Eski Rektör Gökçebey'den Aydın'a Sert Tepki
Kastamonu Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, Rektör Seyit Aydın'ı 'Üniversitede kirli para akışını kestik' şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi.
ESKİ REKTÖR’DEN AYDIN’A CEVAP
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ ESKİ REKTÖRÜ PROF. DR. BAHRİ GÖKÇEBAY;
“REKTÖR AYDIN, NE DEMEK İSTEDİĞİNİ AÇIKLASIN”
Kastamonu Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, Rektör Seyit Aydın’ı ‘Üniversitede kirli para akışını kestik’ şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Eski Rektör Gökçebay, “Sayın Rektör Seyit Aydın, ne demek istediğini çıkıp açıkça açıklasın?” dedi.
Gökçebay, bir restoranda yaptığı basın toplantısında Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın Kent Konseyi toplantısında söylediği ‘Üniversiteye gelen kirli para akışını kestik’ sözüyle ne kastetmek istediğini anlamadığını belirterek, Rektör Aydın’ın iftira atmayı seven bir kişiliğe sahip olduğunu iddia etti.
Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, Rektör Seyit Aydın’ın iftira atmayı seven bir kişiliğe sahip olduğunu ve bundan öncede birkaç dava ile karşılaştıklarını ifade ederek, “Kirli para ne demektir? Etik olmayan ve ahlak dışı kazanılan para anlamına gelir. Bir üniversitenin başına geçip o üniversiteyi idare etmek iddiasında olan bir kişinin ağzından çıkan sözleri önce kendisi duymalıdır. Seyit Aydın kullandığı bu sözlerle kimleri ve hangi kurumları töhmet altında bıraktığının farkında değil. Onurlu bir kişi ortaya çıkıp böyle çirkin bir laf atıp, kenara çekilmez. Elinde bir belge, bilgi varsa ortaya koymalıdır ve bu kirli para akışına kimler katılmış açıklamalıdır. Kimsenin böyle bir çamur atmaya hakkı yoktur. Seyit Aydın bu kanıtları ortaya koymazsa müfteri özelliğini katmerlemiş olur. Bazı yerel gazete okuyucuları bu çirkin suçlamanın beni hedef olarak seçildiğini düşünebilirler ancak ben hedef olarak seçildiğimi sanmıyorum. Eğer benim dönemimde ilgili olaylar olsaydı ben çoktan kendimi yargının önünde bulurdum” dedi.
“HAKKIMDA 5 SUÇ DUYURUSU YAPILDI”
Kastamonu Üniversitesi’nde görev yaptığı dönemlerde Yüksek Öğretim Kurulu eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve kurul üyelerinin ikinci dönem rektör olarak başvuru yapmasını engellediklerini ileri süren Gökçebay, şöyle konuştu: “Kastamonu’da ve üniversite camiasında prestij kaybettirmek, rektör seçimlerinde yüksek oy alabilme olasılığını ortadan kaldırmak amacıyla bir çok kısıtlamalar yapıldı. Bu olaylar Kastamonu Üniversitesi’ne ve dolayısıyla Kastamonu’ya vurulan bir darbe oldu. Bu nedenle Yüksek Öğretim Kurulu eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve kurul üyelerinin hakkında suç duyurusunda bulundum. Bu suçlama YÖK tarihinde görevde bulunan bir rektör tarafından yapılan ilk ve tek örnektir. Bir rektör nasıl suç duyurunda bulunabilir düşüncesiyle adeta intikam almak düşüncesiyle 8 Eylül 2011 tarihinde hakkımda 5 soruşturma açıldı. Seyit Aydın göreve başladığında ziyaret için Kastamonu’ya geldi ve Yüksek Öğretim Kurulu eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın yaptığı basın toplantısında benim hakkımda 5 soruşturma açıldığını müjdeli bir haber şeklinde verdi. Bununla da yetinmeyerek 27 Eylül 2010 tarihinde verilmiş olan imzasız bir mektuba 14 Eylül 2011 tarihinde 3 soruşturma daha açıldı. Bu soruşturmalar YÖK’te aranan gerekçeler dışında Seyit Aydın’ın katkılarıyla açıldı. Her soruşturmaya disiplin cezası verilmiş ve ayırım yapmadan lüzum-u muhakeme kararı alındı ancak tümü Danıştay tarafından reddedilerek men-i muhakemeye çevrildi. İşte bu nedenle ben hedef alınmadığımı düşünüyorum. Aksi halde Seyit Aydın’ın desteği ile YÖK tarafından böyle kin ve garezle ağır ceza yargıcının önüne çoktan gönderilirdim”
Rektör Seyit Aydın’ın kastettiği ‘kirli para akışı’ cümlesi kanıtlanamazsa ‘müfteriliği kaybolur’ diyen Bahri Gökçebay, şunları kaydetti: “Seyit Aydın iftira atmayı seven bir kişiliğe sahiptir. Üniversitelerde her akademik yılda yapılan bir akademik kurul toplantısında benim, YÖK başkanına ‘Şaklaban’ dedim diye şikayet dilekçesi gönderdi. Hakkımda bu dilekçe üzerine soruşturma açıldı. YÖK denetleme kurulu Kastamonu’ya geldi ancak hüsrana uğradılar. Onlarca öğretim üyesinin ifadesine başvuruldu ama bir destek ifadesi bulunamadı. Bu ifadeler alındığında ben rektörlük görevimi bırakmıştım bu nedenle ifadeler üzerinde bir etkimin olamayacağını belirtmek isterim. Aynı şikayet dilekçesinde ‘Aziz Nesin’lik konu’ sözü de var ve onu ben söyledim. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’ne üç öğretim üyesi olduğu için 100 öğrenci almak istedik ama öğretim üye sayısı yetersi olduğu için reddedildi. Daha sonra aynı bölüme öğretim üyesi almak için kadro talebinde bulunduk bu kez öğretim üye sayısı fazla gerekçesiyle bu isteğimiz reddedildi. Bende buna Aziz Nesin’lik konu dedim ve YÖK Başkanı’na hakaret sayıldı. Bu nedenle idare mahkemesi de katılarak açtığım davayı reddetti, şimdi konuk Danıştay’da bulunuyor”