Kastamonu’da akşam saatlerinde etkisi altına alan yoğun ve etkili yağış sırasında, merkeze bağlı Karaş Köyünde aniden fırtına çıktı.
Yaklaşık 5 dakika süren fırtına nedeniyle çok sayıda kavak ağacı, ceviz ağacı ve elma ağacı kökünden sökülürken, mısır tarlaları da büyük zarar gördü. Ayrıca fırtınada, çok sayıda ağacın gövdesinden kırılarak köprüleri ve köy yolları ulaşıma kapadı. Fırtınada elektrik ve telefon telleri ile direkleri de zarar gördü. Bu yüzden köye elektrik ve telefon verilemiyor. Fırtına sonucunda can ve mal kaybı yaşanmamasının sevindirici olduğunu belirten köylüler, fırtına ve sağanak yağış nedeniyle zarar gören ağaçları keserek, köy yolunu ulaşıma açtılar.
“KÖYÜMÜZ, 5 DAKİKADA YERLE BİR OLDU”
Köylerinin 5 dakika içerisinde yüzde 90’nının büyük zarar gördüğünü söyleyen Karaş Köyü sakinlerinden Mahir Ekşioğlu, “Bir anda oldu rüzgar ile birlikte, evde oturuyordum, kapıyı kapatmaya çalıştım ama kapatamadım. Ben kapıyı kapatmak için dayandıkça rüzgarda geri dayandı. Güçlükle kapıyı kapattım. Komşumuzun evinin üzerinde saç vardı, saçlar tamamen kalkmış ve uçmuş. Rüzgar kesilince bahçeye bakmaya gittim, çaydan büyük güçlükle geçebildim. Çayın bütün kenarları yıkılmış, 15 tane kavak ağacım vardı bunun 7 tanesini kökünden çıkartıp yatırmış. Bunlar 25 yıllık kavak ağaçlarıydı” dedi.
Ekşioğlu, her şeyin aynı deprem kuşağı gibi yaşandığını ifade ederek, her şeyin 5 dakika sürdüğünü ve köylerinin yüzde 90’ınının yerle bir olduğunu kaydetti.
“57 YAŞINDAYIM, HAYATIMDA BÖYLE BİRŞEY GÖRMEDİM”
57 yaşında olduğunu ve hayatında ilk defa böyle bir afetle karşı karşıya kaldığını aktaran Karaş Köyü sakinlerinden Mustafa Haliloğlu ise, “3 dakika içerisinde gelen yağmur, dolu, rüzgar. Hortum mu oldu onu bilemiyoruz. Rüzgar çıktığında bahçedeydik. Evin kuruluğuna saklandık. Köyümüzün çocukları ile 3 yaşındaki torunum yanımdaydı. Biz, tamamen kuruluğun altında iken bile evin çatısından uçarak gelen bir kiremit, 3 yaşındaki torunumun başının üzerinden çok az mesafeden geçti. Eğer kafasına gelseydi yüzde 90 torunumu kaybederdik. Ondan sonra evin içerisine saklandık. Dışarıya bakma şansımız yok, her taraf yatıp yatıp kalkıyor. Ağaçlar yerinde duramıyor. 5 dakika geçmeden rüzgar hafiflediğinde dışarıya çıktım. Ardından bahçeme gidip baktım. Ama yollarımız yıkılmış, bütün ağaçlarımız, elma ağaçlarımız, kavak ağaçlarımız, silajlarımız, mısırlarımız tamamen yüzde 90’nı hasar gördü. Ben, hayatımda hiç böyle bir şey görmedim. Çok şükür ki bir can kaybımız olmadı” diye konuştu.
Yaşanan sağanak yağış, dolu ve fırtına sonrası en büyük hasarın elma ağaçlarında, kavaklarda ve mısır silajlarında yaşandığını belirten Haliloğlu, “Buna da şükretmemiz lazım, Allah’tan gelen bir şey, elimizden gelen bir şey yoktu” ifadelerini kullandı.
“FIRTINA NEDENİYLE KÖYÜMÜZDE MAHSUR KALDIK”
Fırtına nedeniyle köylülerin tarlalarında mahsur kaldığını ifade eden Haliloğlu, şunları kaydetti: “1,5 metre kalınlığında bir kavak ağacını bir dozer gelse, sökebileceğini tahmin bile edemem. Ama nasıl oldu da rüzgarın etkisiyle koskoca kavak ağacı yıkıldı, anlamadım. Sağlam bildiğimiz meşe ağaçları, ceviz ağaçlarını bile bazılarını gövdesinden kırmış, bazılarını da kökünden çıkartmış. Kendimizi gizliyoruz diye kasırga mı yoksa hortum mu göremedik. Rüzgarın çıktığında herkes tarlasında çalışıyordu. Rüzgar, bir anda aniden bastırdı. Devrilen ağaçlar nedeniyle yollar kapandı. Bu yüzden köylüler, mahsur kaldı. Kesme motorlarıyla yolları açmaya çalışıyorlar. Bahçe yollarımız, diğer köylere gitmek için kullandığımız yollarımız, köprülerimiz hepsi kapandı. Köye giriş yollarımızda, köylülerimizin devrilen ağaçları motorla kesmesi sonucu güçlükle açılabildi. Bununla birlikte elektrik direklerimiz tellerimiz koptu, elektrik direkleri yıkıldı. Şu anda da köyümüzde elektrik yok. Elektrik ve telefon tellerinin hepsi yerlerde”
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)
