Kastamonu'da İthal Hayvan Krizi Yaşanıyor

Kastamonu'da ithal hayvanlardan geldiği iddia edilen çiçek hastalığı nedeniyle 5 ilçenin hayvan pazarı karantinaya alınarak kapatıldı.

  • 773
Kastamonu'da İthal Hayvan Krizi Yaşanıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

KASTAMONU'DA 5 HAYVAN PAZARI KARANTİNAYA ALINDI

Türkiye’nin önde gelen hayvan pazarları arasında gösterilen ve simental ırkı hayvancılıkta ülkede ilk sırada yer alan Kastamonu’da 5 ilçenin hayvan pazarı, karantinaya alınarak kapatıldı. Daha önce ülkede görülmeyen ve Türkiye’ye ithal hayvanlardan gelerek bulaştığı ileri sürülen çiçek hastalığı, Kastamonu’da hayvanlar arasında yayılmaya devam ediyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl ve İlçe Müdürlüğü ekipleri ise çiçek hastalığının daha fazla yayılmaması için hayvanlara aşı yapmayı sürdürüyor. Bu kapsamda, Kastamonu’da hayvancılıkta büyük öneme sahip ilçelerin de başında gelen Devrekani, Taşköprü, Seydiler, İhsangazi ve Araç hayvan pazarları karantina altına alınarak kapatıldı. Karantina altına alınan ilçelerdeki hayvan pazarlarına, aynı zamanda hayvan giriş ve çıkışları yasaklanırken, aşılamanın ise aralıksız devam ettiği öğrenildi.


“5 İLÇEMİZİN HAYVAN PAZARI KAPATILDI”
Kastamonu’da hayvanlarda çiçek diye bir hastalığın yaygın şekilde yayılmaya devam ettiğini belirten Kastamonu Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Şekercioğlu, “Bu yüzden Taşköprü, Devrekani, İhsangazi, Seydiler ve Araç’ta bulunan hayvan pazarları kapatıldı. Aynı zamanda bu ilçeler, karantinaya alındı. Hayvanlardaki hastalıkla geçtiğinde tekrar bu hayvan pazarları açılacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüz, çiçek ve tüberküloz hastalıklarına karşı yoğun bir çalışma yürütüyor. Hastalıklı hayvanlara karşı Tarım İl Müdürlüğümüz, aşılarına devam ediyor. Aşı yapılan hayvanlarda çiçek veya başka bir hastalığın görülmediği, aşısı olmayan hayvanlarda daha çok hastalıkların görüldüğü bilgisini aldık. İnşallah bu hastalık bittiğinde, karantinaya alınan ilçelerimizdeki hayvan pazarları tekrar açılır. Aynı zamanda aşılama ile çiçek veya tüberküloz gibi hastalıklarında ortadan kalkacağını temenni ediyoruz” dedi.

“HASTALIĞIN İTHAL HAYVANLARDAN BULAŞTIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Hastalığın görüldüğü yerlerde, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl ve İlçe Müdürlüğü ekipleri tarafından yaklaşık 8 kilometre çevresinde daire şeklinde karantina uygulandığına dikkat çeken Şekercioğlu, “Bu halkanın genişliği kadar bölgelerde hayvan giriş ve çıkışları yasaklanıyor. Vatandaşlarımızın, bu kurallara uymasını bekliyoruz. Çünkü hastalığın daha da fazla yayılmaması için bu kurallara uyulması gerekiyor. Çiçek, insanlarda da görüldüğü üzere hayvanların vücudunda kırmızı lekeler şeklinde, insanların gözle görebileceği şekilde başlıyor. Eğer hayvanda çiçek hastalığı varsa bunu cahil bir insan bile anlayabilir” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN 60 İLİNE SİMENTAL HAYVAN SATIYORUZ”
Şekercioğlu, aldıkları bilgilere göre ülkeye çiçek hastalığının ithal hayvanlardan geldiğinin tahmin edildiğini söyledi. Kastamonu Hayvan Pazarı’nın, Türkiye’nin en büyük ve en modern hayvan pazarı olduğunu söyleyen Şekercioğlu, “Hayvan pazarında 3 bin büyükbaş, bin tane de küçükbaş hayvan kapasiteli olacak. Pazarımız, şu anda yüzde 50 kapasite ile çalışıyor. Gerisi de gücümüzün yettiği kadarıyla zamanla tamamlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kastamonu’nun, hayvancılıkta simental ırkında Türkiye’nin lideri durumunda olduğunu belirten Şekercioğlu, şöyle konuştu: “Kastamonu, simental ırkında ülkemizde merkezi durumunda, yani başkenti sayılıyor. Türkiye’nin 60 ilinde pazarımızdan simental ırkı hayvan alımı gerçekleşiyor. Hayvanların hastalıkları yani çiçek veya tüberküloz gibi hastalıklarla mücadele uzun bir süreç gerektiriyor. Bu mücadele neticesinde bu hastalıklardan da hayvanlarımızın kurtulacağını düşünüyoruz. Yapılan mücadele ile tehlikenin ortadan kalkacağını hedefliyoruz.”

“HAYVAN PAZARLARIMIZIN KAPATILMASI, BÜYÜK TALİHSİZLİK”
Kastamonu’nun Türkiye’de hayvancılıkta önemli bir konumda olduğunu aktaran Kastamonu Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Müdürü Sait Gülabacı ise, “Sadece simental ırkında yüzde 60 civarında hayvan yetiştiriciliğimiz bulunuyor. 5 tane ilçemizde hayvan pazarının kapatılması büyük bir talihsizlik. İnşallah kısa sürede Tarım İl Müdürlüğü elemanlarımız, aşılamayı bitirir ve pazarlarımız karantina süresi bittiğinde de tekrar açılır. Şu anda merkez hayvan pazarımızda bir tehlike görülmüyor. Ama dikkatli olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“ÇİÇEK HASTALIĞI, ÜLKEMİZDE YENİ VE İTHAL BİR HASTALIKTIR”
Çiçek hastalığının Türkiye’de yeni bir hastalık olduğunu ifade eden Gülabacı, şunları kaydetti: “Tahminimiz, mutlaka dışarıdan gelen ithal hayvanlardan hastalığın bulaştığını düşünüyoruz. Çünkü sineklerin bunu bulaştırdığı söyleniyor. Ama şöyle de bir şansımız oluştu. Mevsim itibariyle artık sineklerin azaldığı bir döneme girdik. Bu da çiçek hastalığının daha da yayılmasını engelleyecektir. İnşallah bu çiçek hastalığı kısa sürede bitecektir.”

“HASTALIK YAYILIRSA, HAYVANCILIĞIMIZA ZARAR VERİR”
Çiçek, tüberküloz gibi hastalıkların, yaygınlaşması durumunda hayvancılığa zarar vereceğine dikkat çeken Gülabacı, şöyle devam etti: “Ama inanıyorum ki Gıda Tarım ve Hayvancılık İl ve İlçe Müdürlüğünde görevli personeller, kısa sürede aşılama süresini bitirince bu hastalıklar denetim altına alınacaktır. Dolayısıyla Kastamonu’da hayvancılık, bu hastalıklar yayılmadığı sürece zarar vermeyecektir. Bazı ilçelerimizde hayvan pazarının kapalı olması merkezdeki pazarımızın da kapalı olduğunu düşünüyor. Şu ana kadar merkez pazarımızda kapanma gibi bir durum yok. İnşallah ta kapanmaz. Karantina altına alınan diğer pazarlar da açılır. Hayvancılık alım satım işleri de düzenli bir şekilde devam eder.”

HASTALIKLI HAYVANLAR İTLAF EDİLİYOR
Çiçek virüsünün bulunduğu hayvanların derileri üzerinde şişliklerle hastalık ortaya çıkıyor. Aynı şişlikler, iç organlarda da oluşuyor. Sütün birdenbire azalması, şiddetli düşkünlük hali, gebe hayvanlarda yavru atma, hızla zayıflama ve topallık da hastalığın belirtilerinden. Ağız ve burundan gelen akıntılarla veya süt ile temas bulaşma kaynaklarından olsa da hastalığın sokucu, kan emici sineklerle bulaşması başlıca yayılma yoludur. İnsanlara bulaşması söz konusu değil. Hastalığın bilinen bir tedavisi yok. Hastalıktan korunma için iki yöntem bulunuyor. Birincisi sineklerle mücadele, ikincisi de aşılamadır. Hastalığın tedavisi olmadığı için hastalıklı hayvanlar itlaf ediliyor.

VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)