İSO Heyeti Kastamonu'ya Geldi
İstanbul Sanayi Odası Başkan ve Yönetimi, Kastamonu'ya geldi.
İSO BAŞKANI BAHÇIVAN: “TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GELİŞMESİ ANCAK ANADOLU’NUN KALKINMASIYLA MÜMKÜN”
VEDAT YUNUS İKİZOĞLU (İHA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin gelişmiş 10 büyük ekonomi arasında yer almasının ancak kalkınmanın Anadolu şehirlerine yayılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Kastamonu Ticaret Borsası Başkanı Sedat İşeri, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Başkanı Selçuk Arslan, Meclis Başkanı Kadir Yüksel Tonbul ve oda üyeleri ile iş adamları Kastamonu’ya geldi. İlk olarak Vali Şehmus Günaydın’ı ziyaret eden Bahçıvan ile Okyay, ardından Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ı ziyaret etti. Daha sonra KATSO’da düzenlenen toplantıya katılan Bahçıvan ve Okyay, her şeyin başının insandan geçtiğini, o yüzden eğitimin önemli olduğunu dile getirdiler. Yılların ekonomik ihmalinin Anadolu’nun birçok şehri gibi Kastamonu’da da yaşandığını ifade eden İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Aş ve iş uğruna Kastamonu dışında yaşayan insanların sayısı, Kastamonu’da yaşayanlardan fazla. Bu yüzden kalkınmanın tüm Anadolu’ya dengeli bir şekilde dağıtılmamış olmasının önümüzdeki en ciddi sorun olduğuna inanıyorum. İstanbul, ülke sanayimizin ve dolayısıyla ticaretimizin merkezidir. Nüfusu, iş gücü ve tecrübesiyle dünyadaki birçok devletten daha büyüktür. Uluslararası iş çevreleriyle entegre olmuş, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısıdır. Ancak, Türkiye’nin gelişmiş 10 büyük ekonomi arasında yer alması kalkınmanın Anadolu şehirlerine yayılmasıyla mümkün olacaktır. İstanbul Sanayi Odası olarak bu önemli gördüğümüz gerçekten hareketle ülkemizin bir bütün halinde sanayileşerek kalkınmasını arzu ediyoruz. Bu amaçla bilgi birikimimizi ve tecrübemizi İstanbul dışındaki iş insanlarıyla paylaşmak üzere illerimizi ziyaret ediyoruz. Bu çerçevede Meclis ve yönetim olarak Diyarbakır ve Mardin’in ardından bugün Kastamonu’da sizlerle bir arada bulunuyoruz” dedi.
“KASTAMONU’DA YATIRIM FIRSATLARINI DEĞERLENDİRECEĞİZ”
KATSO üyeleriyle birlikte Kastamonu’daki yatırım fırsatlarını değerlendireceklerini aktaran Bahçıvan, “Üyelerimiz arasında yapılacak görüşmelerden güçlü birliktelikler ve dostluklar çıkacağına inanıyoruz. Acımasız küresel rekabet koşullarında güçlü birliktelikler yaratmak zorundayız. Yaratacağımız birliktelik, ekonomik refahın ülke genelinde dengeli paylaşımı kadar toplumsal barış ve huzur açısından da büyük bir önem taşımaktadır. İstanbul Sanayi Odası olarak bu konuda her şeyi devletten beklemenin haksızlık olduğunu her platformda ifade ettik, etmeye de devam edeceğiz. İşte bu noktada, hepimizin üzerine büyük görevler düştüğünü burada da açık yüreklilikle ifade ediyorum” diye konuştu.
“KASTAMONU DEĞERLİ BİR HAZİNEYE SAHİPTİR”
Doğası, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, çalışkan insanları ile Kastamonu’nun değerli bir hazineye sahip olduğunu aktaran Bahçıvan, “Bu hazineden ülke olarak biraz önce ifade ettiğim çarpık kalkınma anlayışı nedeniyle maalesef yeterince yararlanamıyoruz. Kastamonu, sanayicilerimize önemli fırsatlar sunuyor. Teşvik sisteminde 4. bölge kapsamında yer alan Kastamonu ilimizin gıda ürünleri ve içecek imalatından tekstil ürünleri imalatına, kağıt ürünleri imalatından, tıpta kullanılan bitkisel kaynaklı ürünlerin imalatına kadar geniş bir yelpazede yatırım potansiyeli bulunuyor. Bu kapsamda, Türkiye’de sanayinin gelişmesi amacıyla kullanılan araçlar arasında yer alan OSB’lerin Kastamonu’daki varlığı sevindiricidir. OSB’ler, işletmelere dış ticaret, enerji, yatırım, işgücü, kalite gibi birçok konuda rekabet avantajı sağlamaktadır. O halde, Kastamonu’nun OSB portföyü daha da güçlendirilmeli ve geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
“ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ”
Dünyada zenginleşmenin yolunun bilim ve teknolojiden geçtiğine dikkat çeken İSO Başkanı Bahçıvan, şunları söyledi:
“Bilimin ve teknolojinin ilk adresi ise üniversitelerdir. İstanbul Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğine özel bir önem veriyoruz. İstanbul’un köklü üniversiteleri ile birlikte oluşturduğumuz Üniversite-Sanayi İşbirliği Platformu aracılığıyla bu konuda önemli çalışmalar yapmaktayız. Bu yüzden Kastamonu Üniversitesi’nin ürettiği bilginin ekonomik değere dönüşmesinde Kastamonulu iş insanlarının da büyük katkısı olacağına inanıyoruz. Bu inancımızı ifade ederken, İstanbul’da yaratmaya çalıştığımız üniversite-sanayi işbirliği modelinin Anadolu’daki tüm şehirlerimize örnek olması konusunda özel bir çaba sarf ettiğimizi burada özellikle ifade etmek istiyorum.”
“ÜRETİLEN BİLGİ VE MODELİ, HERKESLE PAYLAŞACAĞIZ”
Üretilen bilgi ve modeli ülkenin aydınlık geleceği adına herkesle paylaşacaklarından hiç kimsenin kuşkusunun olmamasını isteyen Bahçıvan, şunları kaydetti:
“Kastamonu’nun ekonomik gelişimi için yerel müteşebbislik şevkinin varlığı ve güçlendirilmesi son derece önemli. Bu şevkin güçlendirilmesi ve zenginleşmesinde, üniversitenin oynayacağı rol kadar siyasi aktörlerin yanı sıra herkese büyük görevler düşmektedir. Bu bağlamda, ekonomik aklı ön plana çıkartan bir anlayış, ülkemizin geneli için olduğu kadar Kastamonu için de büyük bir önem taşıyor. Bu noktada çok önemli gördüğüm bir ulusal eksikliğimize değinmek istiyorum: Bu eksiklik, birlikte işbirliği yapma kültürümüzdeki eksikliktir. Acı ama gerçek: “biz yaptık” demek yerine “ben yaptım” demeyi çok seviyoruz. Bu yaklaşım, egoyu tatmin etmekle birlikte ülke ve dünya gerçekleri karşısında bir toplumsal kayba neden olmaktadır. O halde üretim aşkı taşıyan sizler ve bizler tüm paydaşlarımızla birlikte bilgi, tecrübe ve ekonomik gücümüzü harekete geçirip istikbal vaat eden her alanda yatırımlar yapmalıyız. İşte bu anlayışla, bugün burada sizlerle birlikte olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum. Bunu ifade ederken, öncelikle insan odaklı temelde şekillendirilen 10’ncu 5 yıllık Kalkınma Planı’nda, geçmiş dönemlerde yapılan planlamalardan farklı olarak, ilk bölümde ekonomi yerine sosyal konulara yer verildiğine dikkatinizi çekmek istiyorum.”
“NİTELİKLİ İNSAN ANCAK EĞİTİMLE OLABİLİR”
Bahçıvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Nitelikli insan, güçlü toplum başlığı altında oluşan bölümün altında; eğitim, kültür ve sağlık konularına yer verilmesi dikkat çekici. Sanayiciler olarak, Kastamonu’nun nitelikli insan ve kalifiye eleman gücüne baktığımızda karşımıza üzücü bir tablo çıkıyor: Türkiye genelinde olduğu gibi bu şehirde de yaygın olan sorunlardan birisi maalesef mesleksizliktir. Bu toplumumuzun kanayan bir yarasıdır. Bu yarayı tedavi etmenin yolu, insanlarımızı bir program dâhilinde meslek sahibi yapmaktan geçiyor. Mesleksizlik, Türkiye’deki yaygın işsizliğin ana nedenlerinden birisini de oluşturmaktadır. Türkiye’nin genelinde olduğu gibi bu şehirde de insanlar, tuttuğu futbol takımıyla övünmek kadar mesleğiyle, sahip olduğu nitelik ve beceriyle övünebilir hale gelmelidir. Bu açıdan, Kastamonu Üniversitesi’ne büyük bir görev düşmektedir. Bugün burada havasını soluduğumuz güzel şehrimiz Kastamonu’nun ekonomik kalkınması için “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” anlayışından hareketle; İstanbul Sanayi Odası olarak, üzerimize düşen görevi canı gönülden yapmaya hazır olduğumuzu burada özellikle bir kere daha ifade etmek istiyorum”
“İSTANBUL’UN OBEZ BÜYÜMESİ NEDENİYLE DİĞER İLLERİN YATIRIMI FAKİR KALDI”
İstanbul’un obez büyümesi nedeniyle diğer illerin yatırım fakiri kaldığını belirten İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ise, üç büyük kent dışarıda bırakıldığında Türkiye’de İstanbul’dan sonra bazı sanayi şehirlerinin oluştuğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Antalya, Muğla, Nevşehir gibi turizm şehirleri oluştu. Şanlıurfa, Rize, Giresun, Aydın, Kırklareli gibi tarım illeri oluştu. Mersin, Trabzon gibi liman ve Zonguldak gibi de maden illeri var. Dolayısıyla geriye kalan şehirler için bir tanımlama yapmak oldukça zor. Kastamonu da bunlardan biri.”
Musul Başkonsolosluğu’na ve Lice’de bayrak indirilmesi olaylarını kınayarak sözlerine başlayan KATSO Başkanı Selçuk Arslan da, 1927 yılında Türkiye’nin nüfusunun 13 milyon iken Kastamonu’nun nüfusunun 335 bin kişi olduğuna dikkat çekti. Arslan, “İlerleyen dönemlerde siyasi kararlar, ticaret ve ekonominin dayandığı teknolojiyi takip edememek, her geçen gün değişim gösteren pazarlama anlayışına ayak uyduramamak, enerji kaynaklarının ve ulaşım altyapısının ilimize geç gelmesi ve bunun gibi üretimi engelleyen unsurların etkisiyle, ilimiz ekonomisi arzulanan gelişmeyi yakalayamadı. Zamanla insan kaynağını, sanatkarını ve işçisini kaybeden ilimiz yoğun bir şekilde göç vermeye başladı. Doğduğu değil doyduğu yerde yaşamayı tercih etmek zorunda kalan nüfusumuzun büyük bölümü hepinizin bildiği üzere İstanbul’da yaşamaktadır” şeklinde konuştu.
1950’li yıllardan sonra Kastamonu’nun gereken yatırımı alamadığını belirten Arslan, “Son yıllarda talihsizliğini kırmaya başlamış ve başta ulaşım alt yapısı olmak üzere birbiri ardına gelen yatırımlar sayesinde göç eğilimi durmuştur. Bunun en somut örneklerinden biri havalimanımızdır. Yüzde 80’den aşağıya düşmeyen doluluk oranımız, havalimanının Kastamonu için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu ve yatırımında geç kalındığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Kastamonu’nun bölgesel teşvik kapsamında 4’üncü bölgede yer aldığını ve OSB alanında da 5’inci bölgede bulunduğunu aktaran Arslan, şunları söyledi:
“Kastamonu’muz, devletimizin koyduğu 2023 hedeflerine ulaşmayı ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi amaçlayan ülkemize yerelden çıkardığı küresel markalar ve gerçekleştirdiği üretim, ticaret, turizm, sanayi, ihracatla katkıda bulunmayı en büyük ödevlerinden biri olarak görmektedir. Siz değerli konuklarımızdan ricamız; ilimizin yanında olmanız, bölgemizde öne çıkan yatırımları desteklemeniz, yatırımcılarımıza model olacak bilgi, belge ve tecrübeyi paylaşmanızdır.”
Kastamonu’nun göç veren illerin başında geldiğine dikkat çeken Arslan, şöyle devam etti:
“Ancak göç almadığından tarihi dokusunu korumuş ve kozmopolitik bir şehir olmamıştır. Buraya yapacağınız her türlü atılım ve yatırımı siz değerli sanayi büyüklerimizden beklemekte olup Kastamonu’yu dünya markası haline getirmek sizlerle beraber hiç de zor olmayacaktır.”
Konuşmanın ardından KATSO Başkanı Arslan tarafından Bahçıvan ve Okyay’a plaket ve çeşitli hediyeler takdim edildi. Daha sonra Bahçıvan ve Okyay ile beraberindekiler, şehrin tarihi ve turistik mekanlarını gezdiler.