mücadelenin kalem komutanı, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy; 19 Ekim 1920 tarihinde geldiği Kastamonu’da iki aydan uzun süre kaldı. Bu süre zarfında camilerde vaazlarla, kahvehanelerde toplantılarla, Açıksöz Gazetesi idarehanesinde aydın insanlarla yaptığı toplantılarla Milli Mücadele ruhunu halka yaymaya çalıştı. Özellikle Nasrullah Camii’nden vermiş olduğu vaazlar, önce cami cemaati, ardından Kastamonu halkı arasında büyük etki yaptı. Bununla da yetinilmedi ve Nasrullah Vaazı Sebilürreşad Dergisi’nin 464.ncü sayısının tamamını kaplayarak bütün Anadolu’da İstiklal Ateşi’nin kıvılcımını çaktı. Akif’in Nasrullah Camii’nde gürleyen sesi bütün Anadolu’yu kapladı. Öncesinde ve sonrasında yurdun birçok bölgesinde Milli Mücadele propagandası yapan Akif’in en etkili çalışması Kastamonu’da gerçekleşti. Akif Kastamonu’ya, Kastamonu Akif’e çok şeyler kattı. Açıksöz Gazetesi’nin Akif’teki yeri çok farklıydı. Farklı ve önemli… Bunun içindir ki, Kır Ağasının Rüyası, Umar mıydın?, Uyan Ey Müslüman, Yeis Küfürdür, Köse İmamın Dertlerinden, Mevlid-i Nebi Gecesi  gibi eserlerinin neşrini verdi Açıksöz’e… Ama Mehmet Akif’i Açıksöz ve Kastamonu’da taçlandıran, Açıksöz ve Kastamonu’yu haklı ve yüksek bir gurura kavuşturan İstiklal Marşı oldu. TBMM’de kabul edilmeden günler önce 21 Şubat 1921 tarihinde Açıksöz gazetesinin ilk sayfasını süsleyen İstiklal Marşı, Anadolu’da ilk kez Kastamonu’da yayınlanıyordu. Ve Akif, bu şaheserinin ilk yayın iznini ve şerefini Açıksöz Gazetesi’ne veriyordu. İki aylık kısa bir misafirlik döneminde, Kastamonu’nun tarihine, kültürüne, edebiyatına ölümsüz bir katkı sağlayan Akif’e elbette bu şehrin vefa borcu vardır. Bu borç özellikle son yıllarda yapılan bir takım faaliyet ve gayretlerle ödenmeye çalışılsa da, vefa borcumuzu ödemenin yolu; Milli Mücadele döneminde Kastamonu tarihini ölümsüzleştiren Akif’i Kastamonu’da ölümsüzleştirmekten geçer. Daha önce de müteaddit defalar gündeme getirmeye çalıştığımız Mehmet Akif Müzesi bunlardan birisidir. Nasrullah Gazetesinden Gürkan Yılmaz dostumun Mehmet Akif Anıtı ve Meydanı gayretleri bunlardan en önemlisidir. Akif’in Nasrullah Camii’nde çaktığı kıvılcım bütün Anadolu’da bir İstiklal Alevine dönüşmüştü 1920 yılının bir Kasım soğuğunda… Mevla’dan dileğimiz, bugün kıvılcımı çakılan Akif’e Vefa ateşinin de tez zamanda bir Mehmet Akif Anıtı ve Mehmet Akif Müzesi’ne vesile olmasıdır.”