Hırsızlar Tarihi Camiyi Talan Etti

Kastamonu'da 830 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi caminin sancağı, hırsızlar tarafından çalındı.

  • 703
Hırsızlar Tarihi Camiyi Talan Etti
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edinilen bilgiye göre, Kastamonu’nun merkeze bağlı Gölköy köyünde 830 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi Şeyh Ahmet Camisi, kimliği henüz belirlenemeyen hırsızlar tarafından talan edildi. Hırsızlar, caminin camını kırarak içeriye girdi ve Şeyh Ahmet Hazretlerine ait olan duvarda asılı iki adet sancağı çalarak kayıplara karıştılar. Bir süre sonra cemaatin fark ettiği hırsızlık olayında, olay yerine gelen jandarma ekipleri, incelemesinin ardından soruşturma başlattı. Jandarma ekipleri, camiye giren hırsız veya hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.

Gölköy köyü Muhtarı İsmail Dizdar, tarihi caminin camını kırarak hırsızların içeriye girdiğini belirterek, “Tornavida ile camı açmışlar. Şeyh Ahmet Türbesine ait iki adet duvarda asılı sancak vardı. Hırsızlar, bu sancakları almışlar, üst başlıkları ile birlikte. Sancağın kırılan parçalarını bırakmışlar fakat içerisindeki bez parçalarını alıp gitmişler. Jandarma ekipleri, hırsızların parmak içini tespit etti, inşallah yakın zamanda yakalanmalarını bekliyoruz” dedi.

Şeyh Ahmet Efendi denilen zatın Gölköy Köyünde yattığını ve caminin de adının bu türbeden aldığını söyleyen Muhtar Dizdar, “Zat, 830 yıl önce Kastamonu’ya gelmiş ve buraya yerleşmiş. O zaman ordu komutanlığı yapmış bir zattır. Bu zat, şeyh unvanını almıştır. Daha sonra burada Tekkeşin adı altında bir aile kurmuş. Şimdi bu aile, bu zatın bırakmış olduğu yerleri hala ekip biçiyor. Ayrıca bizler köylü vatandaş olarak, her dini bayramlarda Arefe günleri bu zatın adına çorba ikram ediyoruz. Çevre köylerinden çok sayıda kişi bu yüzden bu türbeye gelir. Ayrıca türbenin içerisine konulmuş olan üzerinde Kur’an-ı Kerim işlemesi bulunan bezler, iki yıl önce çalınmıştı. Buraları iyi bilen birisi tarafından bu hırsızlık olaylarının yapıldığını düşünüyoruz. Büyük ihtimalle çaldıkları parçaların değerli olduğunu bildikleri için gelip almışlar. Fakat bunların bizlerce manevi değeri vardı. Yüzyıllardır burada bu bezler ve sancaklar korunuyordu. Zatın sancağı olarak biz, bunları saklıyorduk. Maddi değerinden çok manevi değeri bizler için büyük” diye konuştu.

(İHA)