Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Işid'in İslam İle Alakası Yok'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD için koalisyon oluşturan Avrupa ülkelerinin PKK ile mücadele konusunda aynı hassasiyeti göstermediğini söyledi.
(İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD için koalisyon oluşturan Avrupa ülkelerinin PKK ile mücadele konusunda aynı hassasiyeti göstermediğini söyledi. Erdoğan, “Çünkü o terör örgütünün önünde İslam diye bir kelime yoktu. IŞİD’in de İslam ile alakası yok. İslam teröre asla yol vermez” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilay tarafından düzenlenen Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu’na katıldı. WOW Convention Center’da düzenlenen sempozyumda konuşan Erdoğan, uyuşturucu ile mücadele konusunda önemli mesajlar verdi.
Dünyada 180 milyon uyuşturucu kullanıcısı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bunların 75 milyonunun bağımlı olduğu ifade ediliyor. Bu rakamlar hızla artıyor. Sosyal ruhsat bedensel tahribatın yanında uyuşturucu kullanımı her yıl yaklaşık 2 trilyon dolarlık maddi kaybı da beraberinde getiriyor. Türkiye’de yasadışı maddeleri en az bir kere kullanan oranlarının nüfusun yüzde 2.7’si olduğunu gösteriyor. Kuşkusuz 2.7 diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük bir oran ancak bu oranın hızla arttığını da müşahede ediyoruz. İnşallah son dönemde artan tedbirlerle kurumlarımızın meseleye daha yoğun eğilmeleri ile hem artışın önü kesilecek hem de bu oran daha da aşağılara çekilecektir. Başbakanlık yaptığım dönemde gençliği tehdit eden bu mesele ile yakından ilgilendim. Tedbirler konusunda da çok sayıda adımı bakan arkadaşlarımızla birlikte attık. Cumhurbaşkanlığı görevini yaparken de bu mesele her zaman gündemimizde olacak” diye konuştu.
“MADDENİN MANEVİ DEĞERLERİN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞTIĞI BİR DEĞİŞİM SÜRECİ YAŞIYORUZ”
“TERÖR EYLEMLERİNİ İSLAM DİNİNE İZAFE ETMEK GERÇEĞİ SAPTIRMAKTIR”
“IŞİD’İN İSLAM İLE ALAKASI YOK”
IŞİD’e batıdan çok sayıda gencin katıldığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“AVRUPA SENİN ŞEFKAT KUCAĞIN YOK MU”
“ZORUNLU DİN DERSİNİ TARTIŞIRSANIZ TABİİ UYUŞTURUCU GELİR, ŞİDDET GELİR, IRKÇILIK GELİR ONUN YERİNİ DOLDURUR”
“‘BENİM ÇOCUĞUM ASLA KULLANMAZ’ DEMEYİN”
“BM Güvenlik Konseyi’nde kendileri ile görüştüğümüz bütün devlet başkanları şunu söyledi. Fransa devlet başkanı; ‘ülkemden bin kişi katıldı’ diyor. İngiltere; ‘600 kişi katıldı’ diyor. Almanya bir o kadar. Avustralya’dan buraya katılanlar var. Demek ki burada ciddi bir koalisyon var. Bunların hepsi ben inanıyorum ki Müslüman da değil. Bunların aralarında da uyuşturucu bağımlıları da var, şiddete eğilimli olanlar da var. Ne için cinayet işledikleri bunlar için zerre kadar önemli değil, yeter ki kan aksın. Sadece sinekleri görmek sorunun küçük bir parçasını görmektir. Asıl görmeniz gereken bataklığın ta kendisidir. Bataklık kurumadığı sürece sinek her zaman olacaktır. Terörü de şiddeti de, madde bağımlılığını üreten bataklık insanlığı tehdit eden hırstır, sınırsız kazanma duygusudur.”
“AİHM geçen haftalarda Türkiye aleyhine bir karar aldı. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını temin edecek bir düzenleme. Bu karar yanlış bir karar. Batıda bunun uygulaması yok böyle bir şey olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya, matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi tartışma konusu olur. Eğer olsun mu olmasın mı diye tartışılacaksa uyuşturucu bağımlılığından, terörden, şiddetten neden şikayet ediliyor. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersini tartışmaya açarsanız tabii uyuşturucu gelir, şiddet gelir, ırkçılık gelir onun yerini doldurur. Biz manevi değerlerine bağlı bir nesilden söz ettiğimizde hem içeride hem dışarıdan sesler yükseliyor. Biz alkol ile ilgili Avrupa hatta Amerika’da olan düzenlemeleri getirdiğimizde hedef yapılıyoruz. Bizim içimiz yanıyor, dertliyiz. Öyle anne babalar gördük ki gerçekten perişan olmuşlar. Çocukları alkol bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı olmuş biricik yavruları kopup gitmiş. Ocaklar sönmüş bu uğurda cinayetler işlenmiş. Özgürlük deyip buna kayıtsız mı kalacağız. Uyuşturucu baronlarının simsarların gençlerimizi ellerimizden almasına özgürlük deyip sessiz mi kalacağız. Kesinlikle hayır. En başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bize bu mücadeleyi yapmak için kesin yetki veriyor. Anayasa ötesinde insan olmak, vicdanlı olmak bize böyle bir sorumluluk veriyor. Asla rehavet içinde olmayacağız. Türkiye’de yasadışı madde kullanım oranı ne kadar az olursa olsun tehlikenin büyümekte olduğunu görecek, işin başında tedbir alacağız. Ülke olarak büyürken gelişmiş ülkelerin yaşadığı acı tecrübeleri tekrar etmek zorunda değiliz. Maddi olarak zenginleşirken manevi olarak fakirleşen bir Türkiye özünden uzaklaşan bir Türkiye olur. Buna izin vermeyeceğiz.”