Kalp Krizi Kendisini Gösteriyor
Ünlü cerrah Prof. Dr. Ahmet Akgül, kalp krizinin kendini birçok şekilde gösterebildiğini söyledi.
KALP KRİZİ ÇOĞU ZAMAN “GELİYORUM” DER
Kriz sırasında tek başına olunması halinde “Krizi hisseder hissetmez en kolay arayacağınız kişiyi arayın ve durumu bildirin” diyen Prof. Dr. Ahmet Akgül, daha sonra şunları söyledi: “Bulunduğunuz yerin kapısını aralayın ve açık bırakın, boğazınızı veya göğsünüzü sıkacak tüm giysilerden kurtulun, pencereyi açın ve temiz hava alın, dil altınızı alın, 1-2 tane aspirin için, kesinlikle yemek yemeyin, ayakta durmayın, bulantı kusma da olabileceği için yarı yatar pozisyonda yan dönün, olduğunuz yere yan yatarak kusun tuvalete gitmeyin, burnunuzu kapatarak birkaç defa kuvvetle öksürün, efor yapmayın, sıcak veya soğuk duş almayın, derin derin nefes alıp öksürmeye devam edin.
Eğer yanınızda olan biri kalp krizi geçirip, bilincini kaybetti ise hasta yere yatırılır, ayakları hafif yukarıda duracak şekilde ayaklarının altına yastık veya benzeri cisim konur, çenesi yukarı kaldırılır, dili boğazını tıkamasın diye kontrol edilir, nabzı kontrol edilir, göğüse tam ortasına yumruk vurulur, nabız yoksa kalp masajı ve suni solunum yaptırılır. Bu işleri yaparken ambulans çağırmak için etrafınızdaki birini kullanın, hastayı bir an olsun yalnız bırakmayın, en önemli hata bu işleri bırakıp ambulans için telefonla uğraşmaktır. En kritik saniyeler kalp durduktan hemen sonraki 120 saniyedir. Bu nedenle her vatandaş ilk yardım temel eğitimlerini almalı, nabızların nasıl bulunabileceğini bilmeli, telefonlarında acil aranabilecek numaraları kaydedilip tek tuşla aranır hale getirmelidir.
Unutmayın, hastanın kalbinin durduğunda, daha önce öğrendiğiniz şeyleri uygulamanız, “hastaya zarar veririm” düşüncesiyle panik yapıp veya endişeye kapılıp uygulamamaktan çok daha yararlı olacaktır. Korkmayın, panik yapmayın, kararlı olun ve sağlık ekibi gelip hastayı devir alana kadar hastanın yanından ayrılmayın ve işlemleri uygulayın. Tek kişi iseniz 2 kere suni teneffüs ile hastaya derin nefes verin, 15 kere kalp masajı yapın, iki kişi iseniz iş bölümü yapın 1 nefes verin 5 kalp masajı yapın. O sırada sizi izleyenler arasında çok çeşitli yorumlar olacaktır, siz kafanızı karıştırmayın, bildiğinizi kararlılıkla uygulayın. Etrafınızda sağlık mensubu varsa iş bölümü yapın ve sağlık mensubunun önerilerine uyun ama ambulans gelene kadar işleme devam edin. Bazen ambulans gelmesi dakikalar hatta saatler sürebilir, yorulabilirsiniz ama işbölümü yapın, masaj ve teneffüsü saniyelik de olsa bırakmayın.
Kalp ameliyatı sonrası yapılan egzersiz ve spora gelince, bu hastaları 2 grupta inceleyebiliriz: Birinci grup genç yaşta kalp ameliyatı olanlar ve ikinci grup gerontolojik (65 yaş üstü) yaşta kalp ameliyatı olanlar. Çok ilginç gelecek ama genç yaşta kalp krizi geçiren ve baypas olanlarda ameliyat sonrası sporlar daha tehlikelidir. Özellikle adrenalin gerektiren ve aşırı kalori harcatan sporlarda kalp hasarı riski artar. Çünkü genç yaşta kalp krizi geçirenlerde kalpte ana damarlara yardımcı olan yandaş (kollateral) damarlar henüz oluşmamıştır. Yani kalp kası yalnızca ana yoldan gelen kan akımına bağlı çalışır. Uzun, yıpratıcı ve adrenalin dolu spor ve egzersizler kalpte aşırı oksijen tüketimine yol açar. Genç kişi baypaslı olmasına rağmen yandaş damarların eksik olmasından dolayı kalp damarlarında spazma ve tıkanmaya daha yatkın hale gelir. Yaşlılarda ise yandaş damar fazlalığı nedeniyle spora karşı daha korunaklıdır.”
Kroner baypastan sonra spor ve egzersizin gerekli olduğu, fakat o kişinin yaş ve kalp ameliyatı öncesi damar durumunun iyi bilinmesi ve bir kalp uzmanı gözetiminde egzersiz programı yapılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ahmet Akgül, “Obezite ameliyatı kalbe zarar verir mi” sorusu çok gündemde olan bir soru. Benim de bu tip hastalarım oldu. Önce kalp ameliyatı olup sonra obezite ameliyatı olan. Hasta obezite ameliyatından sonra böbrek enzimleri kötüleşti ve hala onu tedavi ediyoruz. Böbrek enzimlerinin çokluğu da kalp kasını bozar.
Aslında obezite ameliyatları insan fizyolojisi ve biyoritmine uyan ameliyatlar değillerdir. Kişinin midesi artık eski fonksiyonunu görmez. Bu nedenle hasta hızla kilo kaybeder. Çok yaygın ve popüler olmasına rağmen daha yeni yeni 5 yıllık sonuçları yayınlanmakta ve orada da hala uzun dönem sonuçları beklenmekte. Bir işlemin kabul görebilmesi için en az 10 yıllık süredeki sonuçları bilinmelidir. Şu anki bilgilerimizle özellikle tip 2 diyabet ve ölümcül obez hastalarda ilaç tedavisine göre başarılı olduğudur fakat doğal zayıflamaya göre başarılı değildir. Özellikle aşırı kiloya alışan kalplerde ani kilo vermek kalp kaslarını zayıflatıp, ritm bozuklukları ve kalp krizlerine yol açabilir. Bunu özellikle obezite ameliyatları için söylemiyorum, çok hızlı kilo veren her işlem için söylüyorum. İdeal olan ayda 4-6 kilo vermek, obezite ameliyatı sonrası ilk aylarda bunun kaç katı verilmekte. Ani ve hızlı kilo verdiren işlemleri kalbinde sorun olan hiçbir hastama tavsiye etmiyorum” dedi.
(İHA)