Kastamonu Dünya Miras Listesinde Yerini Alacak

Mimarlarla yapacakları çalışmalar hakkında istişarede bulunan Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, “Kastamonu’da 250-300 hektar büyüklüğünde bir koruma alanımız bulunuyor. Kastamonu İsmailbey Külliyesine kadar olan kısmı kapsıyor. Bu alanda parça parça proje yapmak yerine bir bütün olarak proje yapıp, hayata geçirmek istiyoruz. Bu yüzden lazer tarama yöntemiyle taranıp kentsel tasarım projelerinin yapılmasını amaçlıyoruz. Hazırlanan proje bir maket gibi hazırlanıp, bilgisayar ortamında etraflıca görülebilecek. Ardından bu proje üzerinde konusunda uzman kişiler veya mimarlar çalışarak, eski eser ve tarihi binaların cephe iyileştirmelerini yapacaklar. Bazı binaların yüksek katı varsa bu katlar, düşürülecek. Projeyi bu şekilde geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu proje üzerinde, çevrede park veya bahçeler yoksa bu alanlar oluşturulacak, otoparklar konulacak. Sosyal yaşam alanları, proje üzerinde yeniden ele alınacak” dedi.

Konuyu çeşitli örneklerle açıklayan Başkan Babaş, “Yakupağa Külliyesinin üzerindeki sokağın tek proje halinde projelendirilmesi durumunda nasıl proje haline geldiğini bilemeyiz. Bunun dışında diğer alanları da parça parça projelendirip yapamayız. Ama bütün olarak bir proje çalışması yapılması durumunda bu bizim, 25-30 yıllık önümüzü açacak bir proje haline gelecektir. Bu projeyi bir bütün olarak tasarladığımız zaman aynı anda hayata da geçiremeyiz. Bu yüzden parça parça bitirilerek yapılması gerekiyor. Buraların proje çalışması bitip, Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan geçtikten sonra etaplara ayrılacak. Öncelik durumuna göre, 1. Etap, 2. Etap diye böyle etaplar oluşturulacak. Etaplara ayrıldıktan sonra buraların onarım ve tadilat çalışmaları için, bazı fonlardan, hibelerden veya başka alanlardan destek alınacak. Buralardan gelecek paralarla da onarımları sağlanacak. Bu proje sayesinde bizim tarihi dokumuz, tarihi ve kültürel yapımız, hem ülkemize hem de dünyaya kazandırılmış olacak. Öncelikle amacımızda bu, bu konu üzerinde ciddi manada çalışıyoruz” diye konuştu.

Kastamonu’nun tarihi ve kültürel yapısını yeniden ele aldıklarını belirten Belediye Başkan Babaş, “Bu yüzden bu proje, çok büyük bir projedir. Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun Kastamonu’ya geldiği esnada Belediye ziyaretinde kendisine bu projeyi arz ettik. Sayın Başbakanımızda, bize projenin hayata geçirilmesi için söz verdi. Hatta Sayın Başbakanımızın söz verdiği esnada yanında Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’te bulunuyordu. Projemizi Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik’te çok yerinde buldu ve destekleyeceklerini söylediler. Aynı zamanda Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’te sözler verilirken, yanımızda bulunuyordu. Projemizin desteklenmesi konusunda herhangi bir sorun yok. Bizlerde bu yüzden, ayağı yere basan bir proje hazırlayıp, Sayın Başbakanımıza ve Bakanlarımıza sunacağız. Proje hazırlanması ciddi bir çalışma gerektirdiği için, mimarlık şirketleriyle görüşmelerimiz sürüyor. Çünkü tek bir tane bina değil ya da bir sokak değil. 300 hektarlık bir alanda bütün bir projeden bahsediyoruz. O yüzden konunun uzmanlarını Kastamonu’ya davet edip, proje hazırlamaları talebinde bulunuyoruz. Bütün olarak buraların projelendirilmesi için arayış içerisindeyiz. Konunun uzmanı olan mimarlık şirketleriyle ve mimarlarla görüşmelerimiz sürüyor. Birkaç tane bu şekilde mimarlarla görüşmelerimiz oldu. Biz, taleplerimizi ve isteklerimizi kendilerine ilettik. Onlarda birer çalışma yapıp, yaklaşık maliyet ve proje hazırlayacaklar. Bizlerde bu projelerin üzerinde çalışma yapacağız ve proje son halini aldıktan sonra Sayın Başbakanımıza ve Bakanlarımıza projemizi sunacağız. Sayın Başbakanımızda, projenin hayata geçirilmesi noktasında bizlere ödenek imkanı sağlayacak, inşallah bu projenin de hayata geçirilmesi noktasında start vermiş olacağız” şeklinde konuştu.

Projenin hazırlanmasının yaklaşık 3 yıl gibi bir zamanı bulabileceğine dikkat çeken Başkan Babaş, “Maliyet olarak ta sadece proje çizilmesinin yaklaşık 10 milyon TL’lik bir maliyeti tutabilir” ifadelerini kullandı.

Şu anda kentlerin arasında bir yarışın olduğuna işaret eden Tahsin Babaş, şunları söyledi: “Kentler sürekli kendi aralarında bir yarış içerisinde bulunuyor. Bu yarışla belediyeler, halklarını refah seviyesi daha yüksek ve daha ferah bir ortamda yaşatma çabasıdır. Bunun içinde ekonominin canlı olması gerekiyor. Ekonominin canlı olması içinde şehirler artık sanayileşerek değil de, kültür varlıklarını turizme kazandırarak bunu sağlamaya çalışıyorlar. Bunun çok fazla örneği var. Bizde de müthiş bir tarihi ve kültür varlığı bulunuyor. Ama yıllardan beri bu tarihi ve kültürel varlıklar hayata geçirilememiş. Genellikle yıllardan beri Kastamonu Valiliğinin veya Kültür ve Turizm Müdürlüğünün çabalarıyla bir şeyler yapılmaya çalışılmış. Yani şimdiye kadar kör topal bu işler görülmüş. Yerel idareler bu işin ucundan tutmamışlar. Bizlerde, bu eksiklikleri gidermeye çalışıyoruz. Çok geç kaldık, bu yüzden yürümeden koşar adım gitmemiz gerekiyor. Bizde, hızlı bir şekilde bu işlerin yürütülmesini ve biran önce projenin hazırlanıp çalışmalara başlanılmasını istiyoruz”

Babaş, şöyle devam etti: “Bizler, bu projeyi bir bütün olarak hazırladığımız zaman tek tek parsel halinde uğraşmadan projeyi bir bütün olarak hayata geçirme imkanımız olacak. Bu sayede önümüz açılmış olacak. Hızlı bir şekilde projelendirilip hızlı bir şekilde onarımlarını yaptırmaya çalışacağız. Artık hayatımızda her şey turizm oldu. Bunun için yeterli alt yapımız var. Turizm, bir şehirde bacasız fabrika görevi görüyor. Diğer şehirlere baktığımız zaman, adamların ellerinde 35-40 tane eski eseri var. Bu 35 esri eseri onarımlarını yapıp, turizme kazandırmışlar ve reklamını da yapıp dünya kadar turist çekiyorlar. Birde Kastamonu’da ciddi manada konaklama sorunu yaşıyoruz. Şehrimize gelen turistleri konaklatacak yeterli butik oteller bulunmuyor. Artık şehre gelen turistler, lüks otellerde veya buna benzer yerlerde değil de, daha doğal ortamlarda kalmak istiyorlar. Bu kapsamda Kastamonu’ya gelecek olan bir turist gurubuna, hitap edebilecek kapasitede ve donanımda şu anda bir butik otel tarzı konaklayacak yerimiz yok. Bunlarda ilgili sürekli girişimlerde bulunuyoruz ama henüz neticelendiremedik. Büyük konaklama yerleri arıyoruz. Bu tür yerler bulduktan sonra Belediyemiz tarafından satın alınmak suretiyle onarılmasını sağlayacağız ve bir veya iki gurubun konaklamasına hitap edebilecek şekilde tadilatını gerçekleştireceğiz. Buraları belediyemize kazandırmak için değil, tamamen turizme kazandırmak için şehrimizin geleceği için uğraşıyoruz. Bizim geleceğimiz turizmdir, başka bir şey kesinlikle değildir”

Dünya Miras Listesinde yer alan Safranbolu’nun, 1970’li yıllardan itibaren tarihi ve kültürel yapısına yönelik çalışmalarına başladığını ifade eden Babaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Safranbolu’nun 1970’li yıllarda yaptığı çalışmalarına bizler, daha 2015 yılında yeni yeni başlıyoruz. Ama çok fazla bir şey kaybetmemişiz. Kastamonu’ya kabaca baktığımız zaman 1970’li eser sayımız bizim, Safranbolu’dan kat kat daha fazla iken kaybola kaybola günümüzde neredeyse eşit duruma kadar gelmişiz. Ama bizdeki, kültür varlıkları niteliği Safranbolu’dan daha fazladır. Han, hamam, bina sayısı gibi bellikler döneminden Kastamonu’ya miras kaldığı için Safranbolu’dan hatta Türkiye’nin diğer illerinden çok daha fazladır. Dünya Miras Listesine girebilmek için öncelikle bir bütün olarak projenin hazırlanması ve bu projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Proje tamamen hayata geçmesiyle birlikte zaten bizim müracaat etmemize gerek kalmadan, onlar bize gelecek ve Kastamonu, hak ettiği Dünya Miras Listesinde yerini almış olacak. Aynı zamanda turistlerde, Kastamonu’ya kendiliğinden gelecektir. Buna inanıyoruz ve bu konuda kararlıyız”

VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA)