Yaz hastalıkları arasında güneş çarpması, ishal ve kusma ile giden bağırsak enfeksiyonları, hepatit A, havuz enfeksiyonları, dış ve orta kulak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonları, deride mantar, böcek sokmaları, alerjik reaksiyonlar ve kırık çıkık gibi travmalar bulunduğunu belirten Dr. Nemlioğlu, ailelere uyarılarda bulundu.
KULAK AĞRISI
Kulağa dışarıdan giren mantar, bakteri, virüs gibi mikropların, önce kaşıntı, ardından iltihaplı, pis kokulu akıntılara neden olabileceğini, kulakta zaten normal olarak salgılanan sarı-kahverengi buşon kirli suyu çekerek, içindeki mikrobun hastalık yapmasını kolaylaştırdığını kaydeden Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, “Kötü kokulu, beyaz, sarı veya yeşil akıntı görüldüğü takdirde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır” dedi.
DENİZ VE HAVUZA GİRERKEN DİKKAT
Damlacık enfeksiyonu olarak nefes yoluyla vücuda giren mikropların, üst solunum yolu, boğaz enfeksiyonu yapabildiğini, ateş, kırgınlık, halsizlik, boğaz ağrısı ile başlayarak, çok daha ağır tablolara dönüşebildiğini de sözlerine ekleyen Uzman Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, “Ayrıca suya dalma, boğazdaki potansiyel hastalık mikroplarının daha derinlere taşınmasına ve sinüzit oluşmasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
MAYO DEĞİŞTİRMELİ
Özellikle kız çocuklarda dikkat edilmesi gereken konunun mayo değiştirme olduğunu belirten Uzman Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, “Islak mayo ile bekleme, yeterli temiz olmayan suya girme veya su kenarında yerlere oturarak oynama, mikropların girişini kolaylaştırır. İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, karın ağrısı, ateş veya kusma gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Bazen bunların birçoğu birlikte olur. Erken tanı ve tedavi, ilerde oluşabilecek daha ciddi ve kalıcı rahatsızlıkları önleyecektir” diye konuştu.
GÜNEŞ ÇARPMASI
Çocuğun uzun süre etkili güneş altında kalıp, yeterli sıvı tüketmediğinde, bir süre sonra ateş, halsizlik gibi belirtiler başlayabildiğini söyleyen Uzman Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, “Vücuttan kaybedilen suyun içindeki sodyum, potasyum gibi elementlerin eksikliği de belirtileri şiddetlendirir. Su kaybının şiddetine göre şoka kadar varan tablolar oluşabilir. Bu durumda serin bir yerde dinlenmesi sağlanmalı, bol su verilmeli ve şikayetle devam ettiği takdirde bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır” açıklamasını yaptı.
GÜNEŞ YANIKLARI İLERİKİ YILLARDA KANSER TEHLİKESİNE NEDEN OLABİLİR
Yazın en sık görülen rahatsızlıklardan biri nin de güneş yanıkları olduğuna dikkat çeken Uzman Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güneş ışınları 45 dereceden daha dik iken güneş altında kalınmaması gerekir. Kişi suyun içindeyken de güneş yakıcı etkisini sürdürmektedir. Bu nedenle çocuklarda, 30 faktör civarındaki koruyucu güneş kremleri kullanılması uygundur. Bu ürünlerin güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmesi, her 3 saatte bir de tekrarlanması önemlidir. Özellikle yüzü korumak için de kıyıda oynayan çocuklara geniş kenarlı şapka takmak yararlı olabilir.”
SİNEK BÖCEK SOKMALARINA KARŞI ÖNLEM ALINMALI
Sinek böcek sokmaları da kaşıntıya, ardından deride iltihaplı yaraya neden olabildiğini, geceleri mümkünse koruyucu tül perdeli yatak kullanması gerektiğini bildiren Dr. Nemlioğlu, “Özellikle bebeklerde ciltten emilim çok olacağı için cilde sık sık kimyasal sinek kovucu sürmek doğru değildir. Yaz akşamlarında uzun kollu, ince, hava alan pamuklu giysilerle sineğin sokabileceği alanı azaltmak gerekir. Geceleri, sineklikli odanın ilaçlanıp yatmadan önce iyice havalandırılması da uygun bir yöntemdir. Sinek, böcek sokmasında antihistaminik ve ek ilaçlar içeren kaşıntı önleyici krem, merhem ve losyonlar kullanılabilir” dedi.
SOĞUK SU DERİ ALERJİLERİNE NEDEN OLABİLİR
Çocuğun açık alanda oynarken bazı bitkilerin temasına bağlı kızarma, kaşınma olabildiğini de ifade eden Dr. Nemlioğlu, direkt güneş ışığına bağlı deride kızarma, kaşınma, hatta ödem gelişebildiğini, bazen soğuk su, hatta sadece suyun bile deride ürtiker ve anjioödem denen kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı yapabildiğini söyledi.
YAZIN ORTAK KULLANILAN EŞYA VE YİYECEKLER HEPATİT A’YA NEDEN OLABİLİYOR
Hepatit A denilen bulaşıcı sarılık türünün özel bir virüsün bulaşmasıyla ortaya çıktığına dikkat çeken Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kirli su, gıda, kirli el en önemli bulaşma araçlarıdır. Basit bir enfeksiyon gibi halsizlik, ateş şikayetleriyle başlayıp, kusma, karın ağrısı eklenebilir. İdrar renginde portakal kabuğu gibi koyu sararma, göz akında sararma ile belirginleşir. Bulaşıcıdır, iyileşmesi uzun zaman alabilir. Artık çocuklar bu hastalıktan da aşı ile korunabilmektedir. 1,5 yaşından itibaren yapılabilen, 6 ay ara ile 2 doz aşı korumada önemli rol oynar. Hepatit A’dan korunmanın diğer yolları arasında Hepatit A geçiren kişilerin mikrobu bulaştırmalarını önlemek için el ve tırnak temizliğine son derece dikkat etmek gerekir. İç çamaşırlarını, çarşaflarını ve tuvaletlerini solüsyonlar ile temizlemek, hastaya bakan hemşire, doktor, hasta bakıcı ve aile bireylerinin de ellerini sık sık mikrop önleyici sıvılarla yıkamaları bu hastalıktan korunmada son derece önemlidir.”
(İHA)