İlahiyatçı Döngeloğlu'ndan Bayülgen'e 'eşek' göndermesi
İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu, Altın Kelebek Ödülünde TRT ekranlarında yayınlanan yılın en iyi dizisi seçilen 'Diriliş Ertuğrul' dizisiyle dalga geçen Sunucu ve Komedyen Okan Bayülgen'e 'eşek' göndermesinde bulunarak, 'oğlum, Ertuğrul sana çok gelir, biz seni tanıyoruz sen, bizim küçük çocukların seyrettiği çizgi film Shrek'teki eşeği seslendiren çocuk değil misin?, oğlum sana Ertuğrul çok gelir, ağır gelir' dedi.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kastamonu İl Müdürlüğünce “Çınaraltı Gençlik Söyleşileri” kapsamında “İslam Tarihi Sohbetleri” programı düzenlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından hayata geçirilen “Çınaraltı Gençlik Söyleşileri” kapsamındaki “İslam Tarihi Sohbetleri” programı, Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonunda yapıldı. Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda dünya birincisi olan Ali Tel’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılışında konuşan Kredi ve Yurtlar Kurumu Kastamonu İl Müdürü Reşat Asrak, Kredi Yurtlar Kurumunun turnuvalar kapsamında 2016 yılında 93 faaliyet gerçekleştirdiğini söyledi. Bu faaliyetlere 11 bin 827 öğrencinin katıldığını aktaran Asrak, “15 Temmuz gecesi şehrin süs havuzlarından abdest alıp tankların önüne duran vatan sevdalısı, geleceğimizin teminatı siz değerli gençlerimiz için hem nicelik hem nitelik bakımından her zaman bir adım ötesini hedefleyen bir misyon ile hazırladığımız İslam tarihi söyleşimiz, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve konser programımıza teşriflerinizden dolayı teşekkür ederim” dedi.
Konuşmanın ardından ünlü tasavvuf müziği sanatçısı Mesut Şimşek tarafından konser verildi. Dinleyenleri adeta mesh eden konserden sonra sahneyi İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu aldı.
Hz. Muhammed’in ve sahabelerinin hayatlarını konu alan söyleşinde İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu, “Dünya son devirlerde gerek son 100 yılda müzik, eğlence, internet, bilgi teknolojisi, bilginin çok kolay ulaşılması insanoğlunu birçok yönden perişan etti. Hem iyi hem de kötü yönde insanları etkiledi. İnsanlar eğelenir, insanlar spor yapar, müzikle de meşgul olur ama dünyadaki acıları gördüğümüzde aslında bizim ağlamaya bile vaktimiz olmaması gerekiyor. İnanın bırakın gülüp eğlenmeyi, şuanda utanılacak bir hayat yaşıyoruz. Dünyada öldürülen kadınlar, insanlar, bilhassa suçsuz insanlar için bir şey yapamamak, sadece konuşmak veya kınamak, kardeşlik bu kadar olmamalıdır. Bunun ötesinde de bir şeyler yapmamız gerekiyor, olması lazım” dedi.
“Müslüman’ın vicdanına dönüp, kardeşliğini hatırlaması gerekiyor”
Suriye’de kimyasal gazlarla 100 civarında çoğu çocuğun şehit edildiğine dikkat çeken Döngeloğlu, “Suriye’de 470 bin civarında insan şehit oldu, vefat etti. İbdib’deki son olayda ne yazık ki İslam ülkelerinin dağınıklığını görüyoruz. Hala biz, birbirimiz yiyoruz, cemaatler, tarikatlar, mezhepler, guruplar, ülkeler, ırklar, hala birbirimizi yiyoruz. Dünyanın gözünün önünde insanların çırpına çırpını o çocukların ölümünü gördü. İnanın insanın morali gidiyor. Birde mahşeri düşündüğünüzde hayat, sadece bizim yaşadığımız hayat değil. İnsan insana emanettir. Bundan iki yıl önce Arakan’da bir kadının kucağından yanan ateşin içine atmışlardı. Videolarını da internete yüklemişlerdi. Kadıncağızın ne söylediğini, ne konuştuğunu bilmiyorum ama bizlerden yardım istiyordu. Ama biliyorum ki, ‘neredesiniz ey Müslümanlar’ diyordu. Hani biz kardeştik diyordu. Dünya bunları yaşarken Müslüman’ın vicdanına dönüp, kendi insan tarafına dönüp, bizi hassaslaştıracak bir şeyler lazım. Burada Hz. Muhammed (SAV)’ın hayati ve sahabesi bizler için müthiş bir eczane, müthiş bir şifa kaynağıdır” diye konuştu.
“Kur’an-ı Kerim’i bazen bir derbi maç uğruna bazen de hoşça vakit geçirmek uğruna terk ediyoruz”
Döngeloğlu, şöyle konuştu: “Bu cemaate mensuplar insanlar öyle şeyleri inanıyorlar ki, örneğin ABD’de bir hoca efendi var diyor. Benim diyor, yatakta sağdan sola kaç defe döndüğümü biliyor mübarek diyor. Böyle bir mübarek tarih boyuncu hiç olmadı. Bu çok ahlaksız bir yalandır. Pis bir yalanın üzerine din kurdular. Bunu kim için yaparlarsa yapsınlar, bunu İmamı Rabbani Hazretleri için bile söyleselerdi inanmayın Müslümanlar. Eğer böyle bir şey olmasaydı Hz. Muhammed (SAV), Mekke’den Medine’ye kendisine yol gösterecek kişiye iki deve verip yol ustası satın almazdı. Allah’ı zikir olarak, Allah’ı tespih olarak namazdan daha büyük bir ibadet yoktur. Bunu Kur’an-ı Kerim söylüyor. Biz ise, bu Kur’an-ı Kerim’i bazen bir derbi maç uğruna, bazen arkadaşlarımızla geçirdiğimiz hoşça vakit uğruna, bazen AVM’lerde alışveriş yapmak uğruna kaç namazın kafasını koparıyoruz farkında değiliz”
“Hz. Ali, camiye giderken ‘kafirsin’ diyerek şehit edildi”
Hz. Ali’nin Uhud Savaşında Allah’ın adını zikrederek Araplar tarafından bin askere bedel dedikleri Amr’ı öldürdüğünü hatırlatan Döngeloğlu, “63 yıllık ömrünün finali Hz. Ali’nin sonu, 15 yıldan fazla Hz. Ali’nin korumalığını yapmış, Kur’an-ı Kerim’i baştan sona ezbere bilen Hz. Ali’nin en fanatik, bağımlı askerlerinden birisi Hz. Ali’yi, Hicretin 40. Yılı Peygamberimizden 29 yıl sonra Ramazanı Şerifin 19’uncu gecesi, Ulu Caminin kapısında ‘bugün senin ölüm günün ey kafir’ diyerek cami kapısında vurarak öldürdü. Hz. Ali’nin arkasından bir yılan gibi gelen o adam, kılıcın ağzı zehirlenmiş kılıcı Hz. Ali’nin baş kısmına sapladı. Hz. Ali, tekbir getirerek camini kapısına düştü. Camiye doğru gelen Müslümanlarda alanı daralttılar. Kaçamayacağını anlayan adam, Hz. Ali’nin ciğerinden çıkardığı o kanlı kılıcı havaya kaldırarak ‘ben, bugün bir kafiri öldürdüm’ dedi. Ey Müslümanlar, tanıdık geliyor mu bu sözler size. Bir Müslüman’ı kafirsin diye öldürmeye azmetmiş Müslüman toplulukları, bir Müslüman bir Müslüman’ı kafirsin diyerek, yok yezid diyerek, yok firavun diyerek Müslüman’a Müslüman’ı gözü dönmüş düşman yapan ve asıl kafirlerin kucağında gayrimüslimlerin hesabına bunu Müslüman kardeşine yapan adamların şimdi daha iyi resimlerini netleştirebiliyor musunuz zihninizde” ifadelerini kullandı.
“Müslüman’ın yanında 40 yıl namaz kılmış abdestli şeytanlar var”
“Hz. Osman’a ‘hırsızsın’ diyenlerle bugün Müslüman kardeşine hırsızsın diyen ABD’nin kuyruğunun altında it gibi saklanan terörist topluluğunun hiçbir farkı yoktur” diyen Döngeloğlu, bu gavurları o günden tanıdıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Hiç değişmediler. Hz. Ali’nin vurulduğu yerden tanıyoruz bu uğursuz topluluğu. Bunların içinde gayrimüslimleri var, bunları içerisinde bembeyaz tekkesi ile Müslüman’ın yanında 40 yıl namaz kılmış abdestli şeytanlar var. Bunların içerisinde Müslüman’ın sadakaları ile Müslümanların bağışları ile Müslümanların yardımlarıyla azmış, kudurmuş, Hz. Osman (R.A.) gibi birisini hırsızsın diyen gözü dönmüş sapıklar hiç değişmediler. Gavura bunlar cennetten yer aradılar. Dinler arası diyalog diyerek Yahudileri, Hıristiyanları cennete sokmak için etmedikleri gavurluk kalmamıştı. Ama Müslüman kardeşini Marmaris’te tıpkı Hz. Osman’ın yatak odasına girdikleri ahlaksızlıklar, Cumhurbaşkanının yatak odasına girdiler. Bulamadılar ve iki tane polisi şehit ettiler”
Türkiye’de 2016 yılında 320 tane kocası tarafından kadın öldürüldüğünü belirten Döngeloğlu, “Bu kadınların öldürüldüğü şehrin halkı, nasıl hesap verecek. Suçsuz birisi öldürüldüğünde, masum birisi öldürüldüğünde ve Suriye’de öldürülenleri gören bizler, nasıl hesap vereceğiz” şeklinde konuştu.
“16 Nisan’da içimizdeki ve dışımızdaki bütün gavurlar bir araya gelseniz de ‘evet’ diyeceğiz”
Döngeloğlu, şöyle devam etti: “İsviçre’de devletin parlamentosunda, rast gelen bir dernek binası değil. Parlamento binasının duvarına Cumhurbaşkanımızın kafasına silah dayayan terör örgütün afişini astıran Batı, haçlı maskesiyle yeniden karşımıza çıkmıştır. Adil Öksüz şuanda ABD’nin büyükelçiliği binasında saklanıyor mu, saklanmıyor mu, Türk polisi girip burayı kontrol edemez. Konsolosluklar, o ülkenin topraklarıdır. Başörtülü Müslüman bir Bakanı, siz ‘evet’ çalışmasına geldiniz diyerek teröristlerin ‘hayır’ çalışmasına göz göre göre destek verenler ve ‘evet’ için her gavurluğu yapan, itlere köpekleri Müslümanları ısırtanlar şunu görecek. 16 Nisan’da içimizdeki ve dışımızdaki bütün gavurlar bir araya gelseniz de ‘evet’ diyeceğiz”
Komedyen ve sunucu Okan Bayülgen’e ‘eşek’ yakıştırması
‘Diriliş Ertuğrul’ dizisiyle dalga geçen Komedyan ve Sunucu Okan Bayülgen’e ‘eşek’ yakıştırmasında bulunan Döngeloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “TRT ekranlarında gösterilen Ertuğrul dizisi, her hafta reyting birincisi olan bu dizi 2.5 yıl sonra mecburen, zoraki bir ödül verdiler, ödülü verirken de yapımcısına mikrofon vermediler. Adam teşekkür edecek, o söz hakkını vermediler. Tabi ki alışmışlar Kanuni Sultan Süleyman’ı ‘Muhteşem Yüzyılda’ özür dileyerek söylüyorum, kadın kovalayan padişah gibi gösteren tarih çevirmenleri, millet şimdi Ertuğrul dizisini çok seyredince hazmedemediler. Mikrofon vermek istemediler. Ödüllerini bıraktılar ve kulisten ödüllerini almadan çıktılar. Fakat sonrasında da bir şey oldu. Sunucu çocuk çıktı ve dedi ki, “Ben, bilmiyordum böyle bir dizinin olduğunu, 2.5 yıldır ben bu diziyi izlemedim” diyor. Yani dalga geçiyor, kafa buluyor. Milletin seviyesiyle alay ediyor. ‘Bundan sonra hep izlerim hatta kaçırmamak için reklamlarını bile izleyeceğim’ diyor. Dalga geçiyor. Ben, o çocuğa buradan bir daha söylüyorum, ‘oğlum, Ertuğrul sana çok gelir, biz seni tanıyoruz sen, bizim küçük çocukların seyrettiği çizgi film Shrek’teki eşeği seslendiren çocuk değil misin?, oğlum sana Ertuğrul çok gelir, ağır gelir”