FETÖ'nün istismarı Kastamonu'da konuşuldu

Kastamonu Üniversitesinde, FETÖ'nün insanları etkilemek için istismar ettiği kavramların ele alındığı panel düzenlendi.

  • 1598
FETÖ'nün istismarı Kastamonu'da konuşuldu

Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü çerçevesinde düzenlenen panelde “FETÖ’nün istismar ettiği kavramlar” konusu ele alındı.

Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Atalan, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Yeşilyurt ve İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Albayrak'ın konuşmacı olarak yer aldığı panelde, FETÖ'nün kavramları istismar ederek herkesi ötekileştirdiği vurgulandı.

“FETÖ’nün zihniyeti hep ötekileştirme zihniyeti üzerine kuruludur”

Panelde konulan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Atalan, “FETÖ elini kolunu sallayarak içimize kadar sızdı. FETÖ ile ilgili bazı kaynaklarda deniliyor ki 'damarlarının içerisine kadar girdim ve hiç ses etmediler.' Devletin içerisine sızarken o kadar mükemmel bir sızıyor ki kimse sesini çıkartmıyor. 'Devletin kuralları var ise bizler o kurallara uyarız ama namaz kılmasanız da olur, oruç tutmasanız da olur, başınızı örtmeseniz de olur' gibi şeylerin hiçbirinin kusur olmadığını söylediler. Onun için bir Müslüman ne olursa olsun Kur’an-ı Kerim’i esas alırsa, Peygamber Efendimizi de model alırsa hiçbir şey olmaz. Mesela FETÖ’nün zihniyeti, hep ötekileştirme zihniyeti üzerine kuruludur. Ötekileştirmeyi hiçbir zaman kendilerinden ayırmadılar. Eğer bizler baştan Kur’an-ı Kerim’e dayalı bir sistemi öngörseydik, Peygamber Efendimizi rol model alsaydık ve Müslümanların birliğini oluştursaydık biz bunların hiçbirine 'evet' demeyecektik. O kadar korkunç bir şekilde içimize sızdı ki çocuklarımıza iş verdi, çocuklarımızı polis, asker yaptı ve biz bunların hiçbirine ses çıkaramadık. Hep 'hak, hukuk' dediler ama bizler hiçbir zaman hak ve hukuk gözetmedik. Neden, çünkü çocuklarımız işe girsin. Bunların sayesinde işe girdi, bu yüzden başkasının ekmeğini yiyen onunla beraber yol alır, onun dediklerini yapar. O yüzden FETÖ’nün dedikleriyle hiçbir yere gidilmeyeceğini bilmemiz gerekirdi. Biz, ötekileştirme zihniyeti üzerine kurulu bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı, din şurasında bu yapının dini bir yapı olarak kesinlikle nitelendirilemeyeceğini söylemişti.” dedi.

“FETÖ’nün emrini Allah’ın emri olarak kabul edip, hiç tereddüt etmeden mutlak itaat ettiler”

"FETÖ, bizlerin düşünce özgürlüğünü kısıtladı" ifadelerine yer veren Atalan, "Bedir Savaşında sahabe gelip Peygamber Efendimize, 'siz Allah’tan mı emir aldınız, yoksa kendi düşünceniz mi' diye soruyor. Bizler de onlar gibi bir duruş gösterebilseydik, bizler onlara 'hayır, bu kullandıklarınız İslam’a uygun değil, bu kavramlar bu şekilde olmaz, sen Allah’tan bir emir mi aldın, nereden getirdin bu emri' deseydik, bu adamlar bunları kullanamayacaktı. Bu yapı, liderlerini hiç tereddüt etmeksizin kutsallaştırdılar, eserlerini kutsallaştırdılar, kendilerini İslam ile özleştirdiler. FETÖ’cüler kesinlikle yaptıkları her şeyin İslam’a uygun olduğunu söylediler. Hiçbir şekilde din anlayışlarının İslam ile özdeşmeyeceğini, bizim net bir şekilde vurgulamamız gerekirdi. FETÖ’nün emrini, yani liderlerinin emrini Allah’ın emri olarak kabul ediyorlardı. Hiç tereddüt etmeden bunu kabul ettiler ve mutlak itaat ettiler. Halbuki, körü körüne bir kavime girmesini veya kişiliği sorgulamaksızın bağlanmasını Allah’u Teala yasaklar.” şeklinde konuştu.

Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Yeşilyurt ise, FETÖ’nün yapısının ve yapılanmasının 1970’li yıllarda başladığını belirtti.

O dönemde fazla tanınmayan bu yapının, "ılımlı İslam" kavramını kullanarak kendini meşrulaştırmaya çalıştığını ifade eden Yeşilyurt, "ılımlı İslam" kavramını bilinçli olarak kullandığını söyledi.

FETÖ’nün içinde yaygın olarak kullanılan kod adları ve kimlik dışında kullanılan takma adların, bu yapılanmanın gizliliğine vurgu yaptığını belirten Yeşilyurt, adalet, hakkaniyet ve liyakat gibi kavramların FETÖ açısından anlamsız olduğunu vurguladı.

Panelde son olarak söz alan Prof. Dr. Ali Albayrak da, FETÖ’nün rüya kavramından nasıl yararlandığını aktardı.

Albayrak, FETÖ’nün insanları nasıl şahsiyetsizleştirdiğini ve robotik bireyler haline getirdiğini anlatarak, FETÖ’nün rüya kavramını suistimal ederek, insanları gerçek dışı hayallerle kandırıp kendi amaçları doğrultusunda yönlendirdiğini belirtti.