Eski Vekil Yıldırım'dan sert eleştiri!

Kastamonu Kalkınma Vakfı Kurulcular Kurulu Üyesi ve 22. Dönem Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım vakfın ilk kuruluşu olan 1992 yılındaki heyecanını yitirdiğini ve eski hedeflerinin gerisinde kaldığını kaydederek, Türkiye'nin başkentinde bir dernekten öteye gidemediklerini, bu sebeple atılan adımlarda bir adımdan öteye gidemediklerini kaydetti.

  • 1919
Eski Vekil Yıldırım'dan sert eleştiri!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

“Vakıf olarak Türkiye’nin kalbinde yer alamadık”
Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın hafta sonu gerçekleştirilen olağan genel kurulunda üstü kapalı en sert eleştirileri siyasetin renkli simalarından 22. Dönem Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım yaptı. Her genel kurulda aynı konuların eleştirildiğini ancak yapılan onca eleştirilere rağmen bir arpa boyu yol alınamadığını vurguladı.

Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın 1992 yılında siyaset üstü bir kurum, siyaseti yönlendiren bir sivil toplum kuruluşu olmasını temenni ettiklerini, bu temennileri zamanında defalarca dile getirmelerine rağmen hala sonuç elde edemediklerine işaret eden 22. Dönem Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım: “1992 yılındaki heyecanımız farklıydı. Kastamonu kalkınmak istiyordu. Üniversitemiz yoktu, üniversiteyi kazanmak istiyorduk. Turizm için konaklarımız vardı, bunları pazarlamak istiyorduk. Sağlıkta sorunlarımız vardı, bunları çözmek istiyorduk. Yolumuz yoktu yapılmasını talep ediyorduk. Vaktinde İstanbul’a yerleşmiş, tırnakları ile kazıyarak bir yerlere gelmiş hemşerilerimizle köprü kurmak istiyorduk. Kastamonu’dakileri İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve tüm dünyadaki Kastamonularla buluşturmak istiyorduk. Vakfın amacı ve niyeti buydu. Bununla ilgili mesafeler aldık ama aldığımız mesafelerde yetersiz kaldık. İstanbul’da şubeler açtık ancak Türkiye’nin başkenti, siyasetin göbeği Ankara’da şube açmadık. Devletin olduğu Ankara’da Kastamonu olarak yer alamadık. Ankara’da sadece bir dernek olarak kaldık” dedi.

“ADAMLARINI TEŞVİK EDİCİ PROJELER ORTAYA KOYALIM”
Kastamonu’nun beraberlikten yoksun olduğunu ve beraberliğin sağlandığı takdirde başarı yakalanacağını belirten Mehmet Yıldırım: “Bursa Kastamonu günlerinde bürokrasi, siyaset ve sivil toplum kuruluşları olarak olmamıza rağmen Kastamonu Kalkınma Vakfı olarak yer alamadık. Bu yüzden sandalyenin bir ayağı kırık kaldı. Kimse fark etmedi mi? Kastamonu Kalkınma Vakfı olarak organizasyonlarda neden yer alınmıyor? Topyekun olmadığımız zaman bir şey yapamayacağımızı bilmemiz gerekiyor. İğneyi artık kendimize batırmamız gerekiyor. Davetlere icap edelim. Oturduğumuz yerden eleştirmek yerine bir şeyler yapmak için gayret gösterelim. Eskilerin yaptığı ile yetinmeyelim. Kastamonu Kalkınma Vakfı olarak hem yatırım yapacağız hem de Kastamonu’ya yatırım yapılması için hem siyasileri, hem bürokratları hem de iş adamlarını teşvik edici projeler ortaya koyalım. Bunu yapabilmek için de öncelikle bütçemizi dengeli bir şekilde oluşturalım. Kastamonu kimliğini taşıyan herkesin bu işin bir ucunda olması için bir nevi seferberlik başlatalım” diye konuştu.

“İSTANBUL’DA YAŞAYAN KASTAMONULULAR AYAĞA KALKTIĞINI GÖSTERMELİ VE VARLIĞINI HİSSETTİRMELİ”
Bir zamanlar İstanbul’da yaşayan Kastamonuluların ‘Kastamonuluyum’ demekten neredeyse utandığını, şimdi ise bu durumun az da olsa değiştiğini ifade eden Yıldırım: “İstanbul’da yaşayan Kastamonulular ayağa kalktığını göstermeli ve varlığını hissettirmeli. Birkaç tane iş adamı haricinde Kastamonu için çakılan bir çivi var mı, hayır yok. Bunlar yetmez. İşimiz çok. Daha yürüyeceğimiz çok yol var. Öncelikli olarak işsizlik ve istihdam sorununu önceliğimiz haline getirmeliyiz. Devlet Hastanesinin 65 kişilik işçi alımına 3 bin kişi müracaat ediyorsa hep beraber düşünmeliyiz. İşimiz gerçekten zor. Yeni bir vizyon ortaya koymalıyız. Yeni bir yol haritası oluşturarak Ankara, İstanbul demeden yeni bir yapıyı oluşturmak zorundayız. Bu yeni yağı gerçekten gecesini gündüzüne katarak Kastamonu için çalışacak. Yorulmak ne demek bilmeyecek. Yoruldum artık diyecekse bu işe girmeyecek. Türkiye’de çok farklı şehir dernekleri var. O derneklerde hemşerilik duygusu daha yüksek. Vakıflar kamu yararına olduktan sonra iş adamlarımız yardım etmelidir. Verdikleri yardımlar için muafiyet sağlanıyor. Bu konuyu düşünerek hareket edelim” şeklinde konuştu. 

Kazım BOLAT