Erdoğan "Sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan "Madem Suriye'de her şey güllük gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda yaşamaya devam ediyor? Çünkü biz de bu insanlar da biliyor ki sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün zalimin adı DEAŞ'tı, bugün zalimin adı YPG/PYD'dir. Biz DEAŞ'a ne yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz" dedi.

  • 572
Erdoğan &quotSınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Madem Suriye'de her şey güllük gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda yaşamaya devam ediyor? Çünkü biz de bu insanlar da biliyor ki sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün zalimin adı DEAŞ'tı, bugün zalimin adı YPG/PYD'dir. Biz DEAŞ'a ne yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz." dedi.

Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Kastamonu 6. Olağan İl Kongresinde yaptığı konuşmada, Suriye halkının kendi iradesine sahip çıkmak için başlattığı mücadelenin, terör örgütleri ve onları destekleyen güçler eliyle büyük bir felaketle neticelendiğini belirtti.

Benzer durumla Irak'ta da karşılaşıldığına işaret eden Erdoğan, coğrafyanın kadim bölgesinin ve şehirlerin yerle yeksan edildiğini ifade etti.

"Halep'in, Kerkük'ün acısı hala tüm canlılığıyla yüreğimizdedir." diyen Erdoğan, Suriye halkına, önce kendi vatandaşlarına devlet terörü uygulayan zalim yönetimin baskısıyla daha sonra DEAŞ zulmüyle şimdi de PKK'nın uzantısı örgütler eliyle kan kusturulduğunu vurguladı.

Erdoğan, Türkiye'de 3 milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacının misafir edilerek, çekilen acının bir nebze azaltılmaya çalışıldığını söyledi. "Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille vatanım demiş." sözünü hatırlatan Erdoğan, Suriyeliler için en doğrusunun kendi vatanlarına dönmelerinin sağlanması olduğunu dile getirdi.

"Sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz"

"İnşallah o günler de gelecektir, çok yakındır." ifadesini kullanan Erdoğan, güvenli hale getirilen Cerablus, El Bab arasındaki bölgeye şu ana kadar 100 bine yakın Suriyelinin geri dönerek evlerine kavuştuğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin kilometrekarelik bir alanın kontrol altına alındığını bildirerek, şöyle devam etti:

"İdlib bölgesindeki operasyonumuzu tamamlamamız ile birlikte buraya da önemli bir geri dönüş olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde Afrin'i ve Münbiç'i teröristlerden arındırdığımızda buraların asıl sahibi olan kardeşlerimiz, evlerine yeniden kavuşacaklardır. Ardından Tel Abyad ve Resulayn'dan başlayarak, tüm sınır bölgelerimizi güvenli hale getireceğiz. Çünkü sınır bölgelerimiz, bir terör koridoru olarak bize tehdit oluşturuyor. Hiç kimse bize sadece Kilis'te şehir nüfusunda daha fazla bir sığınmacı barınırken, sınırın karşı tarafındaki güçlerin terör örgütü olmadığını iddia edemez. Madem Suriye'de her şey güllük gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda yaşamaya devam ediyor? Çünkü biz de bu insanlar da biliyor ki sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün zalimin adı DEAŞ'tı, bugün zalimin adı YPG/PYD'dir. Biz DEAŞ'a ne yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz."

Spor salonunda bulunan bazı vatandaşların, "Sağlık meslek haklarını geri istiyor." sloganlarının ardından Erdoğan, "Sizin hakkınızı bizim hükümetimiz asla vermemezlik yapmaz." karşılığını verdi. Sağlık meslek liselerinden mezun olanların önünün açık olduğunu belirten Erdoğan, bunda da endişe duyulmaması gerektiğini söyledi.

"Sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız"

ABD'nin PKK/PYD'ye silah yardımını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Artık bir şey bizi özellikle rahatsız ediyor, yüzümüze başka konuşulmasından, gözümüzün önünde başka işler yapılmasından bıktık, usandık. Dürüst olun, dürüst. Yok, bunlarda dürüstlük yok. Ne diyor Akif, 'Sözleriyle özleri arasında benzerlik olmayanlar.' İşte bunlar o. Bunlar bize çok zaman kaybettirdi. Bizzat şahsıma bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceği söylendiği günden beri yüzlerce tır değil, 4 bini aşkın tır, silah yüklü, zırhlı taşıyıcı yüklü. Bunlar Suriye'de sınırlarımız boyu dağıtılmakla kalmadı, bir de önümüzdeki yılın bütçesine bu iş için ödenek konuldu.

Aldığı bu destekten dolayı şımaran bölücü terör örgütünün azgınlığı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız. Biz Suriye'de, Rusya ve İran'la nasıl çalışıyorsak Amerika ile de aynı şekilde çalışmak istiyoruz. Sorun Amerika'nın bizimle çalışmak isteyip istemediğidir. Şayet Amerika bizimle çalışırsa memnun oluruz. Birlikte neler yapabileceğimize bakarız. Bize bir adım atana, biz misliyle mukabele etmekte çekinmeyiz. Esasen aramızda çözemeyeceğimiz hiçbir sorun da yoktur. Biz Amerika ile NATO'da beraberiz, stratejik ortağız ama stratejik ortağın ile hareket etmeyeceksin, terör örgütleriyle bir başka terör örgütüne karşı savaşacaksın. Böyle bir şey olabilir mi?"