Kalafat 'Erbilgin'in iddiaları asılsızdır'

Kalafat yazılı basın açıklamasında; “Geçtiğimiz Cumartesi günü Chp İl Başkanı Sayın Hikmet Erbilgin İnebolu'da düzenlenen bir programda partimiz adına asılsız iddialarda bulunmuş, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün İŞKUR kanalıyla okullarda 9 ay boyunca istihdam edeceği TYP programı mülakatlarında Gençlik Kolları mensuplarımız ve partimiz teşkilatlarında görev alanların eş, dost ve akrabalarının listeye alındığını iddia etmiştir.

Öncelikle şunu üzerine basarak belirtmek isterim. İktidarlarımız döneminde kamu kurumlarına personel alımlarında hemşehrilerimizin siyasi görüşlerine bakılmaksızın yerleştirme yapılmıştır. Bunu Sayın Erbilgin Kastamonu'lu olmamasına rağmen çok  iyi bilmektedir.  Kamu kurumlarında istihdam edilen işçi statüsündeki personeller, siyasi görüşlerini çekinmeden açıklayabilmekte, hatta bir kısmı da rahatlıkla partimizi eleştirebilmektedir. CHP'nin şu anda görev yapan İlçe Başkanlarından biri de bizim iktidarımız döneminde kamuda işe başlamış ve taşerona verilen kadrodan yararlanmıştır. Şimdiye kadar bu kişilerin hiç birisine en ufak bir yaptırım dahi uygulanmamıştır. Zaten bunlar tek parti dönemi uygulamalarıdır, CHP'nin çok iyi bildiği uygulamalardır, bizim anlayışımızda buna yer yoktur.

Kamu kurumlarına personel alımlarında kurumların uyguladığı ehliyet, liyakat ve sadakat esasları vardır. Milli Eğitim alımlarında da bu düsturla hareket edilmiştir. Sayın Erbilgin'in iddia ettiği partimiz yöneticilerinin eş, dost ve akrabalarının işe alındığı iddiası tamamen uydurma, çarpıtma ve yalanın ta kendisidir. İthal başkan Erbilgin, kendi memleketinde CHP'li belediyelere CHP teşkilatlarının doldurulmasına o kadar alışmış olacak ki, Kastamonu'yu da kendi memleketi gibi sanmaktadır. Yalnız burası Kastamonu ve biz CHP değil AK Parti'yiz.
Açıkçası bu iftiraları bizlere atmasını çok da görmüyoruz. Sayın Erbilgin, yalanlar üzerinden siyaset yapan CHP'nin Kastamonu' daki temsilcisidir. Genel politikası yalan üzerine kurulu olan bir partinin genel başkanının, Kastamonu'da böyle bir temsilcisinin bulunmasını yadırgamamak gerekir. Biz bu makamları kendi çıkarlarımız için işgal etmeye gelmedik; halkımıza hizmet etmek, Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelen 2023'te  ülkemizi belirli hedeflere ulaştırmak için geldik. Biz kendi menfaatlerini ilinin ve ülkesinin menfaatlerinden geride tutan insanlarız. Sizin bunu kavramaya zihniyetiniz yetmez.

Sayın Erbilgin konuşması sırasında dünyada en fazla enflasyon olan 8. ülke olduğumuzdan bahsetmiş. Anlaşılan kendisi Ak Parti 2002 yılında iktidara geldiğinde enflasyon oranlarının %60 larda olduğunu, bu oranı %5 lere kadar bizim düşürdüğümüzü bilmiyor veya bilmek istemiyor. Evet ülkemiz zor bir dönemden geçmektedir. Türkiye'nin başta ABD olmak üzere büyük güçler tarafından ekonomik kıskaca alınmak istendiğini milletimiz görmektedir. Şükür ki feraset sahibi bir milletimiz, basiret sahibi bir liderimiz var. Milletimiz bu zorlukları Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde aşacağını çok iyi bilmektedir. Bugüne kadar ülkemiz ne zaman kıskaca alınmaya çalışıldıysa, her birinden güçlenerek çıktık. 367 garabeti, gezi olayları, 17-25 Aralık ve nihayetinde 15 Temmuz bunlara çok açık örnektir. Ve ne yazık ki ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kasteden bu olayların tamamında CHP milletinin değil, bu saldırıları düzenleyenlerin yanında yer aldı. Her şeye rağmen milletimiz, Liderimiz Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında kenetlenerek zorlukları aştı. Bu millet bugünlerde kurgulanan oyunları da aynı formülle, aynı inançla bozacaktır. Kaldı ki Türkiye bu ekonomik saldırıyı atlatmış, yaralarını hızla sarma aşamasına geçmiştir. Ülkemizin, önümüzdeki bir yıl içinde ekonomik olarak atılım yapacağını dünyanın dört bir tarafında iş yapan yatırımcılar görmekte, bunu beyan etmektedirler. Ana muhalefetin il temsilcisi bunu göremeyecek kadar kör müdür? Ya da her zamanki gibi inkar politikası mı yapmaktadır? Bu olayı milletimiz kısaca şu özlü sözle yorumlamaktadır: "Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz." Her zaman ferasetli olan aziz milletimiz bu süreçte sizin "Ülkede kriz var" yaygarası kopartarak insanları paniğe sevk etmeye çabalamanızı asla unutmayacaktır. Hele ki milletimiz sizin terör partisi olan HDP'yi meclise taşımanızı hiç ama hiç unutmayacaktır. Bu millet, HDP barajı aşınca 'Birlikte iyi salladık' naraları attığınız günleri unutmayacaktır. Bu millet şehit anası ağıt yakarken sizin milletvekilinizin terörist cenazesine katılmasını unutmayacaktır. Ve şu da aşikârdır ki tüm bunlara rağmen terör örgütünün siyasi uzantısını yerel seçimlerde nasıl tekrar eski gücüne kavuştururuz diye plan yapan CHP’ye en güçlü tokadı yine milletimiz vuracaktır. CHP günümüzde ne yazık ki yapıcı muhalefet görevini bir kere bırakmış, nereden provakasyon çıkarabilirimin telaşesine düşmüş bir parti konumuna gelmiştir. Buna en güzel örnek de üçüncü havalimanıdır. Yıllardır bu havalimanı inşa edilemesin diye sokaklara çıkıp eylem yapan CHP zihniyeti, bunu başaramayınca havalimanını, açılış tarihi olan 29 Ekim 2018'e yetiştirmemek için her türlü yolu HDP sempatizanları ile birlikte denemektedir. Geçtiğimiz haftalarda da CHP'nin Kastamonu Gençlik Kollarında yer alan bir kişi, üçüncü havalimanı inşaatında çalışanları provoke ederek eylem düzenlemiş ve havalimanı inşaatını durdurmaya yeltenmiştir. Sözde cumhuriyetin partisi olduğunu savunan CHP, dünyanın en büyük havalimanını Cumhuriyet Bayramı'nda artırmamak için her türlü yola başvurmaktadır. Bundan daha büyük bir tezatlık mümkün müdür? ki zaten milletimiz CHP’nin bu yüzünü çoktan görmekte ve bilmektedir. Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in de dediği gibi 'CHP bir parti değil; Türk'e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur, bir katliam müessesesidir.'”